Savunma Bakanlığı 3 askerin hayatını kaybettiğini açıkladı. Stêrk Tv’nin sorularını yanıtlayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Avrupa’ya giden doğal gaz hattının kontrol altına alınmak istendiğini söyledi: Saldırı sadece hareketimize yönelik değil, aynı zamanda bütün Kürt halkınadır, bütün insanlığadır. Arap halkı da tehlikeyi görmeli.
Kazımi kendisi için bir fırsat olarak gördü. Bu, Irak için utanç verici bir durum
AKP-MHP yönetiminin KDP ortaklığıyla başlattığı sınır ötesi operasyon 15. günde de durmazken AKP yönetimi, 3 askerin daha yaşamını yitirdiğini duyurdu
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi ve Şırnak’ta 14 Nisan’da havadan, 17 Nisan’da kara-havadan Pençe-Kilit adıyla başlattığı saldırılarda 3 askerin daha yaşamını yitirdiği açıklandı. Türkiye Savunma Bakanlığı, Avaşîn ve Zap’a operasyon sırasında piyade uzman çavuş Mümin Çarkcı’nın yaşamını yitirdiğini kaydetti.
Şırnak’ın Cudi Dağı Kenyamevik Tepe Bölgesi’nde devam eden saldırıya ilişkin Twitter hesabından açıklama yapan İçişleri Bakanı Süleymen Soylu da, Jandarma Teğmen İsmail Can Akdeniz ile jandarma uzman çavuş Fatih Berkay Akgün yaşamını yitirdiğini, uzman çavuş Uğurcan Çakıcı da yaralandığını belirtti. Yerel kaynaklar ise, bakanlığın aksine çok sayıda ölü ve yaralı olduğunu kaydetti.
Bayık: Doğal gaz hattını kontrolleri altına almak istiyorlar
RosjNews’in haberine göre Stêrk Tv’nin sorularını yanıtlayan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, operasyonu değerlendirirken Avrupa’ya giden doğal gaz hattının Kürdistan’dan geçtiğine dikkat çekerek. “Hedefleri, bu güzergahı kendi amaçları/çıkarları doğrultusunda kontrolleri altına almak, bundan dolayı da PKK’yi ortadan kaldırmak ve Kürt halkını tepkisiz hale getirmek istiyorlar” dedi. Bütün Kürtleri hedefleyen bir konsept devreye konduğunu vurgulayan Bayık şunları söyledi: “orunuz için de şunu söyleyebilirim; uzun bir süredir hareketimiz ve halkımıza bir konsept dayatılıyor. Bu konsepti şimdi Başûr’da (Güney Kürdistan) hedefine ulaştırmak istiyorlar. Bu konseptin amacı da şu; PKK’yi nasıl etkisizleştirecekler? Kürt halkına uygulanan soykırımlar nasıl tamamlanacak? Konsept bu temelde yürütülüyor. Bu konsepte göre Zap ve Avaşîn’de yeni bir saldırı başlattılar. Bu saldırı sadece hareketimize yönelik değil, aynı zamanda bütün Kürt halkınadır, bütün insanlığadır. Çünkü demokrasi ve özgürlük için mücadele verenleri etkisizleştirmek istiyorlar. Burada Türk devleti ve KDP’ye bir rol biçilmiş, onlar da bu misyonu yerine getiriyor. Rêber Apo’nun şahsında hareketimiz, halkımız ve insanlığa karşı devreye konulan Uluslararası Komplo’yu yapanlar bu konsepti yürütüyor. NATO her açıdan bu konsepte destek veriyor. ABD, İngiltere ve Almanya bu konseptin içinde yer alıyorlar. Kapitalist modernite için PKK’nin çıkardığı engelleri kaldırma ve Kürt halkının dayatılan soykırımı da tamamlama gayesi içindeler, bunun için uğraş veriyorlar. Rêber Apo, PKK ve PKK gerillasını etkisiz hale getirmeden Kürt halkına dayatılan bu soykırımın da tamamlanamayacağını iyi biliyorlar. Aynı şekilde Ortadoğu’da da işgalciliğin ilerlemeyeceğini biliyorlar. Bundan dolayı asıl hedefleri PKK’dir. Çünkü PKK onlar için en büyük engeldir, bu engeli ortadan kaldıramadıkları sürece hedeflerine ulaşamayacaklar… KDP neden halkını değil de, Türk devletini tercih etti? Çünkü KDP’de ailesel çıkarlar hakimdir. Öyle Kürt halkının çıkarlarını esas aldıkları yok, ailesel çıkarları esas alıyorlar. Bütün imkanları Barzani ailesinin hizmetine vermişler. Nasıl milyar dolar sahibi oldukları, ABD’den Körfez’e kadar hangi mal-mülklerinin olduğu dünya medyasında da yer aldı. Bununla Türk devletini tercih etmiş durumdalar. Bu kadar malı mülkü olan, gidip halkın yanında yer almaz, iktidarların yanında yer alır. ‘Kurmê darê ne ji darê be, dar kurmî nabe’ (Ağacı kemiren kurt ağaçtan olmasa ağaç kurtlanmaz). Kürt halkı işte bu şekilde kendi içindeki ihanet çizgisini ifade etmiştir.
