Hak ihlallerinin yaşandığı cezaevlerini ziyaret eden HDP Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Fatma Kurtulan, “Mahpuslar işkence altında, büyük hak ihlalleri yaşanıyor, mahpuslar ölüyor, öldürülüyor, ‘intihar etti’ deniliyor” dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Fatma Kurtulan, ile HDP milletvekilleri Habip Eksik, Serpil Kemalbay ve Oya Ersoy, cezaevlerindeki hak ihlallerine dair Meclis’te basın açıklaması gerçekleştirdi.
HDP’li vekil Kurtulan, milletvekilleri ve avukatlardan oluşan bir heyet ile İzmir-Kırklar, Iğdır S Tipi, Patnos ve Van yüksek güvenlikli cezaevlerine ziyaret gerçekleştirdiklerini belirterek, “Ziyaretlerimizde ilk etapta İzmir 2 No’lu F Tipi Kırıklar Cezaevini ziyaret ettik. Cezaevi savcısı ile bir görüşmemiz oldu. Tarafımıza ulaşan hak ihlallerine savcı ile paylaştık. Yine bu ziyaretimizde heyetimiz de bulunan avukatlar da içeride mahpuslarla çeşitli görüşmeler yaptılar. İddialarının boyutunu bir kez daha teyit etmek istedik” ifadelerini kullandı.
‘Haklı protesto eylemleri, keyfi cezalara neden oluyor’
Hastane sevkleri çok geç olduğunu, havalandırma ve özel yaşam alanların gözetlemeye dönük kamera sistemi ısrarla dayatıldığını söyleyen Kurtulan, “Söz konusu uygulamaya karşı haklı protesto eylemleri, keyfi cezalara neden oluyor. Sık odaların aranması ve eşyaların keyif olarak dağıtılması ve kötü muamele uygulandığına dair bilgiler geldi. Eşya ve kitap kısıtlamasını keyfi olarak sınırlandırılması, sosyal aktivitelerin hiçbirinden yararlanmaması gibi tutukluların şikayetleri oldu. Daha önce bu cezaevinde talepler için bir açlık grevi vardı. İnsan hakları kurumlarının devreye girmesi ile sonlanmıştı. Tutuklular yeniden bu taleplerinin boyutlanarak devam ettiğini belirtti” diye konuştu.
Bir ayda iki şüpheli ölüm
Iğdır S Tipi Cezaevi’nde bir ayda peş peşe iki şüpheli ölüm yaşandığını söyleyen Kurtulan “İkisinin de intihar ettiği söylendi. Ancak yaptığımız tespitler de bunlardan birisi Sezer Alan diğeri Sinan Kaya idi. Sezer Alan’ın öncesinde ailesini arayarak, ‘işkence kötü muameleye maruz kaldığını, 2 gündür idrarından kan geldiğini ve kendisini öldüreceğini, ölümünden grup amiri ve cezaevi yönetim ile kurum öğretmeni sorumlu olduğunu” belirttiği yönünde bilgiler vardı. Her ölümün şüpheli olduğu ve sorumluluğunun idare olduğu, Adalet Bakanlığı Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü olduğunun altını çizmek isteriz” şeklinde konuştu.
Kurtulan, Iğdır S Tipi Cezaevi’nde tutuklu Hogır Batu’nun insani taleplerinin karşılanmadığını için açlık grevine girdiğini, kısa süre önce grevini sonlandırdığı, ancak tedaviye erişim de sorunların yaşandığı, kelepçeli muayeneye götürüldüğünü söyledi.
Van Cezaevi
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi ile ilgili bilgiler paylaşan Kurtalan, “Orada cezaevi yetkileri ve savcı bizimle görüşmedi. Avukatlar cezaevi ziyaretleri gerçekleştirdiler. Buradan aldığımız raporlarda, ‘keyfi infaz yakmalar, oda değişimleri, kitap kotası, hiçbir Kürtçe kitabın verilmemesi, yemeklerin kötü olması, hapishanenin eski yapı olması, depremde oluşan çatlakların giderilmemesi, berber, terzi, fotoğraflar gibi hizmetlerden yararlanamama, mektupların çok geç verilmesi, sık sık sürgünlerin yaşanması, hastane sevklerini geç yapılması, tedaviye erişememe’ en belirgin sorunlardadır” ifadelerini kullandı.
Patnos Cezaevi: En çok hak ihlali iddialarının geldiği hapishane
Kurtulan, Patnos Cezaevi’ne dair de şunları söyledi: “Bu en çok hak ihlali iddialarının geldiği hapishanedir. Cezaevi müdürü ve savcı tüm taleplere rağmen görüşme yapmadı. İdare, dış kolluk üzerinden görüşmede yapmak istemediğim belirtti. Ailelerin ve avukatların beyanlarına göre darp, ayakta sayım dayatmalarının olduğunu, ayakta sayımı kabul etmeyenlere işkence uygulandığını raporladık. Mahpuslardan Bilal Valahan’ın giden heyete verdiği bilgilere göre, yaralanan tutukluları gördüğünü biliyoruz. Bilal Valahan’ın iki kolu kırılmış ve alçılı halde görüldü. Ferit Taşcı’nı bilek, boyun ve kolunda morartı ve darp izi olduğu var. Vedat Kalın’ın sırtında cop izi ve morluklar ile boynunda morartı bulunduğunu tespit ettik. Yine bu cezaevinde hasta mahpuslar en temel sorunlardan biri. Her yerde hemen eş zamanlı tüm uygulamaların yapıldığını yaptığımız çalışmalarda da bu sonuca varıyoruz. İşkenceye varan uygulamaların devam ettiği yönündedir. Tedaviye erişim sıkıntılı, sevk talepleri reddediliyor, sıcak su yetersiz, TV kanalları sınırlı ve istedikleri gazeteler verilmiyor. Daha çok Yeni Yaşam, Evrensel gibi gazetelerin girişi engelleniyor.”
