1 Mayıs için yüzlerce kişi Maltepe miting alanını coşkuyla doldurdu. DİSK, TMMOB, TDB, TTB’nin ‘Birlikte kazanacağız’ şiarıyla gerçekleştirdiği mitingin ortak mesajı ‘barış’ oldu
İstanbul’da Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Diş Hekimleri Birliği (TDB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) öncülüğünde 1 Mayıs kutlandı. Demokrasi güçlerinin destek verdiği kutlama, bu yıl “Birlikte kazanacağız” şiarıyla Maltepe Meydanı’nda gerçekleştiriliyor. Taleplerinin yer aldığı pankart ve flamalarla kentin birçok yerinde gruplar halinde toplanan işçi ve emekçiler, daha sonra Marmaray’ın İdealtepe Durağı’nda buluştu. Şimdiden binleri bulan kitle, söylenen şarkılar eşliğinde halaya durdu.
Koramaz: Korkmuyoruz
TMMOB Başkanı Emin Korkmaz da kitleyi “Selam olsun Gezi’yi yaşatanlara” diyerek başladı. İktidarın yürüttüğü politikaların hesabını soracaklarını ifade eden Koramaz, bu yüzden kendilerine saldırıldığının altını çizdi. Koramaz, “Zannediyorlar ki kendileri korkuyor biz de korkacağız. Ama biz korkmuyoruz. Bu ülkenin aydınlık günlerini hep beraber kuracağız. Eşit, adil, dayanışmanın ve demokrasinin hakim olduğu Türkiye’yi hep beraber kuracağız. Dilerim ki bu 1 Mayıs ve alanı dolduranlar daha büyük bayrakların müjdecisi olsun. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın sınıf mücadelemiz” diye belirtti.
Fincancı: Barışı buracak olan bizleriz
TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı da “Merak etmeyin hiçbir yere gitmiyoruz. Korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sözleri ile konuşmasına başladı. Örgütlü mücadele vurgusunda bulunan Fincancı, şöyle devam etti: “Bizi parçalayıp bölerek yalnızlaştırmaya, kölelik koşulları dayatanlara karşı birlikte mücadele edenleriz. Aylardır alandalar emek bizim söz bizim dedik. Bundan 29 gün sonra Ankara’da emek bizim söz bizim demek için buluşacağız. Taleplerimiz sizin bizim hepimizin. Savaşlara, adaletsizliğe, zulme, açlığa yoksulluğa, yaşamlarımızı tüketenlere karşı yan yanayız. Barışı kuracak olanlar biziz. Bu topraklarda sömürü kapitalizmi yaşayanlar, İstanbul Sözleşmesinden çıkanlara karşı Danıştay’ı dolduranlarız. Elbet suçlarınızla sizi yüzleştirecek olanlarız.”
TDB Genel Sekreteri Kadir Tümay İmre, bir arada olarak bu düzeni değiştireceklerinin altını çizdi. “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” dedi.
‘Geziyi hapsedemeyecekler’
Konuşmaların ardından ortak metin Kürtçe, Türkçe ve Arapça okudu. Ortak metinde şu ifadeler yer aldı: “1 Mayıs tüm dünyada, bu meydanda ve ülkenin her yerinde coşkuyla, umut ve heyecanla kutlanıyor. Umudumuzu, kararlılığımızı ve mücadele azmimizi Gezi davasında yeni bir AKP darbesiyle cezalar vererek bastırmak istediler. Hep birlikte daha gür haykırıyoruz, Gezi bu ülkenin yüz akıdır, direniş sembolüdür. Geleceğimize sahip çıkma iradesidir. Bu karanlık gidecek, Gezi kalacak. Gezi’yi dün savunduk, bugün savunuyoruz, yarın da savunacağız. AKP ve yargısı emekçilerin ve halklarımızın özgürlük mücadelesine engel olamayacak. Gezi her yerde, Gezi burada, Gezi bizleriz, Gezi milyonlardır. Gezi ruhunu hapsedemeyecekler! Ne Taksim yasağı, ne Gezi davasında verilen cezalar gidişlerini engellemeye yetmeyecek, gidecekler.
Savaş işçi ve emekçileri yakıyor
Bu düzen yaşamı ve gezegeni tehdit eden büyük bir felakete dönüşmüştür. Gölgesini satamayacağı ağacı kesen kapitalist barbarlığın yarattığı yıkımın faturasını milyonlarca insan canlarıyla, doğa ise geri dönüşü olmayan tahribatlarla ödüyor. Nükleer, termik, jeotermik santraller, siyanürlü maden aramaları, atmosfere, toprağa salınan zehirli gazlar, zehirli atıklar ekolojik krizi derinleştiriyor, yeni pandemilere yol açıyor. Emperyalist savaşlar her geçen gün daha geniş coğrafyalara yayılıyor, savaşın alevleri işçi ve emekçileri yakıyor. Milyonlarca insan yerinden yurdundan olup göç etmek zorunda kalıyor, şehirler yakılıp yıkılıyor.
