Kürt halkının Newroz’da Öcalan’ın özgürlüğü için alanlara aktığını belirten avukat Rezan Sarıca,”İmralı’da tecrit ne kadar derinleştirilirse derinleştirilsin, Kürt halkı Sayın Öcalan’a sahip çıkıyor” dedi
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 23 yıldır ağır tecrit koşullarında tutuluyor. Asrın Hukuk Bürosu ve Öcalan’ın avukatlarından Rezan Sarıca, Öcalan üzerindeki tecrit, aile ve avukat görüş engeli, haber alınamama haline dair değerlendirmelerde bulundu.
Ceza var gerekçe yok
Öcalan üzerindeki tecridin 23 yıldır devam ettiğine dikkat çeken Sarıca, bu süre zarfında ağır ihlallerin yaşandığını belirtti. Son bir yıldır bu ağır ihlallerin daha da ağırlaştığını ifade eden Sarıca, “Son bir yıldır Öcalan ve diğer müvekkillerimizden herhangi bir haber alamıyoruz. Yaptığımız başvurulara ya yanıt verilmiyor ya da olumsuz dönüş oluyor. Süreklileşen bir engelleme hali söz konusu” dedi. Görüşme talebiyle hakimliğe yaptıkları son başvuru sonucunda verilen ret kararının içeriğinde disiplin cezasına dair ayrıntının olmadığını aktaran Sıraca, “Normal şartlarda, başvurumuza verilen yanıtta disiplin cezasına dair içeriğin olması gerekiyordu. Disiplin cezasının neden verildiği, nasıl işletildiği ve hangi dayanaklar ile delillerin olduğu ayrıntılı bir şekilde izah edilmesi ve ortaya konulması gerekiyordu. Bütün mahkeme kararları gerekçeli olmak zorundadır. Yanıtın hukuka uygun bir gerekçeye sahip olması gerekiyor. Ancak bir gerekçeden yoksun şekilde yanıt ve karar verildi” diye konuştu.
Mevzuata aykırı
Öcalan ve diğer müvekkilleriyle bir görüşme olmamasına rağmen disiplin cezalarının verildiğini ifade eden Sarıca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yasada bir disiplin cezasının nasıl başlanacağı, işletileceği ve sonuca gideceği açık ve ayrıntılı bir şekilde ortaya konulmuş. Ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezasının da hangi nedene dayanarak verileceği kanunda sınırlı bir şekilde yazılı olarak duruyor. O nedenlerin dışında bir gerekçe ile disiplin cezası verilemez, görüş engellenemez. Ve tabi gerçekten kanunda yazılı nedenlerin olması gerekmektedir. Buna rağmen aile ziyaretleri sistematik bir şekilde engelleniyor. Disiplin cezalarına yol açacak nedenler ile hangi disiplin cezalarının olduğu bellidir.”
Çözüm Adres İmralı
İmralı’da sistematik bir engelleme halinin olduğuna işaret eden Sarıca, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan sıradan bir kişi değildir. Bir halkın siyasi temsilcisi olarak gördüğü, kendi sorunlarının çözüm adresi olarak gösterdiği ve sahip çıktığı bir kişilikten bahsediyoruz. Tarihsel olarak öneminin anlaşılması ve bu anlayışın devreye girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu haber alamama halinin telafisi güç sonuçlar çıkarmadan, son bulması hukukun da en temel görevi durumundadır. Gerek yetkilileri gerek kamuoyunu duyarlılığına davet ediyoruz. Aile ve avukat görüşlerinin bir an önce gerçekleşmesi gerektiğini vurguluyoruz.” Verilen disiplin cezası dosyasının verilmesi ve iptali için yaptıkları itirazın Öcalan’ın 73’üncü yaş günü olan 4 Nisan’da reddedilmesine dikkat çeken Sarıca, “Herhangi bir kanun veya kısıtlama maddesine dayanmadan, keyfi bir şekilde dosyaların verilmemesine karar verildi. Verilen bu karara da itiraz edeceğiz. Disiplin cezalarının gizli yürütülmesi, gizli başlatılıp gizli sürdürülmesi karşısında müvekkillerin dış dünyadan tüm bağları koparılmışken, avukatlarından yardım almadan, hiçbir imkana sahip olmadan itiraz etme zorunda bırakılmaları hukuka uygun değil.”dedi.
Halkın sahiplenmesi
Tecritin istenilen sonucu vermeyeceğini vurgulayan Sarıca, “Newroz ile birlikte Kürt halkının ve dostlarının taleplerini gördük. Milyonlarca insan tüm engellemelere rağmen Newroz alanlarına akmış ve burada sadece Türkiye’ye değil, dünyaya büyük bir mesaj vermişlerdir. İmralı’da tecrit ne kadar derinleştirilirse derinleştirilsin, Sayın Öcalan’dan ne kadar haber almanın önüne geçilirse geçilsin, Kürt halkı Sayın Öcalan’a sahip çıkıyor. Halk Sayın Öcalan’ı kendi varlık gerekçesi olarak görüyor, hukuki güvencesi olarak görüyor. Bu derece Sayın Öcalan ile özdeşleşen, kenetlenen bir halk gerçekliği mutlaka kazanacaktır. Bu nedenle bu tecrit sisteminin hiçbir sonuç almadığını, devletin ve iktidarın rasyonel aklı devreye koyması gerektiği yönünde uyarıyor. Hukukun da bu hakikati görmesi ve buna göre demokratikleşmesi kaçınılmazdır” dedi.
Mehmet Aslan/İstanbul-MA