Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Kobanê Davası’nda avukatların SEGBİS ile duruşmaya bağlanmasını yasakladı. Mahkemenizin şu an verdiği ara kararla önce verdiği kararla çeliştiğine dikkat çekildi
IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eşbaşkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 21’i tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 12. duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülmeye başladı. Duruşmaya HDP Ankara İl Örgütü yöneticileri, HDP’li vekiller ile çok sayıda avukat katıldı. Sincan Cezaevinde tutulan siyasetçiler duruşma salonunda hazır bulunurken, farklı cezaevlerinde tutulanlar siyasetçiler duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.
Kürtçe konuştu
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada, mahkeme başkanı dosyaya eklenen evrakları okumadan müşteki dinlemeye başladı. Avukat Çiğdem Kozan, Avukat Ali Bozan ile yargılanan siyasetçiler Mesut Bağcık, Ayla Akat Ata, Alp Altınöz, Zeynep Ölbeci, evrakların okunmadan müşteki dinlemesine itiraz etti. Söz alan Ölbeci, konuşmasını Kürtçe yaptı.
Zeynep Ölbeci, savunma yapmak istediğini daha önce mahkemeye bildirdiğini belirterek, mahkemenin müşteki ve tanık getirmesine anlam veremediklerini söyledi. Ölbeci, mahkemenin kendilerini “Savunma yapmaktan kaçınmakla” itham ettiği halde şu an müşteki dinlemeye çalıştığını ifade etti. Mahkeme heyeti, yapılan itirazları reddederek, önce tanık ve müştekilerin dinlenmesine karar verdi. Mahkeme kararının gerekçesi olarak ise tanık ve müştekilere ulaşmakta zorluk çekilmesi ve daha önce ara kararlarda söz konusu kişilerin beyanlarının alınmasına ilişkin kararları gösterdi.
Mahkemenin kararları çelişiyor
Söz alan Ali Bozan, mahkeme kararının usule aykırı olduğunu belirterek, “Mahkemenizin şu an verdiği ara kararla önce verdiği kararla çelişmektedir. Mahkemeniz daha önce müşteki dinleme nedeni olarak müvekkillerimizin savunma yapmamasını göstermişti ama müvekkillerimiz şu an savunma yapmak istiyor. Bu yüzden kararınıza itiraz ediyoruz” dedi.
Demirtaş: Avukatlar engelleniyor
Bozan’ın ardından HDP eski Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş söz alarak, Diyarbakır Adliyesi’ndeki avukatlarının SEGBİS ile mahkemeye katılmasına engel olunduğunu aktardı. Demirtaş, karardan vazgeçilmediği halde duruşmayı terk edeceğini söyledi. Avukatlar, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı’nın avukatların SEGBİS odasını kullanmasını yasakladığını söyledi. Mahkeme heyeti, Demirtaş ve Bozan’ın itirazı üzerine SEGBİS odalarını hazırlamakla ilgili bir kanun olmadığını belirtti. Mahkeme heyeti, konuya ilişkin bir düzenleme olmadığını ancak mahkemenin gerekli kolaylığı sağladığını iddia ederek, “Sanık müdafilerine ve müşteki vekillerine bu hususta tahsiste bulunmasıyla ilgili bizim mahkememiz yetkili değildir. Müşteki ve sanık müdafileri mahkeme salonuna gelebilir. Bu yüzden itirazlar reddedildi” ifadelerini kullandı.
‘Bizler vatandaş değil miyiz?’
Mahkeme heyetinin kararının ardından Sebahat Tuncel söz aldı. Tuncel, “Bu kürsüde çok kez hukuksuzluğun nasıl hukuk yapıldığını konuştuk. Siz yeni bir CMK oluşturuyorsunuz. Bir yıldır buradayız, bir yıldır bu dosya kapsamında defalarca hukuksuzluk yaptınız. Bize kastınız nedir? CMK’ya göre önce gelen evraklar okunur, sonra savunmalar yapılır ama siz bunu uygulamıyorsunuz. Başsavcılık, avukatlarımızın SEGBİS odasını kullanmasını engellemiş ve buna itiraz etmiyorsunuz. İtiraz etmek aklınıza gelmez, çünkü Kürtler yargılanıyor. Bu yüzden görmezden geliyorsunuz, savunma hakkım engelleniyor. Siz hileli bir yargılama yapıyorsunuz, siz değil iktidar bizi yargılıyor. Biz, size dedik aramızdan çekilin iktidar ile dava yürüsün diye ama siz çekilmediniz. Niye konu biz olunca yasalar uygulanmıyor. Yasaları kendinize göre değil, ne olması gerekiyorsa, öyle uygulayın. Bizler bu ülkenin vatandaşı değil miyiz? Vatandaşıysak haklarımızı kullanmak istiyoruz, eğer vatandaş değilsek, söyleyin bize ‘Kürtler, sosyalistler vatandaşlıktan çıktı. CMK’dan yargılanamaz’ deyin. CMK’yı uygulayın” diyerek, karara itiraz etti.
Yüksekdağ: Savunma hakkımız ihlal ediliyor
HDP eski Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, “Maalesef bu dava devam ederken, hukuka olan inancımız giderek azalıyor. Avukatlarımız anlattı, normlardan bahsetti. Önce evrakların okunması, ardından savunmaların alınması ve daha sonra ise müşteki ve tanıkların dinlenmesidir normlar ama siz bunu yapmıyorsunuz. Burada en temel hakkımız olan savunma hakkımızı ihlal ediyorsunuz. Bu dava dosyasına akıl dışı sayıda tanık ve müşteki sayısını ekleyen biz değiliz. Bu yüzden biz müştekileri bulamıyoruz diyerek istediğiniz zaman getiremezsiniz” diye konuştu. Mahkeme, bir kez daha itirazları reddederek, müşteki dinlemeye devam edileceğini söyledi.
