2. İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali izleyici ile buluşuyor. Halkların Köprüsü Derneği tarafından organize edilen festival boyunca panel, söyleşi ve sergiler yer alacak
Halkların Köprüsü Derneği tarafından organize edilen 2. İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali izleyici ile buluşuyor. 12-16 Nisan tarihleri arasında yapılacak olan festivalde panel, söyleşi ve sergiler yer alacak.
İnsan hakları mücadelesi dahilinde kamusal dostluğu yaymayı amaçlayan Halkların Köprüsü Derneği, festival boyunca Hindistan, Fransa, Almanya ve İtalya gibi farklı ülkelerden 35’i kısa, 14’ü uzun metraj kurmaca, belgesel ve animasyon filmlerine yer verecek.
Savaş ve zorunlu göç
Festivale dair bir açıklama yapan dernek, festivalin açılış gecesinde Halkların Korosu’nun sahne alacağını duyurdu. Dernek tarafından yapılan açıklamada, “Dünya yine yeni bir savaşa tanıklık ediyor. İkinci dünya savaşının ardından emperyalist devletler adına vekaleten yürütülen bölgesel savaşlar yerini bir 3. Dünya savaşına mı bırakacak sorusu tüm insanlığın zihnini meşgul ediyor. Emperyalistler arası güç dengeleri ve çıkar çatışmaları savaşları sürekli kılıyor. Savaş; doğa, insanlar ve insanlığın kültürel/tarihsel mirası üzerinde onarılamaz tahribatlar yaratıyor. Savaşların en yıkıcı sonuçlarından biri de zorunlu göç. Şimdiden milyonlarca Ukraynalı ‘yeni bir ev’ bulabilme umuduyla yollara düştü. Zorunlu göç, her tür saldırıya, tacize, travmaya açık güvencesiz, geçmişsiz bir yolculuk demektir” denildi.
14’ü uzun, 35’i kısa filmler
Nefret suçları, ucuz iş gücü gibi sorunlarla yüz yüze kalan mültecileri festival filmleri ile görünür kılmayı amaçladıklarını belirten dernek, “Halkların Köprüsü Derneği olarak insan hakları mücadelesi dahilinde kamusal dostluğu yaymak için çalıştık ve bu çabamızı her daim dayanışmayla ördük. Sanat da bu çabamızın önemli bir unsuru olageldi. Aynı dayanışma pratikleri ile düzenlediğimiz festival, 12-16 Nisan tarihleri arasında Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Hindistan, Fransa, Almanya ve İtalya gibi farklı ülkelerden 35’i kısa metraj, 14’ü uzun metraj kurmaca, belgesel ve animasyon filme ev sahipliği yapacağız. Dernek üye ve gönüllülerinin amatör ruhla bir araya gelerek oluşturduğu Halkların Korosu da açılış gecesinde Anadolu topraklarının çok renkliliğini yansıtan Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Yunanca ve Lazca parçalar seslendirecek” dedi.
Engelli bireyler için hazırlık
Açıklamada, “Daha önceki festivalde olduğu gibi bu sene de filmleri, görme engelli bireylerin eş zamanlı olarak izleyebilmesi adına sesli betimleme çalışmalarına hız verdi. Bu amaçla yaklaşık 15 film Halkların Köprüsü Derneği gönüllüleri, Sesli Betimleme Derneği ve Otuzbeşlik.com emekçilerinin katkılarıyla sesli betimlendi. Yanı sıra, görme engelli izleyicilerin katılımını da sağlamak üzere ‘Pelerinli Çocuk’ adlı film salonda herkes tarafından sesli betimlemeli izlenecek. Sesli betimlemenin bir hak olduğunun bilincinde olarak amacımız, tüm festival filmlerinin sesli betimlenmesini sağlamak” denildi.
