Kobanê Davası duruşmasında dinlenen tanıklar, davanın Kobanê olaylarından 6 yıl sonra açıldığını belirterek “O gün yapılan açıklamalar ve yürüyüşlerin hiçbiri emniyet ve valiliklerin bilgisi dışında değildi” dedi
IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 11’inci duruşması üçüncü gününde Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülmeye devam ediyor.
Tanık Beyanları avukata verilmedi
Verilen aranın ardından avukat Çiğdem Kozan’ın söz almasıyla davaya devam edildi. Mahkeme kaleminden şimdiye kadar istedikleri evrakları temin edebildiklerini belirten Kozan, “Ancak bugün kalem, önceki periyotta ifade veren tanıkların ifadelerine dair istediğim sureti vermedi. Gelip sizinle görüştü ve vermedi. Böyle bir hususun yaşanmaması gerekiyor. Yeri geldiğinde evraklara fiziki olarak da ulaşamayabiliriz ki bu bizim hakkımız temin edebiliriz. Tanıkların beyanlarının bir suretinin tarafıma iletilmesini talep ediyorum” dedi.
Ardından mahkeme başkanı tanık ifadelerini almaya devam etti. Muş’tan SEGBİS ile bağlanan tanık S.Y., “6-8 Ekim Türkiye’nin genelinde gelişen bir durumdu. IŞİD’in yaşattığı katliamlara dayalı basın açıklamaları ve yürüyüşler düzenlendi. Varto’da bir genç polis kurşunuyla hayatını kaybetti. Bunun dışında anlatacağım bir şey yok” dedi.
‘Eylem ve etkinlerin hepsi valilik bilgisi dahilindeydi’
Mahkeme başkanı, iddianamede ismi geçen kişiler ve işledikleri iddia edilen suçlar hakkında bir bilgisinin olup olmadığını sordu. S.Y., “Farklı bir bilgim yoktur” yanıtını verdi. S.Y.’nin Kobanê eylemlerine dair alınan ifadesini hatırlatan mahkeme başkanı, doğru olup olmadığını sordu. S.Y., “Üzerinden çok zaman geçti. Zaten davada 6 yıl sonra açıldı. O gün düzenlenen eylem ve etkinliklerden dolayı ben de tutuklandım. 4 yıl tutuklu kaldım. Ama bahsettiğiniz o günkü basın açıklaması, yürüyüş için Emniyet ve Valiliğin kendisi yolu trafiğe kapattı. Basın açıklaması yapıldıktan sonra katılanlar dağıldı. O gün yapılan açıklamalar ve yürüyüşlerin hiçbiri emniyet ve valiliklerin bilgisi dışında değildi. Hiçbiri de yasadışı değildi. O dönem Kobanê’de insanlar katlediliyordu. Ciddi bir trajedi vardı. Toplum duyarlılığından dolayı, ciddi tehlikenin altındaki halkla dayanışmak ve dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için düzenlenen eylem ve etkinliklerdi” şeklinde konuştu.
‘Heyet ne zaman adaleti sağlama görevini yerine getirecek?’
Kadın aktivist Aynur Aşan Kürtçe konuşarak, hakkında soruşturma açılan mahkemenin eski başkanı Bahtiyar Çolak’a yönelik iddiaların aydınlatılması gerektiğine vurgu yaptı. Çolak hakkındaki iddiaları dile getiren Aşan, “Bizim dememize kalmadan mahkemenin iddianameyi geri iade etmesini ve bizi serbest bırakmasını isterdik. Heyet ne zaman adaleti yerine getirme görevini yerine getirecek? Devletin Kürtlere karşı inkar politikasını mahkeme de buradaki kararlarıyla mı sürdürecek? Biz yüzde yüz beraat edeceğiz” diye aktardı.
FETÖ’nün savcıları, mahkemeleri
İddianamenin iade edilerek özgürlükleri yönünde karar verilmesini isteyen Aşan, “Devlet, KCK davaları için, ‘yargılayanların hepsi FETÖ’nün savcıları, mahkemeleridir’ dedi ya siz öylesiniz demiyorum ama Çolak’ın durumu yeni soru işaretleri yaratıyor. Bu soru işaretlerinden dolayı iddianame iade edilsin istiyoruz” dedi.
Bahtiyar Çolak hakkında resmi istendi
Kürtçe konuşan HDP eski MYK üyesi Zeynep Karaman da Bahtiyar Çolak hakkında resmi bilgilendirme yapılmasını talep etti. Karaman, “Bize bilgi verilsin ki davanın hangi karanlık kuytularda, gizli toplantılarda, hangi çeteler tarafından açıldığını görelim” diye belirtti.
Kaynak: MA