Sağlık Bakanlığı’nın vaka sayısı giderek artan şarbon hastalığı konusunda Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile bugüne kadar herhangi bir bilgi paylaşımında bulunmadığı ortaya çıktı. TTB Genel Merkez Konseyi Üyesi Sinan Adıyaman, konuyla ilgili üç görüşme taleplerine de yanıt verilmediğini açıkladı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), son dönemde Türkiye’nin farklı illerinden karşılaşılan şarbon hastalığına ilişkin basın toplantısı düzenledi. TTB Toplantı Salonu’nda yapılan açıklamaya TTB Merkez Konsey üyeleri Dr. Selma Güngör ile Prof. Sinan Adıyaman, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eşbaşkanı İbrahim Kara ile Genel Sekreteri Pınar İçel, Türk Diş Hekimleri Birliği Başkanı İlker Cebeci ile birliğin Genel Sekreteri Neslihan Sevim katıldı.
Toplantıda sağlık meslek örgütleri adına hazırlanan ortak metninin paylaşılması öncesi TTB Genel Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. Sinan Adıyaman, önemli bir bilgilendirmede bulundu.
Yaygınlaşan Şarbon hastalığına ilişkin Sağlık Bakanlığı’na üç defa görüşme talebinde bulunduklarını aktaran Adıyaman, ancak kendilerine herhangi bir geri dönüşün olmadığını ifade etti. Adıyaman, bu nedenle ithal edilen ve şarbon hastalığı taşıma ihtimali olan hayvanlara ilişkin herhangi bir bilgi alamadıklarını belirtti.
‘Denetimde kaldırılan uygulamalarla vaka yayılıyor’
Konuya dair hazırlanan ortak metni Neslihan Sevim okudu. Güvenli besine ulaşma hakkının devlet tarafından güvenceye alınması gerektiğine söyleyen Sevim, Kurban Bayramı sonrasında şarbon teşhisi konulan insan sayısının her gün arttığına dikkat çekti.
Sevim, “Bu gelişmeler ve yetkililerin ithal edilen hayvan sayısı, bu hayvanların dağıldığı yerler ve karantinaya alınmaları, şarbon teşhisi konmuş insanlar ve sağlık durumları ile ilgili bilgileri paylaşmaması hepimizde endişe uyandırmaktadır
28 Nisan 2018 tarihinde yapılan düzenleme ile birlikte hayvanların sağlık denetimlerinde veteriner hekim zorunluluğunun kaldırılarak ziraat mühendisi, orman mühendisi, kimya mühendislerine de yetki verilmiştir. Böylelikle hastalığı tanıyan meslek grupları veterinerler ve zooteknistler denetimden uzaklaştırılmıştır. Bu değişiklik öncesinde yapılan ‘ithal edilecek hayvanların, ihracatçı ülkede Bakanlık çalışanı veteriner hekimlerin kontrolünden geçmeleri, sınır bölgelerinde veteriner kontrolünde kurulan karantina bölgelerinde tutularak olası bir hastalığın ortaya çıkması ve hayvana mikrop bulaşmış ise, hastalığın ortaya çıkması için gereken 21 günlük kuluçka süresinin tamamlanması ve ülkeye girmeden önce de laboratuar tetkiklerinin tekrarlanması işlemlerinin ‘artık yapılmayacağı’ anlaşılmaktadır. Şarbon hastalığı denetimden kaldırılan bu uygulamalar nedeniyle hem insanlar hem de hayvanlar arasından yayılmaya devam etmektedir” dedi.
Hastalık gören hayvanlara ne oldu?
Canlı hayvan ithalatına geçişle birlikte ithal edilen canlı hayvanlarda deli dana, mavi dil, pasterolloz gibi hastalıklarla karşılaşıldığını belirten Sevim, bu hayvanlara ne olduğu, uygun biçimde yok edilip, edilmedikleri, iade mi edildikleri yoksa tüketime mi sunulduklarına ilişkin bilgi alamadıklarını söyledi.
Sevim, bu nedenle “başka yollardan ülkeye getirilerek tüketime sunulduğu yönünde genel bir kanının oluştuğunu” kaydetti.
‘Güvenli besine ulaşmak hepimizin hakkı’
Yine Türkiye’de yetişen ve tüketime sunulan ürünlerin ne kadar sağlıklı biçimde yetiştirildiği ve işlendiğinin genel olarak bilinmediğini dile getiren Sevim, şöyle devam etti:
“İlgili bakanlıkların sanayi kirliliğinin tarımsal ürünlere etkisi, yanlış gübre ve kimyasal kullanımına ilişkin yaptığı araştırmalar kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Hemen her yıl ülkemizde yetiştirilerek ihraç edilmek üzere gönderilen pek çok tarımsal ürünün hedef ülkenin yaptığı denetimlerde belirlenen sağlık için gereken kurallara uygun olmayan gübre ve kimyasal ürün kullanıldığı için iade edildiği haberlerini almaktayız. Alıcı ülkelerin geri çevirdiği bu ürünlerin imha edildiklerine dair bilgi şimdiye kadar alınamamıştır. Gıda şirketleri tarafından bu ürünlerin daha ucuz fiyata iç piyasaya sürülerek halkımızın tüketimine sunulduğu bilinmektedir.”
Sevim, sağlık ve meslek örgütleri olarak ortak taleplerini ise şöyle sıraladı:
“* Tarım ve hayvancılık üretimi desteklenmeli, gıda ithalatına bağımlılık ortadan kaldırılmalıdır.
Gıda denetimleri yapılmalı, sonuçlar kamuoyu ile paylaşılmalı ve sağlıklı olmayan besinler piyasadan çekilmeli, üreten ve sağlıksız olduğunu bilerek satışını yapanlar cezalandırılmalıdır.
* Besin maddeleriyle ilgili tüm denetimler ilgili uzmanlıkların meslek örgütleri tarafından bağımsız ve tarafsız biçimde yapılmalıdır.
* Kurbanlık hayvanlar da dâhil olmak üzere tüm hayvan kesimleri veteriner kontrolünde yapılmalıdır.
* Günümüzün sorunu olan şarbon hastalığı ile ilgili olarak Brezilya’dan kaç hayvan ithal edildiği, bu hayvanların nerelere dağıldığı, dağıldıkları yerde karantinada tutulup tutulmadıkları, kaç tanesinin kesildiği ve tüketime sunulduğu gibi tüm toplumu ilgilendiren sorulara ivedilikle cevap verilmelidir.
* Güvenli besine ulaşmak hepimizin hakkıdır. Devlet güvenli besine ulaşmamızı sağlayan düzenlemeleri yapmak ve uygulamak zorundadır. ”
Kaynak: MA