Tanık olduğunu öğrendi: İfade bana ait değil
Avukatların itirazlarını reddeden mahkeme başkanı, müşteki dinlenmeye başladı. Müşteki sıfatıyla Bora Semir’in beyanları dinlendi. Kobanê eylemleri sırasında polis olduğunu ve yaralandığını belirten Semir, şikayetçi olarak davaya katılmayı talep etti. Semir’in beyanlarının ardından söz alan Ayla Akat Ata, müştekiye “Yaralandıysanız, sizi yaralayanlar tespit edilip bir dava açıldı mı?” diye sordu. Semir, dava açıldığını ancak olaya karışanların yüzleri kapalı olduğunu için faillerin tespit edilmediğini söyledi. Ata, “Yaralanmanızla ilgili birine ceza verildi mi?” diye sorduğu Semir, bazı kişilerin hapis cezası aldığını söyledi. Ata, müştekiye “Daha önce HDP yöneticilerinden şikayetçi oldunuz mu?” diye sordu. Semir, “Beni yaralayan, o olayda azmettiren kim varsa, hepsinden şikayetçiyim, ayrım yapmıyorum” diyerek, HDP yöneticileri hakkında şikayetçi olup olmadığına ilişkin net bir bilgi vermedi.
‘Neden daha önce şikayetçi olmadı?’
Ayla Akat Ata’nın ardından Selahattin Demirtaş, müştekiye sorular yöneltti. Demirtaş, “Erciş’te dava devam ederken, gidip ifade verdiniz mi, sanıkları gördünüz mü?” diye sordu. Müşteki, “Sanıkların yüzünün kapalı olduğunu ancak daha sonra tespit edilenlerden şikayetçi oldum” diye cevap verdi. Demirtaş, “Bizden neden o aşamada şikayetçi olmadınız” diye sordu. Müşteki cevap olarak, “O zaman böyle bir şey yoktu, şimdi dava konusu burası olduğu için şikayetçiyim” dedi.
‘Talimat yoluyla haberim oldu’
Demirtaş’ın “Sizi yaralayanları azmettirdiğimize dair bir bilginiz var mı?” sorusuna, müşteki “hayır” cevabı verdi. Demirtaş, “Davadan nasıl haberdar oldunuz” diye sordu. Müşteki, “Talimat yoluyla haberim oldu” diye cevap verdi. Demirtaş, Erçiş’teki dava dosyasına ilişkin bir bilgisi olup olmadığını sorması üzerine müşteki, dosya numarası dahil olmak üzere herhangi bir bilgisi olmadığını söyledi.
‘Neden buradayım bilmiyorum’
Müştekiye sorulan soruların ardından tanık sıfatıyla Hamit Yıldırım’ın ifadesine geçildi. 6-8 Ekim eylemleri hakkında hiçbir bilgisinin olmadığını ifade eden tanık Yıldırım, “Şu an ne diyeceğimi bile bilmiyorum. Neden burada olduğumu bile bilmiyorum. Aradan 8 yıl geçmiş, hiçbir şey hatırlamıyorum” şeklinde konuştu.
‘İfadeler bana ait değil’
Ardından mahkeme başkanı Yıldırım’ın Muş Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadeyi okuyarak, hatırlatmada bulundu. Tanık Yıldırım ise olayı hatırlamadığını, kimseyi suçlayamayacağını söyledi. Tanık Yıldırım’ın olayı hatırlamaması üzerine mahkeme başkanı, tanığın Muş Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadenin tamamını okudu. Tanık Yıldırım ise okunan ifadeler üzerine, “Bu ifadelerin yüzde 80’i bana ait değil. Ben bunları söylediğimi hatırlamıyorum. Söz verdim, doğruyu söyleyeceğime yemin ettim ama hatırlamıyorum. Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı eşbaşkan oldukları için tanıyorum. Geri kalanları tanımıyorum” dedi.
‘Muş Emniyeti tanıksın dedi’
Selahattin Demirtaş’ın “Bu davadan nasıl haberdar oldun?” sorusuna tanık Yıldırım, “Geçen gün Muş Emniyeti’nden aradılar. Bir davanız var. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi kalemini arayın dediler. Ben de aradım ve bana bu davanın tanığı olduğumu söylediler. Bana herhangi bir evrak, tebligat gelmedi. Ben bu durumu bilmiyordum. Ben telefon üzerinden bilgilendirildim” ifadelerini kullandı.
Avukatlar: Söz istiyoruz
Avukat Ali Bozan, müşteki ve tanık ifadeleri üzerine kendilerine ve siyasetçilere söz verilmesini istedi. Mahkemenin söz vermemesine tepki gösteren Bozan, “Mahkemeniz kafasına göre yargılama yapıyor. Müştekiler veya tanıklar dinlendikten sonra avukat ve siyasetçiler söz isterse ‘CMK’nın şu maddesine göre reddine’ diyemezsiniz. Böyle bir madde yok CMK’da. Müşteki ve tanıkla ilgili beyanlarım olacak. Bu konuda öncelikle müvekkillerimize ardından ise bize söz verilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Bozan’ın talebine dair ara karar kuran mahkeme, siyasetçi ve avukatlara dinlenen tanık ve müşteki beyanlarına karşı söz hakkı verileceğine, bu kapsamda herhangi bir engel durumunun olmadığına, celse arası gelen belgelerin okunmasının ardından gelen belgeler, müşteki ve tanık beyanlarına karşı söz hakkı verilmesine karar verdi. Mahkeme başkanı, dosyaya eklenen belgeleri okudu.
ANKARA