Belgesel ve kısa filmleri ile tanınan Özkan Küçük, Rojbash isimli ilk uzun metraj filminin çekimini tamamladı. Filmde Kürt tiyatrocuların hikayesine odaklanıyor
Belgesel ve kısa filmleriyle tanınan Özkan Küçük ilk uzun metrajlı filmi Rojbash’ın çekimlerini tamamladı. Çekimleri İstanbul’da yapılan film ulusal ve uluslararası festival yolculuğuna hazırlanıyor.
Rojbash, 25 yıl önce sahneledikleri oyunu bir kez daha sahnelemek üzere bir araya gelen Kürt tiyatrocuların oyun, hayaller ve gerçek arasında gidip gelen hikayesini anlatıyor.
Yıllarını Kürtçe tiyatroya adamış olan Kemal’e göre bugün, 25 yıl sonra, Kürtçenin durumu o yasaklı günlere geri dönmüştür. Buna karşı bir tavır olarak, eski oyunları Rojbash’ı yeniden sahnelemek amacıyla, her biri dünyanın başka bir köşesine dağılmış olan eski ekip arkadaşlarını İstanbul’da bir araya getirir. Ama ‘aksilikler’ peşlerini bırakmaz!
Bodrumdan tekrar bodruma
Bu bir bodrum katında başlayan ve yasaklamalar sonucu tekrar bir bodrum katına dönmek zorunda kalan yasaklı tiyatroyla dayanışma, onları tekrar görünür kılma çabasıdır. 2016 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının ardından işten çıkarılan Kürt tiyatrocuların yola devam etmek için özel bir tiyatro kurma çabalarına kadar uzanıyor filmin yapım hikayesi. Yönetmen Küçük, kamerasıyla onların bu çabasını çekmeye başlar. Önce belgesel olarak düşünülen proje, sonrasında karakterlerin kendilerini oynadıkları bir kurmaca filme dönüşür.
Film eski kuşak tiyatrocularla yeni kuşak oyuncuları, bir oyunu oynama çabaları etrafında bir araya getiriyor. Daha önceki kuşaktan bir oyuncu olan Hilmi Demirer, Mamoste rolüyle bu buluşmaya renk katıyor.
Filmin oyuncu kadrosunda efsane müzik grubu Koma Amed’in solisti Serap Sönmez ile Güneşe Yolculuk’un oyuncularından Mizgin Kapazan da yer alıyor.
Oyuncuların katılımı
Yönetmen Özkan Küçük filmle ilgili şunları söylüyor; “Rojbash, 2017 yılı başlarından itibaren çekimlerine başladığım bir belgesel olarak hayatıma girdi. Ancak karakterlerle ilişkim çok daha eskiye, doksanlı yıllara dayanıyor. Zaman içerisinde gelişerek bir kurmaca filme dönüşse de filmde belgesel bir yanı hep korumaya çalıştım. Sahnelemede ve kamera tekniğinde bu çabamı hissettirecek şekilde spontane izler bıraktım. Filmin tüm aşamalarına oyuncuların da katılımını sağlamaya çalıştım. Bu nedenle çekimler boyunca her sahneden önce uzun tartışmalar ve hazırlıklar yapıyorduk. Bazen bıktırıcı da olsa ve bazen umutsuzluğa kapılsam da bu tartışmaların filme çok katkısı oldu. Filmi birlikte omuzlamış olduk böylece. Oyuncuların yanı sıra başta reji olmak üzere küçük film ekibimizin çok özel çabalarıyla filmi kısa bir zaman dilimi içinde çekmeyi başardık. Uzun ve zor planları çekmek için sabırla çalışan görüntü yönetmenimiz Koray Kesik de özgün bir dil yaratmamıza eşsiz bir katkıda bulundu.”
Küçük, oyuncuları ilk bir araya getirdiğinde ortaya çıkan enerjiden etkilendiğini ve kurmaca senaryosunu bu enerjiyle yazdığını söylüyor. Toplamda beş yılı bulan bu süreçte dünyanın dört bir yanında olan oyuncuları aynı takvimin içinde buluşturmak için çok çaba sarf ettiğini söyleyen Küçük, bu zorluğun neticesinde ekibe katılamayan oyuncuların yerine genç kuşaktan oyuncuların oynaması fikrinin olgunlaştığını ekliyor.
KÜLTÜR SERVİSİ