Savaş 62. günde de durmadı. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, savaşın seyriyle olası bir “üçüncü dünya savaşı” ve “nükleer savaş”ın mümkün olduğunu söyleyerek “Şu anda bu konuda belirgin bir risk var. Tehlike ciddi, gerçek ve hafife alınmamalı” dedi. NATO silahlarının meşru hedef olduğunu da kaydetti. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Moskova’da Putin’le görüştü
Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya girmesiyle başlayan savaşın üstünden 62. gün geçti. 26 Nisan Salı günü de savaş sürdü. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’dan bir kez daha nükleer saldırı tehdidi geldi.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta iki ay geride kaldı. Bütün dünya, savaşın akıbetini merakla beklerken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rus basınına savaşın seyriyle ilgili konuştu. Açıklamasında Ukrayna’daki savaşın bir “dünya savaşı”na ve “nükleer savaş”a dönüşmesinin mümkün olduğunu söyleyen Lavrov, “Şu anda bu konuda belirgin bir risk var. Tehlike ciddi, gerçek ve hafife alınmamalı” diye konuştu.
DW Türkçe’de yer alan habere göre; Rusya’nın Ukrayna delegasyonu ile müzakerelere devam edeceğini de belirten Lavrov “İyi niyetin de sınırları vardır” ifadelerini kullandı. Ukrayna Devlet Başkanı Vlodimir Zelensky’nin müzakereye açık görüntüsü çizerek aldatıcı davrandığını kaydeden Lavrov “karşılıklılık” olmadığı takdirde müzakere sürecinin sonuç getirmeyeceğini vurguladı. Lavrov, Ukrayna’da anlaşma ihtimaline dair de bu anlaşmanın çerçevesinin, o sıradaki “çatışmaların durumuna” bağlı olduğunu dile getirdi.
‘NATO silahları meşru hedef’
Lavrov, NATO ülkelerinin Ukrayna’ya göndereceği silahların da meşru hedef olduğunun altını çizdi. “Elbette bu silahlar Rus silahlı kuvvetleri için meşru hedefler olacaklar” diyen Lavrov, Ukrayna’nın batısındaki depoların birden fazla kez bu nedenle hedef alındığını söyledi. Başka nasıl olabilir ki! Eğer NATO bir vekil üzerinden Rusya ile fiilen savaşa giriyorsa, o zaman savaşta ne yapılması gerekiyorsa o yapılır” dedi.
Ukrayna’dan cevap
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Lavrov’un bu açıklamalarına cevap niteliğindeki şu sözleri söyledi:
“Üçüncü dünya savaşının ‘gerçek’ tehlikesinden söz ediliyor. Bu sadece Moskova’nın Ukrayna’da yenildiği anlamına gelir. Bu nedenle Avrupa’nın ve dünya güvenliğinin sağlanması için Ukrayna’ya desteğin iki katına çıkması gerekiyor.”
BM Genel Sekreteri Moskova’da
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de 26 Nisan’da Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüştü.
Guterres, Lavrov ile oldukça açık bir şekilde konuştuklarını, Ukrayna’da yaşananlarla ilgili Lavrov ile farklı pozisyonları olduğunu ifade ederek, Rusya’nın Ukrayna’daki eylemlerini “özel askeri operasyon” olarak adlandırdığını belirtti. Guterres, “BM Genel Kurulunun ilgili kararlarına göre, Rusya’nın Ukrayna’daki istilası BM tüzüğünü ve toprak bütünlüğünü ihlal ediyor. Çok eminim ki, bu savaşı ne kadar erken bitirirsek Ukrayna halkı, Rus halkı ve bütün dünya için o kadar iyi olacak” dedi. BM’nin Ukrayna’da sürekli ateşkes çağrısı yaptığını hatırlatan Guterres, Ukrayna’nın doğusunda Donbass’ta özellikle çatışmaların devam ettiğini ve sivillerin hayatını kaybettiğini vurguladı. Uluslararası insani yardım kurallarının sürekli ihlali ve potansiyel savaş suçları ile ilgili haberlerden endişe duyduğunun altını çizen Guterres, “Suçluların cezalandırılması için bağımsız bir soruşturma gerekiyor.” diye konuştu.
Guterres, Moskova ziyaretinin ardından da 28 Nisan’da Kiev’de Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ve Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba ile bir araya gelecek.
Guterres ile Putin görüşmesi
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres 26 Nisan’ı 27 Nisan’a bağlayan gece de Kremlin Sarayı’nda Rusya Vladimir Putin, ile görüştü. Görüşme öncesinde konuşan Putin, BM’nin dayandığı ilkeleri güçlü şekilde desteklediklerini ve bunu gelecekte de yapmaya niyetli olduklarını belirtti. Bazılarının kurallara dayalı bir dünyadan bahsettiğini ancak kuralların birilerinin çıkarlarını sağlamak için yazılmadığını ifade eden Putin, BM tüzüğü ve BM’nin diğer belgelerinin temel belgeler olduğuna inandıklarını dile getirdi.
