Yaşadığı 28 yıllık tutukluluğun ardından ‘yanlış yargılama yapmışız’ın karşılığı bir yaşam
1994 yılında henüz 19 yaşındayken tutuklanan Hüseyin Duman 14 yıl boyunca süren yargılaması sonrasında 2007 yılında müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Gözaltında avukatları olmadan ifadelerinin alınması nedeniyle AİHM ve AYM hak ihlali kararı verdi. Yeniden yapılan yargılamada 28 yıl cezaevinde kalan Duman, 3 arkadaşıyla birlikte tahliye edildi. Yaşadıklarını bir “trajedi” olarak değerlendiren Hüseyin Duman, 14 yıl boyunca süren yargılama, 28 yıl sonra verilen tahliye kararı ve yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’na MA’dan Adnan Bilen’e anlattı anlattı.
‘Hayallerimize güç verdik’
Başta cezaevine girdikten sonra yaşadığı zorlanmaya rağmen zindan yoldaşlığına değinen Duman, “Başta zordu, çünkü bir dünyadan başka bir dünyaya gidiyorsun. 28 yılda çok duyduk, çok yaşadık ve çok öğrendik. Cezaevinin bir kültürü, bir felsefesi var. Ben de o felsefeye göre yaşadım. Cezaevinde en fazla zorlandığım şey; 14 yıl boyunca sürekli mahkemelere götürülmemdi. Cezaevi bir mücadele alanıdır ve orayı anlamak gerekiyor. Görmek ve işitmek ne kadar kısıtlıysa hayaller o kadar büyük olur. Biz en çok hayallerimize ve umutlarımıza güç verdik. 28 yıl sonra ‘keşke daha çok öğrensem ve okusaydım’ diyorum kendime” diye konuştu.
Ayakta tutan maneviyat
Rêdil adlı şiir kitabı, Xeyala Vegerê adında da basılmış bir roman ile üç basılmamış kitap yazan Duman, şunları anlattı: “Eğer hayallerin, hislerin ve umudun büyükse o duvarlar seni etkilemiyor. O duvarlar, insanları hayallerinden ve umutlarından koparmak için konulmuş. Ne olursa olsun o duvarlarla bir kavgan var. O duvarlar sana ‘Seni esir aldım ve benim gibi yaşayacaksın’ diyor ama sen de ona, ‘Evet dört duvar arasındayım ama sana teslim olmayacağım. Ben insanım ve insani tüm duygularımı savunacağım’ diyorsun. Biz bugün dünyada olmayan bir şeyi inşa ediyoruz. Yaşamın her alanında ayakta kalmak için o maneviyat seni ayakta tutmalı.”
‘Anlamın bittiği trajediler’
Yaşadığı hukuksuzluğu bir trajedi olarak yorumlayan Duman, “Ben, 28 yıl cezaevinde kaldım ve bunca süreden sonra gelip ‘evet biz adil yargılama yapmamışız’ dediler. Bu bir trajedidir. Bir insan nasıl 28 boyunca tutuklu kalır. Adil yargılamadığın bir kişiyi 28 yıl içerde nasıl tutarsın? Bizim davamızın emsal olmasını istiyorum. Çünkü mahkemelerin verdiği her karar bir trajediye yol açıyor”
‘Geride kalanlara üzüldüm’
Cezaevinden çıktığında en acı duyduğu durumun, koğuştan çıktığında kapının diğer arkadaşlarının üzerine kapanması olduğunu kaydeden Duman, “Belki bir daha o arkadaşları göremeyecektim. Ama bizim hayalimiz var; bu hayal de özgür bir ülkede geri kalan yaşamımızı birlikte geçirmek. Bir gardiyan bana kaç yıldır içerde olduğunu sordu, ben de ‘28 yıl deyince’ gardiyan bana; ‘Bir insan nasıl 28 yıl cezaevinde kalabilir’ dedi. Ben de ‘irade’ dedim.”
İlk buluşma
Sanal medyada büyük ilgi gören annesi ile ilk buluşmasını anlatan Duman, duygularını şöyle dile getirdi: “Hiç annemle zaman geçiremedim. Cezaevinde iken tek isteğim annem ölmeden önce onu görmemdi. Çünkü 13 yıldır birbirimizi hiç görmedik. Cezaevinde hep kendime ‘Bir gün çıkarsam onun fistanını öpeceğim’ diyordum. Ben kapıya geldiğimde annemle karşılaştım. Ayaklarına çöktüm ve eteklerini öptüm ama beni tanımadı. ‘Bu kim?’ diye sordu, sonra benim olduğumu söylediler. O an benim için unutulmaz ve çok zordu. 28 yıl sonra anneme sarıldım ve onun hayallerini gerçekleştirdim. Annem, ‘Ölmeden önce benim tek muradım onu görmek ve sarılmak’ demişti. Yani o an, ben ve annem muradımıza erdik. Binlerce arkadaşımızın anne özlemleri vardı ama annelerinin cenazelerine bile yetişemediler, bu beni çok üzdü. Ben tahliye olduğumdan beri her sabah onun ellerini öpüyorum ve ona yılların borcunu ödemeye çalışıyorum.”
VAN