EnerjiSA’nın çeşitli bahanelerle çıkarttığı işçiler 7’inci günde de şirket binası önüne gelerek eylem düzenledi. Enerji-Sen’in başlattığı direnişte ‘Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır’ pankartı açıldı
EnerjiSA’nın aralarında DİSK/Enerji-Sen’in işyeri temsilciliklerini de yapan işçilerin işten atmasının ardınan işçilerin Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde başlatılan direniş yedinci gününde.
İşçiler eylemde ‘Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır’ panakrtı açıp basın açıklaması okudu. Yapılan açıklamada geçtiğimiz gün yapılan eyleme şirketin bir görevli gönderip eyleme katılanların fotoğrafını çekmesi teşhir edildi
Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada şunlar söylendi:
İşte yeni bir hafta ve biz yine Başkent Elektrik Genel Müdürlüğü önünde hak arama mücadelesi veriyoruz!
Bir hafta boyunca sesimizi duyurduk ancak şirket duvar gibi davranmaya, görüşme taleplerimize geri dönmemeye devam ediyor. Ancak bir yandan da ne yaptığımızı, ne söylediğimizi merak ediyor olacak ki, geçtiğimiz cumartesi günü Sakarya Caddesi’nde yaptığımız basın açıklamasına bir “Ajan” göndererek bizim fotoğraflarımızı çekmeye kalktı.
Soruyoruz şirkete fotoğraflarla ne yapacaksınız? Bizlere desteğe gelen arkadaşlarımızı fişleyip onları da mı kapının önüne koyacaksınız? Hadi cesaret edebiliyorsanız yapın böyle bir hata!
Biz eylemlerimize devam ederken geçtiğimiz hafta yapılan açıklamalara göre açlık sınırı asgari ücreti 675 TL geçerek 4,928 TL oldu. Yoksulluk sınırı ise 16 bin 52 TL oldu. Yani artık bu memleketin büyük bir çoğunluğu daha da yoksullaşmaktadır.
Geçtiğimiz hafta doğalgaza %35, şekere %31, internete %67 zam geldi. Marketlerde domates 25 lira, salatalık 20 lira. Bu kadar zam ve pahalılığın altında nasıl geçinebiliriz? Geçinemiyoruz diyorduk bir de şimdi işsiz kaldık. İşsizlik koşullarında geçinmeye çalışıyoruz.
Ancak biz bu durumdayken bir avuç zengin, bir avuç patron servetlerine servet ekliyor, keyif çatıyorlar. Boğazlarda yalılarda yaşıyorlar, boğazdan verdikleri pozlarla alakalı yorum yapanlara “Sakin ol Champ Evdeyim!” diye cevap veriyorlar.
Onlar evdeydi, bütün bir pandemi yasakları dönemini en pahalı önlemlerini alarak geçirdiler. Ancak biz sokaktaydık. Arıza onarmaya devam ettik, sayaç okumaya devam ettik. Ve bu emeğimizle Sabancı’nın servetine servet kattık. Tam da bu yüzden “Sahip olduğunuz servet bizden çaldıklarınızdır!” diyoruz.
Güler Sabancı Ocak ayının başında bir mektup yayınlamıştı. O mektupta diyordu ki; “hayırseverliğin özünde insan var ve tanımı çok net: Dünyada var olan eşitsizlikleri gidermek, fırsatlara ve imkanlara erişimi daha kısıtlı olanlara destek olmak, kimseyi geride bırakmamak için el uzatmak, harekete geçmektir. Hem gezegenin hem de insanlığın geleceğinin tehdit altında olduğu bu dönemde gelir dağılımında, toplumsal cinsiyette, aşıya erişimde ve iklim acil durumunun tetiklediği gıdaya erişimde eşitsizliklere tanık oluyoruz. Pandeminin zor kazanılan derslerinin herkes için daha eşit bir geleceğe ulaşmak adına önemli bir fırsat olduğunun farkına varmalıyız.”. İşte buyurun size farkına varma fırsatı. Eğer eşitsizlikleri gidermek istiyorsanız, kimseyi arkada bırakmamak gibi bir derdiniz varsa işimizi bize geri iade edersiniz!
Kaynak: Sendika.org