HDP Milletvekilleri Oya Ersoy ve Musa Piroğlu, Gezi davasında verilen kararı değerlendirdi: Bu saldırının karşısında bu toprakları özgürleştirmeye ant içiyoruz
Gezi Parkı davasında iş insanı Osman Kavala’nın da aralarında olduğu 17 kişiyle ilgili davada verilen cezalara tepkiler artarak devam etti. Yurttaşlar İstanbul başta olmak üzere birçok merkezde Kavala’ya müebbet hapis ve 7 kişiye 18’er yıl hapis verilmesine karşı protesto etmeye devam ederken siyasetin de gündemi skandal karar oldu.
Kararı değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul milletvekilleri Oya Ersoy ve Musa Piroğlu, ‘Gezi davasında verilen kararın bir gözdağı olduğunun’ altını çizerek “mesaj alınmıştır” dedi.
Birleşik mücadeleye gözdağı
Verilen cezaların bir yargı kararı olmadığına dikkati çeken HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, bu davada bir yargılamanın olmadığını ve herkesin bunun farkında olduğunu belirtti. Ersoy, “Bu bir yargı kararı değildir. Yargı, AKP iktidarının, Tayip Erdoğan’ın siyaseten yenemediklerini, baş edemediklerini, cezaevine koymak ve onları tasfiye etmek için kullandığı bir araçtır. Bütün vekillerimizin cezaevlerine konulmasından itibaren başlayan bir süreçtir. Yapılan ise halkların birleşik mücadelesine verilmek istenen bir gözdağıdır. Herkes mesajı almıştır. Ama en büyük gözdağı ve halkın yaşamında ki en büyük tehdit, zaten bu iktidarın varlığıdır. Bu ülkeyi yönetmesidir” dedi.
Mesaj alınmıştır
İktidarın halkın barış umudunu yok ettiğinin altını çizen Ersoy, “İktidar halkın insanca yaşam umuduna kast eden, kadınların eşit ve özgür bir şekilde yaşama talebine, hayatına kast eden bir iktidarı, istemiyoruz. Asıl gözdağı kendilerinin varlığıdır. O nedenle mesaj alınmıştır. Bundan dolayı biz, bu iktidarı devirmeye ve göndermeye bu ülke topraklarını özgürleştirmeye ant içiyoruz” diye belirtti.
Hakim değil AKP militanı
“Bu ülkede hiçbir zaman yargı bağımsız olmadı” diyen Ersoy, ülke tarihinde yargının hiçbir zaman bu kadar talimatlı hale gelmediğini ifade etti. Ersoy, “Bütün yasa değişiklikleriyle ve yargı operasyonlarıyla yaptığı şeyin sonucudur. Karşımızdakiler olaya hakim değil. Karşımızda tamamen AKP’den devşirme ve AKP’nin yargıya gönderdiği AKP militanları var. Ve yaptıkları yargılama değil. Bu nedenle, yargı bağımsızlığı hukuk sınırları içerisinde tartışılacak bir karar değil” diye konuştu.
‘Sıcak ve her şeye açık bir yaz bekliyor bizi’
Gezi protestolarına iki taraflı bakmak gerektiğini dile getiren HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da, iktidarın Gezi kararıyla halka “rest” çektiğini söyledi. Piroğlu, şöyle devam etti: “Kararın verildiği gün, Cumhurbaşkanı’nın demeçleri de ortada. Bir yandan HDP’ye dair topyekun bir saldırı söz konusu. Bir yandan operasyonlar var. Öte yandan Gezi parkı kararıyla beraber tüm dünya ve ülke halklarına, ‘ben sizi tanımıyorum’ dedi. Bu karara bakıldığında bu seçim sürecinin hiç huzurlu geçmeyeceğini, hiç rahat geçmeyeceğini çok açık bir biçimde gösteriyor. İktidar saldırılarının daha da azgınlaşmaya çalışılacağı, halk kitlelerini tehditle, baskıyla, sindirmeye çalışacağı bir döneme giriyoruz. Sıcak ve her şeye açık bir yaz olacak.”
‘Halkın öz gücüne dayanan mücadele’
Gezi kararına karşı öfkelenenlere şaşırdığını ifade eden Piroğlu, halkın kaderini iktidara bırakmaması gerektiğini ve aksini yaptığı zaman, bedelini ödeyeceğini vurguladı. Piroğlu, şunları söyledi: “Yargının bittiğini biliyoruz. Sistemin Erdoğan’ın iki dudağına sıkıştığını da biliyoruz. Bu yüzden hükmü bitmiş, hükmü gitmiş mahkeme kararlarını değil halk kitlelerinin kendi öz gücüne dayanan, devrimci, militan mücadelesine yaslanmak zorundayız. Bu gidişat ya iktidarın sonu olacak ya da ülkenin bir karanlığa teslimi olacak. Biz bu karanlığı yırtıp, iktidarın sonunu getireceğiz. Ama kaderimizi ne yargıya, ne iktidara, nede sarayın iki dudağına bırakacağız.”
‘Bunu yıkmamız lazım’
İktidarın Gezi davasında verdiği kararın bir gözdağından öte olduğunu sözlerine ekleyen Piroğlu, şöyle devam etti: “İktidarın yaptığı bir meydan okuma. HDP’ye bir meydan okuma, halk kitlelerine bir meydan okuma. Birde bu ikisinin yan yana gelmesine bir meydan okumadır. Çünkü, topyekun bir saldırı konsepti söz konusu. Bu topyekun saldırı, ancak ortak bir mücadeleyle püskürtülebilir. Bizim, bu hükümet sistemi içinde bir çıkış bulma şansımız yok. Bunu yıkmak zorundayız.”
Kaynak: MA