Taliban tarafından haklarını aradıkları için 26 gün boyunca alıkonulan 29 kadın mülk ve tapularını vermeleri şartıyla serbest bırakıldı. Kadınlardan biri, eğer eylem yaparlarsa ailelerinin de tutuklanacağını söylediklerini belirtti
Afganistan’da Ağustos 2021’de yönetimi ele geçiren Taliban, yaşam alanlarından dışladığı, ancak tüm baskı ve tehditlere rağmen hakları için direnmeyi sürdüren kadınları hedef almaya devam ediyor. Uzun bir süre sokaklarda haklarını talep eden ve kendilerini “Kabil’in Eylemci Kadınları” olarak adlandıran gruptan onlarca kadın, farklı tarihlerde gruplar halinde kaçırıldı. 11 Şubat 2022’de saklandıkları evden Taliban milisleri tarafından kaçırılan 29 kadından biri olan ve güvenliği nedeniyle ismini değiştiren Gül, gözaltında yaşadıklarını, kadın ve kız çocuklarına karşı işlenen suçları Mezopotamya Ajansı (MA) ile paylaştı
Eve baskın sonrası 26 gün rehin tuttular
Gül, 26 gün boyunca Taliban’ın elinde kaldıklarını anlatarak, ‘Onlarca askerle saklandığımız eve geldiler. Pek çok kadın bir aradaydık. Dehşet içindeydik. İçeri girdiklerinde bütün elektronik aletlerimizi elimizden aldılar. Telefonlarımızı alıp, hangi gruplarda kimlerle neler konuştuğumuza baktılar. Bizi İçişleri Bakanlığı’na götürdüler ve sorguladılar. ‘Neden eylem yapıyorsunuz, kimden emir alıyorsunuz, hangi ülkeden para alıyorsunuz, batıdan mı emir alıyorsunuz, neden İslam Devleti’ne karşı eylem yapıyorsunuz’ gibi sorular sordular. Onları dünyaya kötü gösterdiğimizi iddia ettiler. Onlara, bunun doğru olmadığını, eylemlerimizi kadınların eğitim, çalışma hakkı ve özgürlüğü için yaptığımızı ve hiç kimseden para almadığımızı tekrar tekrar anlattık. Okumak, çalışmak, eşit haklar ve özgür bir hayat istiyoruz” diye belirtti.,
Psikolojik işkence
Gözaltı sürecine değinen Gül, “Sorgu çok sert geçse de, psikolojik işkenceye maruz kalsak da, fiziksel işkence görmedik. Fark ettik ki bizi dövmeye çekiniyorlardı. Çünkü Taliban’ın Kabil’e girişinden beridir yaptığımız eylemlerden dolayı, sesimizi duyurmaya çalışmış olmamızdan dolayı, dünya bizi biliyordu. Gözaltına alındığımızı da biliyorlardı. Her ne kadar işkence görmemiş olsak da başka odalardan gelen sesleri duyabiliyorduk. Sürekli aynı şeyi soruyorlardı ve bizim de cevaplarımız değişmiyordu” dedi.
Mülk ve tapularına el koydular
Serbest bırakılmaları karşılığında ailelerinin mülklerinin tapularına el konulduğunu aktaran Gül, “Bunun üzerine ailelerimizdeki erkekleri toplamaya başladılar. Erkeklerden, kadınların bir daha eylem yapmayacağına dair taahhüt alıp belgeler imzalattırdılar. Bunun dışında ailelerimizdeki erkeklerden sahibi oldukları mülklerin tapularını aldılar ve ‘Eğer kadınlarınız eylem yapmaya devam ederse, bu evlere el koyacağız’ dediler. Bir daha eylem yaparsak evlerimize el koyup abilerimizi ve babalarımızı tutuklayacaklarını söylediler. Yani ailelerimiz en sonunda o tapuları vererek, bizi dışarı çıkarabildi. Çıktıktan sonra isimlerimizi değiştirmek zorunda kaldık” ifadelerini kullandı.
Kadınlar hala güvende değil
Gül, artık mücadelelerine ancak sosyal medya üzerinden devam edebileceklerini belirterek, hala tam olarak güvende olmadıkları, kendi isimlerini kullanamadıklarını, basınla konuşamadıklarını çünkü ailelerinin de tehlikede olduğunu vurguladı. Gül, “Maalesef pek çok kadın arkadaşımız geride kaldı ve güvende değiller. Saklanarak yaşamaya devam ediyorlar. Taliban tüm kadın eylemlerini ve kadın örgütlerini engelledi ve etkisiz hale getirdi. Artık etkili hiçbir eylem yapılamıyor. Çok az sayıda kadın evde eylem yapabiliyor ama bu eylemlerin herhangi bir etkisi yok” ifadelerini kullandı.
Hazaralara karşı saldırılar
Afganistan’da son dönemlerde gerçekleşen bombalı eylemlere de değinen Gül, “Taliban’ın kendisi bu bombalamaları gerçekleştiriyor. Hazaraların yaşadığı bölgelerde, Şiilerin bölgelerinde ve okumak isteyen kız çocukları ile kadınlara karşı bombalı eylemler gerçekleştiriyor. Biliyorsunuz daha bu ayın 19’unda kız çocuklarının gittiği bir okul bombalandı. Şu anda Afganistan çok zor bir süreçten geçiyor. İnsanlar dehşet içerisinde ama dünya buna karşı hiç ses çıkarmıyor” diyerek uluslararası anlamdaki tepkisizliğe tepki gösterdi.
#StopHazaraGenocide
Sanal medyada #StopKillingAfghans, #StopHazaraGenocide, #stopkillinginnocentcivillian, #StopThisWar etiketleri ile ses çıkarmaya çalıştıklarını dile getiren Gül, şunları söyledi: “Türkiye’nin Irak Kürdistanı’na gerçekleştirmekte olduğu saldırıyı duydum. Afganistan’daki, Kürdistan’daki, Suriye’deki, kısacası tüm Ortadoğu’daki halklarımıza barış ve uzlaşı diliyorum. Hepimiz için dua ediyorum. Umarım Türkiye halkı da kendi geleceği için barış temenni eder.”
Gözde Çağrı Özköse -MA/ANKARA