Devlet ‘PKK Lideri Abdullah Öcalan şahsında bütün Kürtlere tecrit politikası uyguluyor’ diyen Cizre eski Belediye Başkanı Aydın Budak, tecride son verilmediği sürece daha büyük katliamlarla karşı karşıya kalınabileceği konusunda uyardı. Budak, Kürtlere birlik çağrısı yaptı
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 11 Eylül 2016’dan bu yana haber yok. Devlet yetkilileri ile yürütülen Çözüm Süreci döneminde adaya giden HDP Heyeti’nin, 5 Nisan 2015 tarihinde gerçekleştirdiği son ziyaretin ardından sürecin hükümet tarafından sonlandırılmasıyla ne heyetin ne de ailesi ve avukatlarının adaya gidişlerine izin verilmedi. Öcalan’a dair duyulan endişelerin artması üzerine aralarında İmralı Heyeti üyeleri, siyasiler ve avukatlarının da bulunduğu 50 isim Diyarbakır’da açlık grevi başlatmış ve bu eylem üzerine devlet, kardeşi Mehmet Öcalan’ı 11 Eylül 2016’da adaya götürülmek zorunda kalmıştı. Gerçekleştirilen bu son görüşten bu yana PKK liderinden 2 yıldır haber alınamaması başta Kürtler olmak üzere demokratik kamuoyundaki endişeleri günden günde artırır durumda. Cizre Belediye Başkanı iken “KCK operasyonları” kapsamında tutuklanıp cezaevine konulan sonrasında serbest kalan Kürt siyasetçi Aydın Budak, Öcalan üzerindeki bu tecridi ve bunun yansımalarını değerlendirdi.
‘Ölüm sessizliği’
Öcalan üzerindeki tecridin gün geçtikçe derinleştirildiğini ifade eden Budak, buna rağmen tecride karşı bir sessizlik olduğu eleştirisinde bulundu. Bu tablonun Kürtler açısından “ölüm sessizliği” anlamına geldiği uyarısında bulunan Budak, tecridin Öcalan şahsında aslında bir bütünen Kürt halkına uygulandığını vurguladı. Budak, “Tecridin öncüsü Erdoğan, bir başına değil. Bahçeli’yi de yanına alarak bütün dünyadaki Kürtlere karşı tecrit uyguluyor. Tecrit Suriye’deki, Güney Kürdistan’daki Kürtlere de uygulanıyor. Bunu en son Afrin’de gördük, Güney Kürdistan’da gerçekleştirilen bağımsızlık referandumunda gördük” diye konuştu.
Tecrit son bulmazsa
Bu tecrit politikasına karşı ise, Kürtlerin birlik olmasının önemi üzerinde duran Budak, aksi halde büyük katliamlarla karşı karşıya kalınabileceğini belirterek olası tehlikelere işaret etti.
Herkes bir şeyler yapmalı
Budak, şunları söyledi: “Öcalan dün bu kanı durdurdu. Bugün de durduracak olan Öcalan’dır. Kürtlerin bir an önce bu sessizliği bozması gerekiyor. 2015 öncesinde on binlerce kişi bir araya geliyorduk. Dün ilçe yönetimlerinde, mahalle komisyonlarında yer alan arkadaşlarımızı bugün aramızda göremiyoruz. Dün kol kola olduğumuz arkadaşlarımız bugün yanımızda olursa bu tecridi kırabiliriz. Şikâyet etmekten vazgeçip, nedensiz gerekçeleri bir kenara bırakıp, herkes bir şeyler yapmalı. Bu mücadelede canını verenlerin hakkını nasıl ödeyeceğiz. Bir an önce bu ölüm sessizliğinden çıkmalıyız.” Hükümetin başta tecrit olmak üzere “Kürt düşmanlığı” üzerinden yürüttüğü yanlış politikalarını, bugün özellikle medya üzerinden örtbas etmeye çalıştığını da söyleyen Budak, “Medyayı teslim alarak, Türkiye halklarını yarattığı algıya inandırmaya çalışıyor” diyerek, bu konuda uyanık olunmasını istedi.