”
‘Başûr hedeftir, Ortadoğu için de tehlike söz konusu’
Ortadoğu’da Osmanlı siyasetinin hakim kılınmak istendiğini, Federe Kürdistan’ın da hedef olduğunu vurgulayan Bayık şunları kaydetti: “Diğer yandan da hedeflerinde sadece PKK ve Kürtler yok, Ortadoğu da var. Zaten kendileri de söylüyor; Ortadoğu’da Osmanlı siyasetini hakim kılmak istiyorlar. Arap ve bölge halkı bu siyaseti çok iyi tanıyor, Osmanlıların onların başına ne getirdiğini iyi biliyorlar. Bundan dolayı bir kesim bu siyasete karşı çıkıyor ve tepki gösteriyor. Herkes şunu iyi görmeli; Avaşîn ve Zap’ta yürütülen savaş bu bölgelerle sınırlı değil, geniş çaplı bir savaştır. Bu savaşta ilk etapta önce bu bölgelerde sonuç almak istiyorlar, ikinci adımda ise bütün Başûr hedeftir, niyetleri Başûr’u ele geçirmektir. Zaten Başûr’da Türk askeri ve MİT’in birçok üssü var, yani Başûr’un üçte birinin Türk devletinin elinde olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bununla sınırlı kalmak istemiyorlar, niyetleri bütün Başûr’a yayılmak. Böyle bir gerçek var. Bakur, Başûr ve Rojava’da yürüttükleri konseptle hedefleri Ortadoğu’yu hegemonyaları altına almak. Sadece Kürt halkı için değil, Ortadoğu için de tehlike söz konusu. Kürt halkı ve Ortadoğu şahsında da insanlık büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. PKK bu tehlikeye karşı mücadele veriyor, bundan dolayı bu mücadele sadece Kürt halkı için değil, Ortadoğu ve bütün insanlık içindir. AKP-MHP’nin sonunun gelmesi Kürtler, Ortadoğu halkları ve insanlık büyük bir beladan kurtulmuş olması anlamına gelecek”
‘ABD, NATO, İngiltere destek veriyor’
NATO desteği olduğunu belirten Bayık şunları söyledi: “Eğer bunlar halkımız ve hareketimize bir konsept dayatmamış olsalardı, Türkiye ve KDP’ye bir görev verilmeseydi, Türkiye ve KDP’nin hareketimize/halkımıza karşı bu savaşı yürütmesi mümkün değildi. Bunun arkasında ABD, İngiltere, İsrail ve Almanya var. NATO her açıdan Türkiye ve KDP’ye destek veriyor. Türkiye ve KDP’nin bu desteklerle savaşı yürüttüğü gözler önündedir. Halkımız da bunu açıkça dile getiriyor. Türkiye ve KDP bu konsepti birlikte yürütüyor, bundan dolayı sessiz kalıyorlar. Çünkü işin içinde çıkarları var. Bazen insan hakları ve demokrasiden söz ediyor olsalar da bunu çıkarları için yapıyorlar. Çıkarları neyi gerektiriyorsa onu dile getiriyorlar, propagandasını yürütüyorlar. Ancak gerçek yüzleri farklı. İşte Kürdistan’da gerçek yüzlerini; Türkiye ve KDP’ye nasıl destek verdiklerini, Bakur, Başûr ve Rojava’da Türk devletinin vahşetine nasıl sessiz kaldıklarını görmek mümkün. Diğer taraftan başka bir yerde küçük bir olay bile olsa kıyameti kopartıyorlar. Fakat Kürdistan’da katliam, işkence, zorla göç ettirme, asimilasyon ve demografik yapıyı değiştirme var, doğaya her türlü zarar veriliyor, kısacası Kürt halkının yaşamaması için ellerinden geleni yapıyorlar ancak bir kez bile tepki göstermiyorlar. Bunu neden yapıyorsunuz, diye sormuyorlar. Çünkü bu siyasetin asıl yürütücüleri onlar, Türkiye ve KDP bu siyasetin pratikteki uygulayıcılarıdır. Bundan dolayı ses çıkarmıyorlar. Halk, demokrasi, özgürlük, insan hakları ve çevreyi koruma niyetleri yok. Onlar için sadece çıkarları önemli, çıkarları ne gerektiriyorsa onu esas alıyorlar. Rusya ve Ukrayna savaşı yüzünden Rusya’dan Avrupa’ya giden doğal gazı kesmek, Avrupa’ya gazı Ortadoğu’dan götürmek istiyorlar. Bu doğal gaz hattı da Kürdistan’dan geçiyor. Hedefleri bu güzergahı kendi amaçları/çıkarları doğrultusunda kontrolleri altına almak, bundan dolayı da PKK’yi ortadan kaldırmak ve Kürt halkını tepkisiz hale getirmek istiyorlar. Böylelikle doğal gazı rahatça Avrupa’ya taşıyacaklarını düşünüyorlar. Fakat yanlış hesap yapıyorlar. PKK ve Kürt halkına düşmanlık yapanlar doğru hesap yapamaz, bunlar boş hesaptır.”