Hasta tutuklular, kapatma davaları, kayyumlar
Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor. Seçme, seçilme hakkı yok sayılıyor, belediyelere kayyumlar atanıyor, vekiller cezaevlerine konuyor, cezaevleri tabutluğa ve işkence merkezlerine dönüştürülüyor, kitlesel tutuklamalar hız kesmiyor, bir kez daha parti kapatma davaları ile halk iradesine ipotek konmak isteniyor. Şovenizm, cinsiyetçilik, ırkçılık ve mezhepçilik krizi yönetmenin bir yolu olarak ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor.
Barış ortadan kaldırılmaya çalışılıyor
Savaş ve işgallerle ekmeğimizi küçültüyor, işsizliğimizi büyütüyor, talanların yolunu açıyorlar. İnkarcı ve imhacı siyasetle barış imkânını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Kürt sorununu çözümsüz kılarak toplumsal gerginliklerden nemalanmak, rant elde etmek, kutuplaşma üzerinden iktidarlarını kalıcı kılmak istiyorlar. Sınıfsal eşitsizliklerin yanı sıra toplumsal cinsiyet eşitsizliği de derinleşiyor, kadınların omuzlarına yıkılan hane içi iş ve bakım yükü artıyor. Kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Kadınlar bir yandan işsizliğin, bir yandan esnek çalışma biçimlerinin ve güvencesizliğin hedefi haline geliyor. Bu ateşten günlerde kadınların güçlendirilmesi gerekirken, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlar iktidarın hedefi oluyor.
Tek adam rejimi sona ermeli
Türkiye’de ve bütün dünyada emekçilerin üzerinde katmerlenen sömürünün, savaşların, yıkımların, açlığın ve salgın hastalıkların temel nedeni emperyalizmdir. Bu nedenle başta ABD emperyalizmi ve NATO saldırganlığı olmak üzere emperyalizmin yayılmacı ve emekçi düşmanı politikalarına karşı çıkıyoruz. Bizim değil, sermayenin, patronların yüzünü güldüren bu düzen böyle gitmez. Bu bozuk düzen, bizim düzenimiz değil. Bu sömürü düzeninin bize vereceği hiçbir şey yok! Tek adam rejiminin sona ermesi, demokrasi ihtiyacı ve köklü bir değişim talebi mutlu bir azınlık dışında tüm kesimlerin ortak talebidir.
Birleşerek kazanacağız
Kadınlara yönelik şiddet, taciz ve tecavüzün son bulduğu, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırıldığı, kimsenin cinsiyetinden, kimliğinden, inancından dolayı ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmediği bir ülke istiyoruz. Birleşerek gerçekleştireceğiz! Çalışma hakkımızı ortadan kaldıran OHAL uygulamaları ve uygulayanları gidecek, birleşerek biz kazanacağız! Biz tüm sömürülenler, yoksullaşanlar, ezilenler olarak bu düzeni değiştirme, 84 milyonun insanca yaşayacağı bir ülkeyi inşa etme gücümüz var. Birleşerek değiştireceğiz! Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gûlan!”
Gezi direnişine selam!
Mitingde yapılan konuşmalarda ve miting örgütleyicisi kurumların ortak metninde, tek adam rejimine karşı isyan öne çıktı. Miting alanında siyasi tutsaklar unutulmazken, siyasetçi Aysel Tuğluk’un sağlık durumuna dikkat çekti. Alanda PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride de tepki gösterildi. Alanda sık sık “Bijî Serok Apo” ve “Bê Serok Jiyan Na be” sloganları yükseldi.
Emekçiler, güvencesizliğe, sömürüye, savaşa, KHK ile işten atılmalara, KOD-29’a, iktidarın sermayedarı koruyan politikalarına, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkan ve erkek şiddetini körükleyen zihniyetle ortak mücadele edileceği mesajını verirken, “Düzeni birlikte değiştireceğiz” denildi.
Mitingde öne çıkan bir diğer konu da Gezi Direnişine verilen hapis cezaları oldu. Kitle “Hepimiz Gezi’deydik” diye belirtirken, hapis cezalarına tepki gösterdi.
Miting, Kardeş Türkülerin seslendirdiği ezgiler yanı sıra halaylar çekilerek son buldu.