Hakkında ‘örgüt propagandası’ iddiasıyla açılan davada konuşan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, ‘Bu dosyadan 10 yıl ceza alabilirim. Bu cezaların benim için önemi yoktur. Benim için önemli olan bu ülkeye barışın gelmesidir’ dedi
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven hakkında “Örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan davanın 3. duruşması Diyarbakır 9. Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Güven’in tutuklu bulunduğu Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandığı duruşmada, avukatı Serdar Çelebi hazır bulundu. Güven’e, Hakkâri’de yaptığı konuşmadan dolayı “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 5 yıl hapis cezası verilen ve Yargıtay’ın bozduğu dosya da, görülmekte olan davayla birleştirildi. Ankara, Diyarbakır ve Hakkari’de Güven hakkında açılan 3 farklı dosyanın birleşiminden oluşan davada, Güven savunma yaptı. Güven, 30 yılını siyaset alanında harcayan birisi olduğunu belirterek, siyasetçinin elinde tek araç konuşma ile insanları ikna etmeye çalıştığını, kendisinin de bunu yaptığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı söylediğinde suç değil!
Konuştuğu her şeyin bir suçlama olarak kendisine yöneltildiğinin altını çizen Güven, “Demokratik ülkelerde benim konuştuğum şeyler suç teşkil etmez. O ülkelerde düşünce ve ifade özgürlüğü vardır. Konuşma şiddet içermediği müddetçe suç değildir. İddianamede bazı terimlerin altı çizilmiş, o terimler üzerinden suç isnat edilmiştir. Bunlardan bir tanesi Kürdistan’dır. Hakkımda açılan birçok davada da altı çizilmiştir. Yakın tarihte Cumhurbaşkanının ve AKP’li yetkililerin konuşmalarına bakalım. Nasıl ki Kürdistan kelimesi Cumhurbaşkanı söylediğinde suç değilse, AKP’li yetkiler söylediğinde suç değilse, benim de söylemem suç değildir” diye konuştu.
Çocuklar ölmesin diye çabaladım
Söylediklerinin mahkemenin hoşuna gitmeyebileceğini ifade eden Güven, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, tutuklu Kürt siyasetçi Gültan Kışanak’ın Diyarbakır Cezaevi’nde karşı karşıya kaldığı işkencelerden sonra “Ben bunları yaşasaydım dağa çıkardım” sözlerine atıfta bulunarak, “Bazı şeylerin gelişmesi gerekir. Ben, iki çocuk annesiyim, çocukların, gençlerin ölmemesi için çalıştım. Ölen çocuklara ben de ağladım. Her annenin yüreği parçalandığı zaman, benim de yüreğim parçalanır. Benim hedefimde bu çatışmanın bitmesi vardır” ifadelerini kullandı.
Cezaların benim için önemi yoktur
KCK Ana Davası dosyasında 6 yıl 3 ay, yine yargılandığı 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kendisine 22 yıl 3 ay, Hakkâri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kendisine 5 yıl hapis cezası verdiğini hatırlatan Güven, “Bu dosyadan 10 yıl ceza alabilirim. Bu cezaların benim için önemi yoktur. Benim için önemli olan bu ülkeye barışın gelmesidir. Benim mücadelem siyasi olarak bu ülkeye barışın gelmesine yöneliktir. Ben siyasi olarak açıklamalarda bulundum, açıklamalarımın hiç birisinde suç unsuru yoktur. Cebir ve şiddete yöneltici bir unsur yoktur. Zaten açıklamalarım sonunda da herhangi bir şiddet olayı olmamıştır. Kıyamet kopmamıştır. Sorun ceza almak değil, bu ülkedeki sorun çözülecekse Leyla Güven 40 yıl hapis yatabilir, bunun önemi yok. Önemli olan ülkeye barışın gelmesi ve çocukların ölmemesi, anaların feryat etmemesidir” diye konuştu.
Dava ertelendi
Güven’in avukatı Serdar Çelebi, mütalaadan sonra savunma yapacaklarını belirtti. Cumhuriyet Savcısı, mütalaasını hazırlamak üzere dosyanın bütün halinde kendisine tevdii edilmesini istedi. Mahkeme, dosyanın mütalaasını hazırlaması için iddia makamına tevdiine karar vererek duruşmayı 6 Haziran’a erteledi.
DİYARBAKIR