Dünyada birilerinin münhasır olduğu veya münhasır haklar talep ettiği konusunda da meslektaşlarının bazı açıklamalarına şaşırdığını belirten Putin, “Çünkü BM tüzüğü, uluslararası toplumdaki tüm katılımcıların güç, büyüklük ve coğrafi konumlarından bağımsız olarak birbirine eşit olduğunu belirtir. Bunun İncil’de yazılanlarla benzer olduğunu düşünüyorum. Aynı şeyi Kur’an’da ve Tevrat’ta da buluruz. Bütün insanlar Tanrı önünde eşittir” diye konuştu.
Ukrayna’daki sorunun 2014’te bu ülkede gerçekleşen “darbe” sonrasında ortaya çıktığını kaydeden Putin, Donbass’ta yaşayan insanların Kiev yönetimi tarafından yıllarca ablukaya alındığını söyledi. Putin, zamanla Kiev yönetiminin bu ablukayı itiraf ettiğini ve buradaki askeri baskının sürdüğünü kaydetti. Bu koşullar altında Kiev’deki yetkililerin, Minsk Anlaşması’na uyma niyetleri olmadığını en üst düzeyde dile getirdiğine dikkati çeken Putin, “Alenen bunu açıklamalarının ardından bu topraklarda yaşayan insanların soykırımını durdurmak, buradaki devletlerin bağımsızlıklarını tanımak zorunda kaldık” dedi. Donbass’taki yönetimlerin askeri saldırganlığa maruz kaldıkları için kendilerinden askeri yardım sağlama talebinde bulunduğunu anlatan Putin şunları söyledi: “Biz de BM sözleşmesinin 51. maddesinin 7. bölümü uyarınca, özel bir askeri operasyon başlatarak bunu yapmak zorunda kaldık. Devam eden askeri operasyona rağmen, diplomatik olarak anlaşmaya varabileceğimizi umduğumuzu bildirmek isterim. Müzakereler yapıyoruz, onları reddetmiyoruz.”
‘Derin endişe duyuyoruz’
Guterres Ukrayna’daki durumdan endişe duyduğunu, meydana gelen durumlarla ilgili Putin ile farklı görüşlere sahip olduğunu söyledi. Rusya’nın, Ukrayna’da olup bitenlerle ve Avrupa’nın küresel güvenliğiyle ilgili birtakım suçlamalarını anladığını ifade eden Guterres, “Bizim bakış açımıza göre, bu memnuniyetsizlik BM Şartı tarafından önerilen çeşitli araçlara dayalı olarak çözülmelidir. Herhangi bir ülkenin toprak bütünlüğünün ihlalinin BM Şartı ile tamamen tutarsız olduğuna kesinlikle inanıyoruz. Şu anda olanlardan derin endişe duyuyoruz. Ukrayna topraklarının istila edildiğine inanıyoruz” diye konuştu. Minsk Anlaşması sürecine veya Normandiya formatına hiçbir zaman davet edilmediklerini, BM’nin hiçbir zaman bu formatların bir parçası olmadığını vurgulayan Guterres, “Müzakerelerin bir parçası değiliz ve bunu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ifade etme fırsatım oldu. İki ülke arasındaki diyaloğu ve Türkiye’nin bu yaklaşımı geliştirmedeki iyi niyetini destekliyoruz. Ancak Ukrayna’daki insani durumla ilgili temel görevimiz bu durumu çözmek ve iyileştirmektir” ifadelerini kullandı.
WHO: Sağlık merkezlerine 164 saldırı yapıldı
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), savaşta şimdiye dek sağlık merkezlerine 164 saldırı yapıldığını kaydetti.
Bu saldırılarda 73 kişinin yaşamını yitirdiği, 52 kişinin yaralandığı kaydedildi. Birleşmiş Milletlerin (BM) Cenevre Ofisi’ndeki basın toplantısına Ukrayna’dan bağlanan WHO Avrupa Sözcüsü Bhanu Bhatnagar da, ülkede savaşın etkisiyle artış gösterme potansiyeli olan kızamık, polio, tetanoz ve Kovid-19 gibi salgınlara karşı bağışıklığın artırılması için WHO’nun Ukrayna Sağlık Bakanlığı ile iş birliği içinde olduğunu söyledi.