‘Arap halkı da tehlikeyi görmeli’
Arap halkı için de tehlike olduğun belirten Bayık “Yürütülen savaş varlık-yokluk savaşıdır. Bu hem AKP-MHP iktidarı için hem Türkiye ile birlikte hareket eden ihanet/işbirlikçi pozisyonda olanlar için geçerlidir. Türkiye’nin işbirlikçisi konumundaki Kürt hainlerinin darbe yemesi, Ortadoğu’da hedefleri olan kapitalist modernite sisteminin de büyük darbe yemesi anlamına gelir. Başûr’un bütün Kürt halkı ve PKK sayesinde elde ettiği kazanımlar şu anda adım adım tehlikededir. Ayrıca Ortadoğu’daki Arap halkı da bu tehlikeyi görmeli, Osmanlı’nın Arap halkının başına neler getirdiğini Araplar iyi biliyor. Arap aydınları, siyasetçileri ve sanatçıları bunu dile getiriyorlar. Her geçen gün bu konuda daha fazla tepki oluşuyor, Türkiye ve KDP’nin onlara karşı yürüttüğü siyaseti daha iyi görüyorlar” diye konuştu.
Şengal ve Kazımi yönetimi
Bayık, Şengal’e Irak güçlerinin yönelmesi konusunda da “Irak da tam bu dönemde Şengal ve Êzidî toplumuna karşı saldırıya geçti. Bunu Zap ve Avaşîn’deki savaştan bağımsız ele alamayız. Türkiye ve KDP’nin Zap ve Avaşîn’de başlattığı savaşı Kazımi kendisi için bir fırsat olarak gördü ve bundan yararlanmak istedi. Şayet Şengal’e saldırırsa kimsenin Êzidîlerin yardımına gidemeyeceğini ve böylelikle onlardan bazı tavizler koparmayı düşündü. Bu, Irak için utanç verici bir durumdur. Çünkü Êzidîler DAİŞ’e karşı savaştı. Sadece kendilerini soykırımdan kurtarmadılar, aynı zamanda Irak hükümeti ve Güney Kürdistan’ın da onurunu kurtardılar.. Dünyada da demokrasi ve özgürlük güçlerinin Êzidîlere sahip çıkması gerekir. Bu onların vazgeçilmez görevi olmalı. Çünkü Êzidîler özgürce yaşamak istiyor. Êzidî halkının DAİŞ’e karşı verdiği mücadele insanlığa hizmetti. Bundan dolayı insanlık Êzidîlere karşı yürütülen bu siyasete karşı durmalı, onlardan istenen budur. ” dedi.
Letif Fetih Ferec: AKP için iyi ya da kötü Kürt arasında bir fark yok
Yazar Letif Fetih Ferec da, saldırılarının Kürdistan üzerinde büyük bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Letif Fetih Ferec “Yüzyıllardır şairlerimiz, düşmana yakınlaşan Kürt gücünün, insanlıktan ve Kürtlükten uzaklaştığını söylüyor. Tarihsel olarak Osmanlı’dan bu yana Türk devletinin bir politikası olmuştur ve o da Kürt karşıtlığıdır. Önce hakkını arayanları, sonra dost gördüklerini ortadan kaldırdı. Şimdi aynı politika Kürt halkına karşı da yürütülüyor. Savaşarak hak ve özgürlüklerini talep edenler, Türk parlamentosunda Atatürk’ü destekleyen Kürtlerin onlarla çalıştıktan sonra nasıl öldürüldüğünü, ortadan kaldırıldığını hatırlasınlar. Türk devleti, Erdoğan ve AKP için iyi ya da kötü Kürt arasında bir fark yoktur. Türk askerlerin peşine düşenler, iş birliği yapanlar, silah alanlar ve düşmana yol açanlar şimdi Türkiye’nin hedefi olmayabilir ama gelecekte sıra onlara da gelecek ve hedef olacaklar. Bunun iyi bilinmesi gerekiyor” dedi.
‘Kürtler ciddi bir savaşla karşı karşıya’
KDP’nin politikalarına dikkat çeken Letif Fetih Ferec “Kürtler ciddi bir savaşla karşı karşıyadır. Türk devletine hizmet eden herkes çetelerin tarafında yer alıyor. KDP’nin politikaları ve eylemleri tamamen Türkiye’nin çıkarınadır.”
Kürdistan Bölgesi Hükümet Sözcüsü Cotyar Eli’nin “PKK’ye soruyorum, burada ne işi var?” dediğine işaret eden Ferec hükümet sözcüsünün söyleminin yanlış olduğunu belirterek şunları söyledi: “Mele Mustafa 1948’de Doğu Kürdistan’ın Mahabad şehrine neden gitti? PKK, bir Kürt partisi olarak Kürtlerin haklarını savunuyor. Kerkük, Daquq, Şengal ve Mexmur’da DAİŞ’e karşı savaştı. Kürtlerin haklarını savundu. ‘PKK burada kalmasın’ sözü büyük bir ihanettir. Bunu söyleyen Türk devletinden yanadır.”
HAKKARİ-DUHOK