Mültecilerin çektiği film
Festivalin ilk gününde yönetmen Aki Kaurismäki’nin ‘Umut Limanı / La Havre’ filminin izleyici ile buluşacağı belirtildi. Yine Sebastian Schipper’in dayanışmanın önemine değinen ‘Yollarda/Roads’ filmi de festival programında yer alacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle hayata geçen, mülteci gençlerin sinema alanında uzman akademisyenlerle birlikte çektikleri ‘Turuncu’ isimli kısa filmin gösterimi de festival kapsamında gerçekleşecek. Suriyeli bir göçmenin İstanbul’daki bir yılına odaklanan ve kendisi de bir göçmen olan Malaz Usta tarafından yönetilen ‘Sürgünde Bir Yıl’ isimli kısa film ise mülteciler tarafından yapılmış bir film olma özelliğiyle izleyici karşısına çıkacak.
Yine İzmir Sinema Evi’nin Nefret Duvarından ‘Bir Tuğla da Sen Çek’ isimli projesi kapsamında İzmir üniversitelerinden gençlerin çektikleri kısa filmler izleyici ile buluşacak ve hem proje yürütücüleri hem de kısa filmlerin yönetmenleri gösterim sonrası izleyicilerin sorularını yanıtlayacak.
Medya ve Göç Derneği tarafından “Sessiz” başlıklı proje kapsamında üretilen Türkiye’deki mültecilerin günlük hayatlarında karşılaştıkları nefret söylemi ve ayrımcılıkları kendi cümleleri ile anlattıkları 10 kısa animasyondan oluşan seri de ilgi çekici gösterimlerden biri olarak programda yerini alıyor.
Panel, atölye, sergi ve söyleşiler
Festivalde, yönetmenlerle yapılacak söyleşilerin yanı sıra bir de panel gerçekleştirilecek. Dernek başkanı Cem Terzi’nin moderatörlüğünde gerçekleşecek panelin konusu IŞİD saldırısı ile yaşanan Êzidî soykırımı olacak. Panelin konuşmacıları Zülfü Livaneli, Yazda Derneği’nden Natia Navrouzov, Farida Falıt Jrdo ve soykırımdan sağ kurtulan Ameena Qasım Khalaf.
Fransız Kültür Merkezi sergi salonunda, Christian Alexander Rogler’in oldukça ses getirmiş ‘Yaşamak İstiyordum/I Wanted to Live’ isimli filminin sürekli gösterimi festival süresince ziyaretçilere açık olacak. 1993 yılından günümüze kadar Avrupa sınırlarında hayatını kaybetmiş 35.597 mültecinin isimleri, ölüm yeri, nedeni ve tarihlerinin bilgisini aktaran bu film, video enstalasyon şeklinde izleyicilerle buluşacak. Bilgi aktarımının alışılmadık ve sinemasal bir formunu yaratan 81 dakikalık bu film öncelikle kaybedilen hayatlar için sessiz ve dijital bir anıt olmayı hedefliyor.
Sömürüsüz çizgiler
İzmir Büyükşehir belediyesinin restore ederek şehrin kültürel ve toplumsal hayatına kazandırdığı Bıçakçı Han’da Suriyeli mülteci ressamlar Rami Elhejali ve Watfaa Wahb’ın resimlerinden oluşan sergi festival süresince tüm İzmir halkına açık olacak. Yine aynı mekânda, bu yılki festival afişini tasarlayan Aslı Alpar’ın, sınıfsız, sınırsız ve sömürüsüz çizgileri, insan haklarının hemen her alanında ürettiği illüstrasyonları da festival programında yer alıyor.
Bu iki serginin açılış tarihi olan 11 Nisan 2022 Pazartesi akşamı Bıçakçı Han’da LGBTİ+ ve insan hakları mücadelesine yıllarını adamış Esmeray ‘Kestirmeden Hikayeler’ isimli tek kişilik gösterisi yer alacak.
Ayrıca festival süresince sürecek ‘Unutma Beni – Yeşerme ve Çoğalma Atölyesi’ birçok kültürde anımsamanın önemine vurgu yapan ‘Unutma Beni’ çiçeğinin çimlendirilmesi, çoğaltılması ve saksı değişimi gibi süreçlerinin uygulamalı olarak deneyimlendiği bir atölye olacak.
Yapılan açıklama, “Mültecilerin hikayelerinin tanığı olmaya ve dayanışmanın bir parçası olmaya davet ediyoruz” çağrısıyla son buldu.
KÜLTÜR SERVİSİ