İşlerinden atılan EnerjiSA işçilerinin direnişi sürerken şirket yönetimiyle görüşen, CHP milletvekilleri Kani Beko ve Yıldırım Kaya şirketin pişkince işçilerin davayı kazanmaları halinde dahi işe almayacaklarını ifade ettiğini söyledi
İşten atılan EnerjiSA işçilerinin Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde direnişi sürerken şirket yönetimiyle ilk görüşme yapıldı.
İşçilerin ve DİSK/Enerji-Sen’in Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önündeki eylemlerine destek de veren CHP milletvekilleri Kani Beko ve Yıldırım Kaya, şirket yönetimiyle iletişim kurdular.
EnerjiSA yönetimiyle görüşen milletvekilleri, görüşme sonrasında işten atılan işçiler, DİSK/Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin ve DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün’le birlikte bir basın toplantısı düzenledi.
Dev Maden-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında milletvekilleri ilk görüşmede EnerjiSA tarafından olumlu bir adım atılmadığını ifade etti.
Kani Beko: “Gerekçesiz işten atmak sosyal cinayettir”
İlk konuşan Kani Beko, görüşmede şirketin sendikal gerekçelerle çıkarmadıklarını söylese de işyerinde Türk İş’e bağlı sarı sendika TES-İŞ’le DİSK/Enerji-Sen’in rekabetinin işten atmalarda esas gerekçe olduğunu ifade etti. Haklı bir gerekçenin olmadığını şirketin de kabul ettiğini ifade eden Beko, gerekçesiz işten atmayı “sosyal bir cinayet” olarak yorumladı.
EnerjiSA yönetiminin pişkinliği
Beko, işçilere işten atılmadan önce yazılı veya sözlü olarak ihtar çekilmediğini, işçilerin disiplin kurulu kaydının bulunmadığını bu yüzden işe iade davalarını kazanacaklarını şirkete hatırlatarak “İşe iade davalarını kazanmaları durumunda işe alacak mısınız?” diye sorduğunu ifade etti. Beko’nun aktardığına göre ise şirket yönetiminin cevabı “Hayır, hakları neyse veririz ama işe almayacağız” oldu.
Beko ve Yıldırım’ın ardından söz alan DİSK/Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin ise şunları söyledi:
“Kabul etmiyoruz, bu işçileri işe almayacağız” yüzümüze çok dendi ama bir şeyim altını çizmek istiyorum. Onlar gözünü karartmış olabilirler ama biz de gözümüzü kararttık. Bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Biz en başından beri kanunlar çerçevesinde hareket etmeye çalıştık.
Kendileri de belirtmişler. Enerji-Sen üyesi işçilerle TES-İŞ üyesi işçilerin sayısı arasında bir fark var, bunun farkındayız. İşten atılan TES-İŞ üyesi işçi sayısı daha fazla. Ama biz sendikal anlayış olarak şunu en başından beri şunu dile getiriyoruz: İşten atılan hangi arkadaşımız varsa, sendikası ne olursa olsun, evine ekmek götürmeye çalışan, ailesine bakmakla yükümlü arkadaşlarımız hepsi haksız yere atıldı. Direnen işçi arkadaşlarımızla birlikte herkesin hakkını savunacağız.
Gerekirse İstanbul’a yürürüz
Şunu iyi bilsinler, biz çocuklarımıza bir söz verdik. “Bu bizim ekmek davamızdır” dedik. Bu mücadeleye başlarken de “Ekmeğimizi almadan geri dönmeyeceğiz” dedik. Ülkenin dört bir yanında binlerce insan EnerjiSA işçilerinin sesini soluğunu memleketin dört bir yanına taşıyorlar. Onlar taşıdıkça biz de direnmeye devam edeceğiz. Kimsenin şüphesi olmasın. Gerekiyorsa buradan çıkacağız, İstanbul’da Sabancı Holding’e kadar il il yürüye yürüye, eylemlerimizi gerçekleştire gerçekleştire, kamuoyuyla paylaşarak mücadelemizi büyüteceğiz.