‘Ferhan Yılmaz orada işkence ile katledildi’
Başka cezaevlerine de gideceklerini belirten Kurtulan, şunları söyledi: “Sadece ziyaret ettiğimiz cezaevlerinde sorunlar yaşanmıyor. Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde Ferhan Yılmaz adlı tutuklunun ölümüne ilişkin Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün yaptığı açıklama ve paylaşımlar tamamen gerçek dışıdır. Söz konusu iddialar iyi niyetten uzak, algı oluşturmaya yöneliktir, tam bir AKP klasiğidir. Yapılan hak ihlalleri karşısında takındıkları tavır budur. Silivri cumhuriyet savcılığı tıbbi müdahale sırasında oluşacak semptomlar dışında darp, cebir, kesici ve delici alet izine rastlandı diye açıklama yaptı. Daha vahimi Adalet Bakanlığı kalp durması nedeniyle vefat ettiğini açıkladı. Ancak daha sonra kamuoyuna yansıyan görüntülerde, Ferhan Yılmaz’ın yüzünün şiş, dudaklarının patlak, gözlerinden kan aktığını, burnunun kırık halde olduğunu anladık. Ferhan Yılmaz orada işkence ile katledildi. Orada tutuklu Halil Kesal’ın annesi de oğlunun İzmir 1 No’lu F Tipi’ne gönderildiğini söyledi. Dün yaptığı ziyarette ise çocuğunun özellikle bir kolunda 7, bir kolunda ise 5 dikiş olduğunu, darp edildiğini ve işkenceye maruz kaldığını belirtti. Çocuğunun ve ölen Ferhan Yılmaz’ın işkence ile katledildiğini beyan ettiğini kamuoyu ile paylaştı.”
‘İşkenceyi teşhir edeceğiz’
Kurtulan, HDP olarak cezaevlerine yönelik hak ihlallerine karşı duracaklarını belirterek, “AKP’nin ısrarla inkâr ettiği ancak bizim gözlemlediğimiz işkenceyi teşhir etme ve giderme çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Adalet Bakanlığı’na eleştirilerde bulunan Kurtulan, “Yaptığımız ziyaretlerdeki tespitler bunu çok net doğruluyor, cezaevlerine savaş açmış durumdasınız. Mahpuslar işkence altında, büyük hak ihlalleri yaşanıyor, mahpuslar cezaevlerinde ölüyor, öldürülüyor, intihar etti deniliyor. Başta yaşam hakkı ihlali olmak üzere bütün hak ihlallerini durdurun” diye konuştu.
Mardin Cezaevi İzlem Komisyonu açıklaması
Mardin Cezaevi İzlem Komisyonu, hasta tutuklular ile cezaevlerinde yaşanan yaşam hakkı ihlallerine ilişkin açıklama yaptı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şubesi önünde yapılan açıklamaya siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile hukukçular katıldı. “Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve işkenceler son bulsun” pankartının açıldığı açıklamada metni avukat Leyla Kaya yaptı.
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve belgeler ile iç hukukta işkencenin yasaklandığını belirten Kaya, cezaevlerinde yaşanan ölümlere dikkat çekerek, işkence ve kötü muameleye karşı mücadele edeceklerini söyledi. İdare ve gözlem kurulunun bahane içerikli, taraflı ve keyfi raporları ile koşullu salıvermeden faydalanıp tahliye olması gereken yüzlerce tutuklunun tahliye edilmediğini belirten Kaya, tahliyesi gelen tutukluların tahliyesinin derhal gerçekleştirilmesi gerektiğini belirtti.
Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde Garibe Gezer’in ölümü ile Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde Şervan Can Güder’in ölümünü hatırlatan Kaya, Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde Ferhan Yılmaz’ın işkence iile öldürülmesine dikkat çekerek, “Yaşanan hukuksuzluklara derhal son verilmelidir. Adalet Bakanlığı tarafından hapishaneler ile ilgili bilgilendirmenin derhal kamuoyuna yapılması, mahpusların sağlık ve yaşam hakkının korunması yükümlülüğü ve işkence yasağı kapsamında aşı, test kiti ve tedavi imkanlarına eşit erişimin sağlanması, hasta, yaşlı ve çocuklu mahpusların derhal tahliyesinin sağlanması ve tüm mahpusları kapsayacak eşit ve adil bir infaz değişikliği gerçekleştirilmesi için yetkilileri adım atmaya, kamuoyunu da duyarlılığa davet ediyoruz. Bizler cezaevlerinin sesi olmaya ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin bir an önce son bulması için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Kaynak: MA