Federe Kürdistan’da aralarında öğretim görevlisi, yazar, aydın, sanatçı, milletvekilleri, gazeteci ve aktivistlerin de bulunduğu 415 kişi, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için başlatılan kampanyaya desteklerini duyuran ortak bir bildiri yayınladı
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana haber alınmıyor. Öcalan üzerindeki tecrit her geçen gün biraz daha derinleştirilirken özgürlüğüne ilişkin yürütülen kampanyaya da destek büyüyor. Rojnews’te yer alan habere göre Federe Kürdistan’da aralarında öğretim görevlisi, yazar, aydın, sanatçı, milletvekilleri, gazeteci ve aktivistlerin de bulunduğu 415 kişi, Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için başlatılan kampanyaya desteklerini duyuran ortak bir bildiri yayınladı. Öcalan’ı “bir bilge ve özgürlük savaşçısı” olarak tanımlandığı bildirgede, uluslararası bir komployla yakalanıp 24 yıldır İmralı Cezaevi’nde tecrit altında tutulduğunu hatırlatıldı. Öcalan’ın Kürtler başta olmak üzere tüm Ortadoğu halklarının hak ve özgürlükleri için savaştığına vurgu yapıldığı bildirgede, “Öcalan özgürlük hareketine önderlik etmektedir. Ayrıca teorik, politik ve sosyal alanlarda yazılmış onlarca kitabı vardır. Sayın Öcalan, özgürlük mücadelesinde özgür bir düşünce ve yaşam tarzına sahip olduğu ve işgal politikalarına karşı çıktığı için, birçok devletin içinde bulunduğu bir komployla Türk devletine teslim edildi” denildi.
Öcalan’ın davası Kürtlerin davasıdır
PKK Lideri Öcalan’ın davasının kişisel bir dava olmadığının altı çizilen bildirgenin devamında şu ifadelere yer verildi: “Sayın Abdullah Öcalan’ın davası Kürt halkının meşru davasıdır. Kürt halkının davası barış ve demokrasi ile çözülmeden Türkiye’de, Kürdistan’da ve Ortadoğu’nun hiçbir yerinde barış ve huzur olmayacaktır. Onun için Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşması Kürt halkının davasının çözülmesinin ve bölgedeki barışın, istikrarın ve halklarının demokratik bir şekilde bir arada yaşamasının anahtarıdır. Sayın Öcalan’a yapılan uluslararası komploya dahil olan devletler ve Türk devleti Sayın Öcalan’ın hayatından ve sağlığından olduğu kadar, fiziki özgürlüğünden de sorumludur. Bu sebeple Sayın Öcalan’ın bir an önce fiziki özgürlüğüne kavuşmasını talep ediyoruz.”
HEWLER