Komşu ülkelere geçen mülteciler
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) de Ukrayna’dan komşu ülkelere göç eden mülteciler konusunda istatistikler yayınlandı. Verilere göre 24 Şubat-25 Nisan döneminde çoğu Polonya’ya olmak üzere Ukrayna’dan 5 milyon 264 bin 767 kişi komşu ülkelere geçti. Sınır ülkelerinden Polonya’ya 2 milyon 922 bin 978 kişi geçti. Romanya’ya 782 bin 598, Rusya’ya 614 bin 318, Macaristan’a 496 bin 914, Moldova’ya 435 bin 275, Slovakya’ya 357 bin 560, Belarus’a 24 bin 578 kişi geçti. Donetsk ve Luhansk bölgelerinden 18-23 Şubat’ta 105 bin kişi Rusya’ya geçti.
ABD Genelkurmayı: Avrupa’nın güvenliği tehlikede
CNN televizyonuna konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez Avrupa’nın hatta uluslararası sistemin güvenliğinin bu denli tehlikede olduğunu savundu. Milley şunları söyledi: “Bugün tehlikede olan şey, Avrupa’nın 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana var olan güvenliğidir; siz bunu kolaylıkla 1945’ten bu yana mevcut olan küresel uluslararası güvenlik düzenine de uyarlayabilirsiniz. Bu uluslararası düzen, 78 yıldır sürüyor ve bugüne kadar büyük bir savaştan kaçınıldı”
Bugünkü uluslararası güvenlik düzeninde büyük güçlerin, küçük ülkelere saldırmaması prensibinin oldukça hayati bir prensip olarak benimsendiğine işaret eden Milley, Rusya’nın Ukrayna saldırısının tam olarak bu prensibi çiğnediğini kaydetti. General Milley Rusya’nın bu saldırılarının karşılıksız kalması halinde Moskova’nın “uluslararası düzenin de peşine düşüp onu zayıflatmak isteyeceğine” ve bunun küresel sistemi “artan bir istikrarsızlık dönemine” sürükleyebileceğine dikkati çekti.
Austin: Herkesin kaybedeceği bir savaş olur
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin de 26 Nisan’da Almanya’da 40’dan fazla ülkenin katıldığı, Ukrayna’ya yönelik savunma görüşmelerinin ardından Ramstein Hava Üssü’nde basın toplantısı düzenledi. Austin, Rusya’nın Ukrayna’da savaşın başına kıyasla askeri kabiliyet bakımından daha zayıf olduğunu ve komşularına saldırmaması için ABD’nin de Rusya’nın zayıflamasını istediğini söyledi.
Austin, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un “Nükleer savaş tehdidini hafife almayın” açıklamasına ilişkin “Bu söylemlerin çok tehlikeli olduğunu ve kimseye bir yardımı dokunmayacağını defalarca söyledik. Kimse, nükleer bir savaş olmasını istemiyor. Bu herkesin kaybedeceği bir savaş olur.”
Almanya’dan uçaksavar
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki 26 Nisan basın toplantısında, Almanya’nın Ukrayna’ya “Gepard” tipi uçaksavar tank vereceği açıklamasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Lloyd Austin’in Almanya’da 40’tan fazla ülkeden mevkidaşıyla Ukrayna konusunda görüşme yaptığını belirten Psaki, burada Ukrayna’ya askeri yardımın sağlanmaya devam edilmesinin öneminin vurgulandığını aktardı. Psaki, “Alman ortaklarımızın Ukrayna’ya 50 Gepard uçaksavar sistemi göndereceklerine ilişkin önemli açıklamalarını memnuniyetle karşıladık. Ayrıca İngiltere, Ukrayna’ya ek uçaksavar desteği sağlayacağını, Kanada da Ukrayna’ya zırhlı araçlar göndereceğini açıkladı.” ifadesini kullandı.
Erdoğan-Putin görüşmesi
Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefon görüşmesi yaptı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Rusya-Ukrayna savaşındaki son gelişmeler ile Türkiye-Rusya ilişkileri ele alındı. Erdoğan liderler düzeyinde Ukrayna-Rusya görüşmesi teklifini yineledi.
Türkiye İkinci parti S-400’leri gündeme aldı
Türkiye Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Rusya’dan satın alınan S-400’lerin ikinci partisinin alımının gündemde olduğunu açıkladı. İsmail Demir “Türkiye düşündü taşındı Amerika ne derse desin ben ikinci sistemi de alacağım diye inatlaşıyor manzarasından çok Türkiye baştan verdiği kararın aynısını uygulamaya devam ediyor” dedi.
İlk parti S-400’ler ABD’nin bazı yaptırımlarına yol açmış, AKP hükümeti de depoya kaldırmıştı.
DIŞ HABERLER