Genç Kadın Konferansın’a mesaj gönderen HDP eski Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, ‘Sizlerle birlikte zamana ve mekana inat direncimizi çoğaltmaya devam ediyoruz’ dedi
Özgür Genç Kadın (ÖGK), “Özgürlük için isyanı yükselt” şiarıyla 4. Genç Kadın Konferansı’nı, İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunan Balat İnşa Kültür Evi’nde gerçekleştirdi. Konferans salonuna “Hiçbir düş yarım kalmayacak,” “Şule’den Gülistan’a isyanımız büyüyor. Katledilen kadınlar isyanımızdır”, “Gücümüz genç kadın örgütlülüğümüzdür”, “Özgürlük için isyanı yükselt!” pankartları asıldı. Konferansa Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) Sözcüsü Çiçek Otlu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eşbaşkanı Özlem Gümştaş’ın yanı sıra çok sayıda ÖGK üyesi kadın katıldı.
4 bölüm yapıldı
Kadın mücadelesinde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan konferans, dünyadaki kadın eylemlerini anlatan sinevizyon gösterimiyle devam etti. Dünya kadın hareketi, kadın özgürlük mücadelesi, faşizmin ve genç kadınlar, genç kadın hareketleri ve örgütlü mücadelenin tartışıldığı konferans, dört bölüm şeklinde devam etti.
Mücadele sözü verildi
Konferansın açılış konuşmasını yapan ÖGK Merkezi Kadın Koordinasyonu üyesi Hivda Selen, özgürlük mücadelesinin yolunu aydınlatan Ortadoğu’da Rojava’da Zilan destanı olduğunu, Türkiye’de ise Suruç’ta yaşamını yitiren genç kadınlar olduğunu dile getirdi. Erkek şiddeti sonucu yaşamını yitiren Şule Çet ve kaybettirilen Gülistan Doku’ya değinen Selen, kadın özgürlük mücadelesi uğrunda yaşamı yitiren tüm kadınları anarak mücadeleye devam edeceklerinin sözünü verdi.
İradeyi göstereceğiz
Erkek devlet şiddetine karşı örgütlü mücadelenin önemine vurgu yapan Selen, özsavunmasını yaptığı için cezaevinde tutuklu bulunan Nevin Yıldırım, Yasemin Çakal, Name Öztürk’ü hatırlattı. Selen, erkek egemen ve kapitalist bir dünyada kadınların her gün erkek egemenliğine ve erkek şiddetine maruz kaldığına dikkat çekti. Bütün bunların karşısında genç kadınların öfkesini sokaklardan, meydanlara taşıdığına işaret eden Selen, “Bu öfkeyi biz Şule Şet için Ankara’da adliye koridorlarında gördük. Gülistan Doku’da bir vapurun güvertesinde gördük, sokaklarda gördük, sanal medyada sesimizi çıkardık. Erkek şiddetine, taciz, tecavüze karşı mücadele kararını biz yine bu salonda almıştık. O iradeyi biz bu salonda görmüştük. Bugün yine 4. Genç Kadın Konferansı’mızda aynı iradeyi göstereceğinizi düşünüyorum” diye belirtti.
İntihar değil kaybettirilme olduğunu kanıtladık
Kadınların birlikte ve örgütlü mücadele içinde oluklarında güçlü olduklarını kaydeden Selen, şunları söyledi: “Bugün faşizmin genç kadınlar üzerindeki politikalarını tartışmak içi yan yana geldik. Gülistan Doku, her tarafının kameralarla dolu olduğu bir kentte sessiz sedasız bir biçimde kaybedildi. Yaklaşık iki senedir Gülistan’dan hiçbir şekilde haber alınamıyor. Bizler sanal medyada sokaklarda, meydanlarda Gülistan’ın sesini çığlını büyütmek istedik, hepimiz ‘Gülistanız’ dedik. Ama erkek devlet her zamanki gibi gözlerini ve kulaklarını kapatmaya devam etti. Gülistan’ın intihar ettiğini söyleyerek gerçeği manipüle etmek istedi. Biz kadınlar mücadelemizle bunun intihar değil bir kaybettirilme olduğunu kanıtladık. Yine aynı şekilde Şule Çet için mahkemesinde zafer elde eden kadınlar var. Şule ve Gülistan için yürüttüğümüz mücadeleye sırtımızı dayayarak aynı iradeyi kadın özgürlük mücadelesini büyüterek göstereceğimiz düşünüyorum.”
Kampüslerden, fabrikalardan…
Selen’in konuşmaların ardından Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP eski Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın gönderdiği mektup okundu. Yüksekdağ gönderdiği mesajda şu ifadelere yer verdi: “Kadın özgürlük hareketinin tartışmasız en cesur, en dinamik ve en sürükleyici bölüğü olan genç kadınların konferans iradesiyle buluşturduğu özneleşme, örgütlenme ve özgürleşme çağrısını selamlıyorum. Heyecanınız, coşkunuz ve kararlılığınız; baharın öncü ışıkları gibi içimizi ısıtıyor, aklımızı aydınlatıyor. Sizlerle birlikte zamana ve mekana inat direncimizi çoğaltmaya devam ediyoruz. Kampüslerden, liselerden, fabrikalardan, sokaklardan yükselen genç kadın isyanını tüm özgürlük hareketleriyle güçlü bir şekilde buluşturacağınıza inanıyor ve konferansınızda başarılar diliyorum.”
Mektubun okunmasının ardından konferans basına kapalı bir şekilde devam etti.
İSTANBUL