2017- 2018 Eğitim ve Öğretim Dönemi’ne ilişkin rapor açıklayan HDP, eğitim sisteminin AKP iktidarı döneminde krize dönüştüğü kaydetti. Raporda, sorunların ağırlaştığına dikkat çekilirken, Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, “Anadolu halklar, kültürler mozaiğidir. Bu çoğulcu bir eğitim politikasına da ihtiyacı ortaya koyuyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 2017-2018 Eğitim ve Öğretim Dönemi’ne ilişkin hazırladığı raporu, partinin genel merkez binasında yaptığı basın toplantısı ile açıkladı. Açıklamaya, Eğitim Politikaları ve Kültür-Sanat Alanından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sevtap Akdağ, milletvekilleri Hüseyin Kaçmaz, Mahmut Toğrul ve Mehmet Rüştü Tiryaki katıldı.
Açıklamayı yapan Sevtap Akdağ, AKP’nin eğitimin sorunlarını çözme kapasitesine sahip olmadığının kanıtlandığını söyledi. Akdağ, Türkiye’nin eğitim sistemindeki köklü sorunların 16 yıl içinde daha da derinleştiğine dikkat çekti.
‘Kütüphane olmayan okul oranı yüzde 61’
OECD ülkeleri ortalamasında ilkokuldan üniversiteye kadar geçen eğitim süresinde öğrenci başına yapılan yıllık harcamanın 10 bin 759 dolar olduğunu ifade eden Akdağ, bu miktarın Türkiye’de 4 bin 259 dolar olduğunun bilgisini verdi. Akdağ, şöyle devam etti: “MEB verilerine göre, bu çağda ikili eğitim yapılan okul oranı yüzde 25,71’dir, diğer bir deyişle her dört okuldan birinde ikili eğitim yapılmaktadır. Bu eğitim öğretim yılı başında ben yaptım oldu anlayışıyla değiştirilen lise kayıt sisteminin yarattığı kaosu çözmek için fazladan daha kaç okulun ikili eğitime geçirildiğine dair verilere ulaşmak da mümkün olamıyor.
Okulların yapısı öğrencilerin çoklu gelişimine uygun değil. Okulların yüzde 87’sinde spor salonu yok. Kütüphanesi olmayan okul oranı yüzde 61; çok amaçlı salonu olmayan okulların oranı yüzde 62’dir. 2016 yılı ilkokul düzeyi net okullaşma oranı yüzde 94.87 iken, 2018 yılında yüzde 91,54’e gerilemiştir. Yüzde 100 okullaşma hedefiyle yol çıkıp bu noktaya nasıl gelindiği cevaplanmayı hak eden bir soru olsa gerek.”
17 bin köy okulu kapatıldı
1 milyon 334 bin 048 öğrenci taşımalı eğitim kapsamında taşınarak “Taşımalı Eğitim”de tüm zamanların taşımalı eğitim rekorunun kırıldığını aktaran Akdağ, taşımalı eğitim ile yaklaşık 17 bin köy okulunun kapatıldığını belirtti. Sevtap, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Özel okullara kamu kaynakları akıtılıyor. MEB’in açıkladığı, 2017-2018 örgün eğitim istatistiklerine göre geçen yıl yüzde 7,6 olan özel öğretimin payı bu yıl binde 7’lik artış ile yüzde 8,3 olmuştur. Toplamda 306 bin öğrenci için özel okullara ödenen eğitim öğretim desteğine tam 1 milyar 278 milyon TL bütçe ayırmıştır. 2017-2018 eğitim öğretim yılında özel öğretimin payı da tüm zamanların rekorunu kırmıştır.
İmam hatiplerde artış
2015-2016 eğitim yılı verilerine göre, toplamda bin 622 olan imam hatip ortaokulu sayısının, 2017-2018 yılı sonunda yüzde 76 artışla 2 bin 859’e çıktığını kaydeden Akdağ, bin 149 olan toplam imam hatip lisesi sayısının, iki yılın sonunda yüzde 40 artışla bin 604’e ulaştığını söyledi.
‘Anadilde eğitim yok’
Akdağ, halklar mozaiği olan Türkiye coğrafyasında onlarca yaşayan dil bulunduğunu hatırlatarak, anadilinde çok dilli eğitimin, hem bu mirası geleceğe taşımada, hem de çocukların gelişimine en üst düzeyde katkıda bulunmada vazgeçilmez bir eğitim ilkesi olduğunun altını çizdi. 2014 yılında Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi için 17 öğretmenin atamasının yapıldığını belirten Sevtap, 2017 Şubat atamalarında ise Kürtçe dili için sadece ve 2 Kurmanci ve 1 de kirmançki branşında olmak üzere toplam 3 öğretmen kadrosu açıldığına dikkat çekti.
‘Velilerden para toplanıyor’
Rapor açıklandıktan sonra, HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ve Antep Milletvekili Mahmut Tuğrul, kısa birer açıklama yaptı. Tiryaki, kayıt adı altında öğrenci velilerinden toplanan paralara ilişkin olarak, “Aslında bu uygulama yasak. Bütün eğitim kurumlarında zorla değil ama gönüllü olarak bağış toplanıyor. Okulların giderlerin büyük bölümü MEB tarafından karşılanmadığı için bu yüzden velilerden para toplanıyor” diye belirti. Daha sonra konuşan Toğrul ise, “16 yıllık iktidarında AKP’nin en sıkıntılı alanı eğitim sistemidir. Şimdiye kadar 7 bakan değiştirdi, her gelen bakan bu sistemle olmaz bunu değiştirmemiz gerekiyor. Bu sistem gerçekten tıkanmış bir sistemdir. Çocuklarımızı doğru dürüst okullara yerleştirmeyi beceremeyen bir sistemle iş yürütülüyor. Her gelen düzeltmek isterken daha da kaotik hale getiriyor” diye konuştu.
Çoğulcu eğitim ihtiyacı…
Anadilde eğitim yasağına da dikkat çeken Toğrul, şunları söyledi: “Bu tekçilik ile çoğulcu iki anlayışın çarpışmasıdır. 25 milyon insanın konuştuğu bir dil yok sayılıyor hatta asimilasyona tabii tutuluyor. Çözüm sürecinde Artuklu Üniversitesi’nde kurulan ve daha sonra ismini değiştirdikleri Yaşayan Diller Enstitüsünün neler yaşadığını biliyoruz. Bu Enstitünün 9 üyesi herhangi bir gerekçe gösterilmeden ihraç edildiler. Sadece yaşayan diller enstitüsünde bilimsel kaliteli yayın yaptıkları için ihraç edildiler. Ondan sonra hiç bir öğrenci o kadroya alınmadı. Tekçi, ırkçı asimilasyoncu bir bakış açısı ile çoğulcu herkesin kendi dili ve kimliği ile yaşayacağı iki paradigma çatışıyor. Anadolu halklar, kültürler mozaiğidir. Bu çoğulcu bir eğitim politikasına da ihtiyacı ortaya koyuyor.”
Kaynak: MA