1 Mayıs’a hazırlanan ve taleplerini güçlü şekilde dile getirmek isteyen sosyalist partiler, alanlarda cesaret ve umutla birlik mesajı vereceklerini söyledi: Bu gidişatı tersine çevirmek üzere bir arada olalım
Türkiye halkları ve işçi sınıfı, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde alanlara çıkmaya hazırlanıyor. Bu yılki 1 Mayıs’ta birlikte mücadelenin önemine vurgu yapan sosyalistler “Birlikte kazanacağız” sloganını öne çıkarıyor.
MA’dan Kadir Güney’e konuşan TİP, EHP ve EMEP yöneticileri “Bizim gücümüz, bizi sömüren ve bizim adımıza karar veren bir avuç sermaye grubuna karşı çoğunluk olmamız. Bu 1 Mayıs’ta bu gidişatı tersine çevirmek üzere bir arada olalım” İfadelerini kullandı.
‘İşçi eylemlerinin artacağı bir döneme giriyoruz’
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Türkiye’de ücretli çalışan sayısındaki yükselişe dikkat çekerek, ciddi bir yoksulluğun yaşandığına vurgu yaptı.
İşçi ücretlerinin düştüğünü ve Türkiye’nin bir “asgari ücretliler ülkesi” haline geldiğini belirten Akdeniz, işçilerin insanca bir yaşam talebiyle eylemler gerçekleştirdiğini, bu anlamıyla 1 Mayıs’ın işçi sınıfının birliği için büyük önem taşıdığını vurguladı.
Akdeniz şöyle devam etti:
“İşçi sınıfı içerisinde ciddi bir hoşnutsuzluk var. Sadece Türkiye açısından da değil uluslar arası alanda da pandemi, savaş ve ekonomik kriz gerekçesiyle uluslararası işçi sınıfının kazanılmış hakları tırpanlanıyor. Kapitalizm süreçten böyle çıkmaya gayret gösteriyor. Elbette burada işçi sınıfının tüm dünyada topyekün direnci olacaktır. Yeni bir dönem başlıyor, işçilerin ayağa kalkacağı yeni bir döneme giriyoruz”
“1 Mayıs, bütün bu demokrasi taleplerinin birleşeceği; emek, demokrasi, özgürlük güçlerinin yan yana gelerek topyekün bir genel grev, direniş hattını örgütleyecekleri bir günün adı olacak. Meydanları kalabalık şekilde doldurabilirsek o zaman iktidar da bunu ciddiye alacaktır. Bunu başaramazsak daha da çok saldıracaklardır”
7 yapı birlikte yol alıyor
Üçüncü yol arayışında olan 7 siyasi partinin 1 Mayıs’ı beraber örgütlemeye çalıştığını ifade eden Akdeniz, “Önemli olan halkın alanlara taşınması, 8 Mart’tan Newroz’a, Newroz’dan 1 Mayıs’a bir halk ittifakı zemininin alanlarda bir mücadele olarak ortaya çıkmasıdır. Bunu sağlayabilirsek bunun politik izdüşümü de olacak. Bunun politik yansımaları olacaktır. Seçime giden süreçte meydanlarda toplanan halk kendi alternatifini kurmak açısından da zemin yakalayacaktır. ‘Geçinemiyoruz’ diyenlerin bu gidişata dur demesi lazım. Bunun en güçlü imkanı 1 Mayıs. Halk bütün gücüyle alanlara gelmeli. Halkın gücünü bu iktidar, bu barbarlık düzenine göstermemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
EHP: Büyük bir itiraz var
Emekçi Hareket Partisi (EHP) Sözcüsü Özge Akman, ekonomik krizin etkilerinin en yoğun hissedildiği bir süreçte 1 Mayıs’a gittiklerini belirtti. Akman, “Bu ülkenin emekçileri aslında aldıkları maaşın yalnızca kira ve faturalarına zar zor yettiği bir dönemde bu 1 Mayıs’a doğru yürüyor” dedi. İktidarın mevcut krizi hızlandırmak üzere adımlar attığına işaret eden Akman, şöyle konuştu: “Bundan dolayı daha büyük bir yükü sırtımızda taşıyor durumdayız. Bu duruma bir çok itirazın da yükseldiğini görüyoruz. Toplumun büyük bir kesimi gidişattan rahatsızlık hissediyor ve büyük bir itirazı öne sürüyor durumda.”
İşçinin söz, yetki ve karar sahibi olması
“1 Mayıs’ın çözümü konuşacağımız bir yer olması gerekir” diyen Akman, “Çözüm aslında bugün sadece sermaye lehine politikalar güden bu gidişatı emekçiler lehine çevirebilmekten geçiyor. Mevcut tüm değeri üreten işçiler, kendi kararlarını alabilir, uygulayabilir. Bu anlamda söz, yetki, karar sahibi olabilir. Biz bu 1 Mayıs’ı emekçilerin yönetimini ileri sürdüğümüz, bunu kazanmak için yürüdüğümüz bir 1 Mayıs olarak öne sürüyoruz” diye belirtti.
Gidişatı tersine çevirmek için…
Akman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz 1 Mayıslarda işçilerin emekçilerin bir araya gelmesinin, meydanlarda buluşmasının ne kadar büyük bir cesaret ve umut olduğunu biliyoruz. O yüzden bu 1 Mayıs’ın önemi çok fazla. Bugün bize bu kadar krizleri reva görenlere vereceğimiz yanıtında güçlü olması bu 1 Mayıs’ı önemli kılıyor. Bizim gücümüz, bizi sömüren ve bizim adımıza karar veren bir avuç sermaye grubuna karşı çoğunluk olmamız. Bu 1 Mayıs’ta bu gidişatı tersine çevirmek üzere bir arada olalım.”
TİP: Talepler birleşecek
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Emek Büro üyesi Deniz Gülşen ise, derin krizin Türkiye işçi, emekçilerini ciddi anlamda sarstığını söyledi. İşçi sınıfının mücadele başlıklarından birinin asgari ücretin yükseltilmesi talebi olması gerektiğinin altını çizen Gülşen, “Asgari ücret bir dönem yaşamaya yetiyordu. Şimdi ise işçiler bazı temel ihtiyaçlarından vazgeçiyor. Bu yüzden sınıfın topyekün bu alanda mücadele edip, asgari ücreti genişletmesi gerekiyor. 2022 1 Mayıs’ının temel mücadele başlıklarından bir tanesi bu olmalı. 1 Mayıs alanları, taleplerin birleşeceği bir yer olacak” dedi.
8 Mart ve Newroz’da açığa çıkan enerjiye değinen Gülşen, “1 Mayıs bütün muhalefet alanlarının yan yana geldiği, birleştiği, talebini yükselttiği bir gün olabilir. 2 yıldır pandemi yasakları nedeniyle 1 Mayıs kutlanılamıyor. Kitlesel bir 1 Mayıs olacaktır, işçi sınıfı buraya bakacaktır” diye belirtti.