DBP Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, KDP’nin işbirliğinin ‘ihanet’ olduğuna dikkat çekti ve kaybedenin sadece Kürtler olmayacağını uyarısında bulundu: Tüm Kürtler bu operasyona yüksek sesle tepki göstermek zorunda. Yapılan ihanete ses yükseltmek gerekiyor. Bu soykırımı hiçbir Kürt ve halklar kabul etmemeli
Türkiye’nin KDP ile birlikte 17 Nisan’da Federe Kürdistan’daki Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına dönük gerçekleştirdiği kapsamlı sınır ötesi saldırıları, 11 günüde devam etti. İçeride ve dışarıda tepkiler artarken Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Saliha Aydeniz, bu savaşın Kürtlerin yanı sıra Türkiye ve Ortadoğu halklarını etkileyeceğini ifade etti.
‘Özgür Kürt’ün tasfiyesi amacı tutmayacak’
Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Aydeniz, AKP ve MHP’nin tüm politikalarını Kürt düşmanlığı üzerine kurduğunu belirterek, yürütülen geniş kapsamlı operasyonlarla özgür Kürt’ün tasfiyesinin amaçlandığını kaydetti. Sıkışan ve her geçen gün iktidarını kaybetmek üzere olan iktidarın bu operasyonla üzerindeki baskıyı bertaraf etmek istediğini vurgulayan Aydeniz, “Bu hükümet aslında siyasal, toplumsal ve ekonomik olarak bu topluma hiçbir şey veremeyecek durumda. Kürt düşmanlığı politikaları ve tecrit politikalarını hepsini değerlendirdiğimizde iktidar, kendi varlığını kendi geleceğini, kendi meşrutiyetini düşünerek, bu süreci savaş politikalarıyla kazanacağını düşünüyor. Ama yıllardır savaş politikaları, sınır ötesi operasyonlar ve bunlarla paralel siyasi operasyonlar, gözaltı ve tutuklama gibi denediği tüm bu yöntemler bugüne kadar tutmadı, tutmayacak” ifadelerini kullandı.
KDP’nin işbirliği çok net görülüyor
AKP ve MHP’nin yıllardır yürüttüğü tasfiye politikalarına son bir yıldır KDP’yi de dahil ettiğini ve böylece kesin bir sonuç alamaya çalıştığının altını çizen Aydeniz, “Bugün ‘Çöktürme Planı’nı harekete geçiren bu iktidar nasıl çökme noktasına geldiyse, KDP’nin de geleceği nokta burası olacak. Türkiye bu krizi yaşıyorsa aynı şekilde Güney Kürdistan Hükümeti ’de yaşayacaktır. Ekonomik olarak, sosyal ve toplumsal olarak onlarda bu krizleri yaşayacaktır. Bu kapsamda KDP’nin dahil olduğu operasyonu ele aldığımızda KDP yönetiminin de AKP yönetiminin de bakış açısı, siyasi düşüncesi, Kürt’e düşmanlık durumu aynıdır. Bugün Kürt halkı, bulunduğu dört parçada yürütülen politikaları çok net okuyor. KDP-Türkiye birlikteliği Kürt halkı tarafından çok net görülüyor. Bugün Kürdistani düşünmeyen, Kürdistan’ın bu kadar bedellerle elde etmiş olduğu kazanımları koruma derdinde olmayan bir parti bir yönetim kaybetmeye mahkûmdur” diye konuştu.
Kürdistani değerleri yok sayıyor
KDP’nin içerisine girdiği politikayı, “Kürt kazanımlarını kaybettirme girişimi” olarak değerlendiren Aydeniz, KDP’nin operasyonlara dahil olması nedeniyle Kürt ulusal birliğinin sağlanmasını olumsuz etkilediğini ifade etti. Aydeniz, “KDP kendi siyasi geleceğini bitiren bir noktada duruyor. Böyle bir aşamada, ulusal birlikten bahsetmek çok gerçekçi değil. Hele KDP’nin içinde olacağı bir ulusal birlik asla mümkün değil. Bugün ulusal birlik demek Kürdistani değerleri korumak demek. KDP’nin içerisine girmiş olduğu bu tutum, Kürdistan’ı soykırımla yok etmeye çalışan bir devletle yapılan ilişki Kürdistani değerleri yok saymak demektir” dedi.
Savaş sadece Kürtlere kaybettirmeyecek
Yapılan operasyonlara karşı tüm Kürtlerin yüksek sesle tepki göstermesi gerektiğini kaydeden Aydeniz, şunları söyledi: “Başta Güney Kürdistan halkı olmak üzere tüm Kürtler bu operasyona yüksek sesle tepki göstermek zorunda. Bu savaş sadece Kürtlere kaybettirmeyecek. Bu savaş Türkiye ve Ortadoğu’ya da kaybettirecek. Buna karşı başta bu yapılan ihanete ses yükseltmek gerekiyor. Bununla beraber bu savaş politikalarına herkesin sesini yükseltmesi gerekiyor. Kürdistan’ın dört parçası olmak üzere bu savaşa karşı sesin her yerden yükselmesi lazım. Kürt halkına bir soykırım dayatılmak isteniliyor. Bu soykırımı hiçbir Kürt ve halklar kabul etmemeli.”
HABER MERKEZİ