AKP tarafından ülkenin her yeri talan ve yağma alanlarına dönüştürüldü
Şırnak ve ilçelerinde “güvenlik” adı altında yapılan barajlar, Cudi, Gabar Dağları ile Besta Bölgesi’nde ağaç kıyımı doğaya büyük zarar verirken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2021’de Şırnak kent merkezi, Cizre, Uludere, İdil, Beytüşşebap ve Silopi ilçelerinde 20 bölgede Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna gerek duyulmadan maden arama izni verdi.
Bölgede maden ocaklarının neredeyse tamamını işleten AKP İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez’in babası Mardin eski Milletvekili Süleyman Bölünmez ise maden için kazılmadığı alan bırakmadı. ÇED raporuna gerek duymadan verilen maden arama izni ile birlikte son olarak 30 yılı aşkın süredir “güvenlik” gerekçesiyle girişlerin izne tabi olduğu Gundikremo (Anılmış) köyü mevkisinde bulunan geniş bir alanda, “Kömür Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi” kurulacak. 2 milyon TL’ye mal olacak tesiste, açık ocak işletme yöntemi ile kömür çıkartılıp işletilecek.
İzinler nasıl veriliyor?
Maden şirketleri ise tepki gösteren köylülere, “İzin verseniz de vermezseniz de gireceğiz” tehdidinde bulunduğu belirtildi. 90’lı yıllarda boşaltılan ve yıllardır “güvenlik” gerekçesiyle yasaklanan, halkın Şırnak Valiliği’nden izin alarak köylerine girebildiği 2 köyde de tüm tepkilere rağmen maden aranmaya başlandı. Maden aramalarına karşı çıkan köylüler, imza toplayıp itiraz dilekçelerini de yetkililere iletti. Köylerinin maden aramasına açılmasına tepki gösteren yurttaşlar, kendilerinin dahi giremediği köylere, “Nasıl oluyor da maden arama izni veriliyor” tepkisinde bulundu.
Spîndarok (Boyunyaka) köyünden Meliha Atak, 30 yıldır “güvenlik” gerekçesiyle yasak olduğu için köyüne gidemediğini ifade ederek, “30 yıldan fazladır köye gidemiyoruz. Her insan gibi köyümüze serbest bir şekilde gitmek istiyoruz. Köylerimizi inşa edip toprağından tekrar faydalanmak istiyoruz” dedi. “Köyümüzün maden hafriyatı altında kalmasını istemiyoruz” diyen Atak, “Eğer bugün köylerimize girebilseydik, sebzemizi de meyvemizi de bizler ekerdik. Şimdi şehirde evimizin bahçesinde bir şeyler ekmeye çalışıyoruz. Maden aramaya gidenler bizlere, ‘Siz izin verseniz de vermezseniz de biz gireceğiz’ dediler. Bu durumda bizler ne yapabiliriz? Bu zulüm değil de nedir?” diye belirtti.
‘Bu zulümdür’
Gundikremo (Anılmış) köyünden Halime Gülçer, köylerinin madene açılmasına tepki göstererek, doğalarının bu şekilde yok edildiğini kaydetti. “O bizim köyümüzdür. O bize atalarımızdan geriye kalan tek mirastır” diyen Gülçer, “Yüreğimizden bir parça kopartıyorlar gibi hissediyorum. Köyde bulunan mezarlarda ki kemikleri bile çıkarttılar. Bizler öfkeliyiz. Köyümüze bu zulmü yapmalarını istemiyoruz” şeklinde konuştu. Köylülerden Abdullah Akın, onlara dayatılan durumun kabul edilir bir tarafının olmadığını söyleyerek, “Bu bölgeden olmayan bir yabancı köyüme giderek, kömür çıkartıp kendisi için satıyor. Bu zulümdür. Şehirlerde yaşayacak insanlar değiliz” dedi.
Zeynep Durgut / Şırnak-MA