Silivri’de gardiyanlar tarafından işkence sonucu intihara sürüklenen ve İzmir’e sevk edilen Halil Kasal: İntihar ettiğim söylenirse inanmayın!
Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde gardiyanların baskı ve işkencesinin ardından intihara sürüklenen 10 tutukludan Ferhan Yılmaz yaşamını yitirmiş, Coşkun Ağca, Abdulmenav Çetin, Halil Kasal, Tolga Okçu, Orhan Hacıoğlu, H. Masal ve Ali adlı tutuklular farklı cezaevlerine sevk edilmişti. İzmir 1 Nolu F Tipi Cezaevi’ne sevk edilen tutuklulardan Halil Kasal’ın annesi Beyaz Çelik oğluyla 1 Mayıs Pazar günü yaptığı telefon görüşmesinde, “Başıma gelenleri anlatacağım” dedikten sonra telefonun kesildiğini söyledi. Anne Çelik oğlunun yaşamından endişe duyduğunu paylaştı. 1 Mayıs’ta oğlu ile yaptığı telefon görüşmesinin ses kaydını paylaşan Çelik, oğlunun kendisine, “Beni intihara sürüklediler. İntihar etti denilirse öyle bir şey yok, cezaevi yaptı. Adalet yerini bulana kadar intihar etmeyeceğim” dediğini ifade etti.
Önce işkence sonra hücre cezası!
Oğluyla yaptığı telefon görüşmesinin ses kaydını Jinnews’le paylaşan anne Çelik, oğlu telefon kaydında yaşadıklarını şu cümlelerle anlatıyor: “6-12 Nisan tarihleri arası yaşadığım işkence ve psikolojik şiddetin üzerini örtmek için farklı yollar deneniyor. Adil bir şekilde yargılanmıyorum. Ben birçok şiddet ve psikolojik baskıya uğramışken üstüne 19 gün hücre cezası aldım. 12 Nisan günü verdiğim 4 sayfalık ifademi işleme koymayıp, üzerime ifade vermişler. Adaleti istedikleri gibi yönlendiriyorlar. Benimle görüşmeye gelen, psikososyal yalan ifadelerde bulunmuş. Benim başka bir cezaevine nakil olmam için bu yöntemlere başvurduğumu söylemiş. Benimle görüşme yaptığı esnada ben ona ‘Önüme ip attılar, jilet verdiler, intihar etmemi istediler’ dedim. Bana verdiği cevap, ‘Senin o anki duygularını ölçmek içindir’ oldu. Delil karartıyorlar. Benim avukatım dahi birçok avukat ve aileler savcılığa suç duyurusunda bulunmuşken, daha hiçbir şekilde ifademize başvurulmadı. Bizim başımıza bunları getiriyorlar bu böyle kalmaz.”
Telefon yarıda kesildi
Anne Çelik, telefon görüşmesinde oğlunun sesinin tedirgin ve yorgun geldiğini belirterek, “Oğlum bana, ‘Başıma gelen son olayı anlatacağım’ dediği esnada telefon kesiliyor. Bu çocuk neyi konuşmak istiyor da konuşamıyor? Çocuğum farklı olaylar yaşıyor, anlatmak istiyor. Birilerinin kendisiyle gelip görüşmesini istiyor. Çocuğuma işkence uyguladılar, üstüne hücre cezası vermişler. Nerede insan hakları! Nerede bu Türkiye’nin adaleti! Ben oğlumun hayatından tedirginim. Oğlum bana başıma gelenleri anlatayım dedi ve telefon kesildi. O günden beri haber alamıyorum” sözleriyle duyduğu endişeyi aktardı.
‘Sesim duyulsun’
Önceki gün oğlu ile açık görüş hakkı olduğunu ifade eden Çelik, maddi imkansızlıklar nedeniyle görüşe gidemediğini sözlerine ekledi. Çelik, kamuoyuna “Elime para geçerse cezaevinin önünden ayrılmayıp çadır kuracağım. Evladımı benden alırlar diye o korkuyu yaşıyorum. Yardım edin, sesim duyulsun” çağrısını yaptı.
İSTANBUL