Yönetmen Medet Dilek, Koçgiri Katliamı’nı anlatan ‘Taş düğmeler’ adlı belgeselin amacına değinerek, ‘Bu katliam bir sır olarak tutulmak isteniyordu’ dedi
Yönetmen Medet Dilek, Koçgiri Katliamı’nın unutulmaması için ‘Taş düğmeler’ isimli bir belgesel ile yaşananları yeni kuşaklara aktarıyor. Dilek, belgeseli yaklaşık üç seneye yakın bir sürede hazırladığını belirterek, bu süre zarfında Koçgiri bölgesinin birçok yerini gezdiğini, katliama ilişkin çok fazla okumalar, araştırmalar yaptığını aktardı.
PİRHA’dan Melis Ciddioğlu’na belgeselin hazırlık sürecini anlatan yönetmen Dilek, bugünü anlamanın tarihi anlamaktan geçtiğini kaydederek egemen güçlerin belirli kesimleri yok etme çabalarının günümüzde de hala devam ettiğini söyledi.
Canlı tanık bulmak zordu
Belgeselin çekim aşamasını anlatarak Dilek, canlı tanık bulma noktasında çok zorluklar yaşadıklarını aktardı. Dilek, katliam 1921 yılında gerçekleştiği için o dönemi yaşayanların hayatta olma ihtimalinin düşük olduğunu dile getirerek, “O döneme canlı olarak tanıklık eden iki kadına ulaşabildik sadece. Şu anda bu iki kadın da hayatta değil. Bölgeye çıkmadan önce birçok okuma yaptım, araştırma yaptım, birtakım görüşmeler yaptım ve bunların sonucunda kendime bir yol haritası belirledim. Uzun yıllardır Koçgiri Katliamı’na ilişkin böyle bir belgesel çekme isteğim vardı. Çünkü karanlıkta kalmış, anlatılmayan konuları, olayları araştırmak, onları gün yüzüne çıkarmak beni çok cezbediyor. Bu katliamda bir sır olarak tutulmak isteniyordu, üstü kapatılmak, unutturulmak isteniyordu. Ben de yaptığım sinemayla unutturulmak isteneni, saklananı ortaya çıkarmak istedim. İnsanlar izlesin, gerçekleri öğrensin istedim. Ben o yörede doğdum büyüdüm. Benim çocukluğumda bu katliam hiç anlatılmıyordu, saklanıyordu. Gerçekte orada ne oldu? Bu katliam nasıl gerçekleştirildi? Bunları anlatmak istedim” dedi.
Sadece 2 kişi kalmıştı
Belgeselin çekim aşamasında kendisini etkileyen durumlardan da bahseden Dilek, en çok o döneme canlı tanıklık etmiş olan iki kadından etkilendiğini belirterek, “Bu katliamı canlı olarak yaşayan sadece iki kişi kalmıştı. Onun dışında bir canlı tanık yoktu. Belgeselde diğer konuşan kişiler katliamı yaşayanların birinci dereceden, ikinci dereceden yakınları. Bu süreçte beni etkileyen diğer bir husus da katliamın yaşandığı yerleri görmem oldu. Örneğin bir mağara vardı, o mağara Koçgiri Katliamı’ndan kaçıp orada gizlenmeye çalışanların sığındığı yerdi. Mağaraya kaçanlar, orada küçük küçük odalar oluşturmuşlar. Çok etkileyici bir yerdi ve ben oranın içerisine girip yeterince bir inceleme yapamadım. İnsanı bir yandan korkutuyor da. Bir de insanların atıldığı bir uçurum vardı. Orayı yakından görmek, orada bulunmak da beni çok etkiledi” şeklinde konuştu.
Hepsi taş düğmeler
Belgeselin adının ‘Taş düğmeler’ olmasının nedenini anlatan Dilek sözlerine şöyle devam etti:
“Orada yaşanmış bir olaydan kaynaklı bu ismi koyduk. Katliam sırasında ölen insanlar kıyafetleri ile birlikte toplu mezarlara gömülmüşler. Katliamın üzerinden yıllar geçtikten sonra o köyde yaşayanların çocukları oyun oynarken, bir yeri eştiklerinde düğmelerin çıktığını görüyorlar. Oradaki düğmeleri topluyorlar çocuklar. Ailelerine götürüyorlar. Hepsi taş düğmeler. Aileleri bunları nereden buldunuz, diye soruyor. Onlar da oyun oynarken şurada bulduk, diyorlar. Aileler tabii katliamı bildikleri için anlıyorlar. Böylelikle ortaya çıkıyor. Aileler sonrasında çocuklara o düğmeleri götürüp, tekrar aynı yere gömmelerini istiyor. Hayatını kaybedenlere atıfta bulunmak için anlatılan bu olaydan dolayı adını ‘Taş düğmeler’ koydum.”
Tarihe tanıklık ediyor
Koçgiri Katliamı’nı anlamak, tanıklarından dinlemek isteyenlerin mutlaka bu belgeseli izlemesi gerektiğini ifade eden Dilek son olarak şunları dile getirdi: “Ülkemizde çeşitli dönemlerde katliamlar olmuş. Her zaman bir karanlık dönem yaşanmış. Bugün de o dönemlerden birisini yaşadığımızı düşünüyorum. Toplumda umutsuzluk ve karamsarlık zirveye çıkmış durumda. Bu belgesel tarihe tanıklık ediyor. Tarihi iyi öğrenemezsek geleceği de yeterince şekillendiremeyiz diye düşünüyorum. Tarihten ders çıkarmalıyız. Bu belgeseli izleyenler tarihle bugünü bağdaştırabilirler. Bugün, tarihte gizlidir. Başka bir motifle, başka bir biçimle bu tür katliamlar, yok etmeye çalışmalar devam ediyor.”
ANKARA