Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklulara yönelik işkenceleri araştıran İHD, ÖHD ve Diyarbakır Barosu, işkencenin el birliğiyle gizlenmeye çalışıldığını ve cezasızlık politikalarının işkencenin önünü açtığına dikkat çekti
Diyarbakır 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutuklulara yönelik işkenceleri araştırmak üzere inceleme yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Şubesi ve Diyarbakır Barosu’nun hazırladığı rapor, 18 Nisan’da açıklandı. Raporda, işkencenin sağlık raporlarıyla belirlendiği tespit edildi.
ÖHD Cezaevi Komisyonu üyesi avukat Seda Zengin, tutukluların yaşadığı hak ihlalleri ve hazırladıkları rapora ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu.
İşkence gördüler
Zengin, ailelerin talebi üzerine gittikleri cezaevinde tutuklularla görüştüklerini belirterek, cezaevine yeni bir başgardiyan geldiğini ve bu nedenle baskı ile işkencenin arttığını aktardıklarını söyledi:
“Tutuklu Zinar Ahmet Gülmez, gardiyanlar tarafından işkence gördü. Tutuklu işkence gördükten sonra hastaneye gitmek istedi, ancak gardiyanlar izin vermedi. Bu işkence üzerine şikayet aldık ve cezaevine gittik, bu işkenceyi araştırırken bir işkencenin daha olduğunu öğrendik. Tutuklu İbrahim Ayaz’a da işkence yapıldı. Onunla görüşmek için cezaevine gittik. İbrahim Ayaz’ın aktardığına göre, gardiyanlar arama yaptığı sırada tartışma çıktı ve gardiyanların kendisine hakaret ettiğini söyledi. Tutuklular Ümit Özkan, Mehmet Kasım Arslan ve Doğan Özbahçeci de işkence gördü. Gardiyanlar, kalabalık bir ekip halinde odalarına baskın yaptı ve arama sırasında üç tutukluyu darp etti. Cezaevi müdürü ve gardiyan da işkenceye tanık oldu. Savcı bunun farkında ancak şu ana kadar herhangi bir soruşturma veya işlem yapılmadı.”
Doktorlara rapor vermesin diye baskı yapıyorlar
Zengin, ikin gün önce 2 tutuklunun işkence gördükten sonra sürgün edildiği ifade ederek, hastaneye gittiklerinde doktorlara darp raporu verdirmemek için baskı yaptıklarını, doktorların da buna uyduğunu belirtti.
Ayrıca Zengin, tutukluların 21 Mart’ta Newroz’u kutladıkları için disiplin cezasına çarptırıldığını belirterek, disiplin cezalarının hukuka aykırı olduğunu söyledi.
İşkenceye soruşturma yok!
Zengin, cezasızlık politikalarına dikkat çekerek bunun işkencenin önün açtığını söyledi:
“’Ben her şeyi yapabilirim, kimse bana bir şey yapamaz’ diyen gardiyanlar da, bu cezasızlıktan cesaret alıyor. Bunlar cezasızlık politikalarına da örnektir. Diyarbakır T3 Cezaevi’ndeki 8 tutukluya yönelik işkenceye ilişkin de rapor hazırladık. Rapora rağmen soruşturma açılmadı ve işkence gören tutuklular sürgün edildi.”
‘Cezaevlerinde işkence yok!’
Adalet Bakanı’nın ‘Cezaevlerinde işkence yok’ sözlerini hatırlatan Zengin, “Ama cezaevlerinde hayatını kaybeden tutuklulara ve cezaevleri hakkında hazırlanan raporlara baktığımızda işkencenin boyutunu ve cezaevlerinde tutukluların haklarının ihlal edildiğini görüyoruz” dedi.
Cezaevileri tecrit yerleri haline geldi
Müvekkili Haşim Kaya, Nisan 2021’de tahliye olması gerektiğini, ancak infazının yakıldığını anlatan Zengin, “Adalet Bakanı da cezaevlerindeki bulgulara kendisi bakıyor. Cezaevleri tecrit yerleri haline geldi. Cezaevi hakkında ortaya atılan iddialardan hem Adalet Bakanı hem de diğer kurumlar haberdar” diye konuştu.
Cezaevindeki işkenceye ilişkin rapor hazırladıklarını ve şikayette bulunduklarını ifade eden Zengin, sorumlular ve gardiyanlar cezalandırılana kadar ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.
DİYARBAKIR