Özgür Amed
*Newroz’a daha bir hafta varken kutlama alanının etrafını kapatan, bariyerleri ekvatordan kutuplara kadar uzatan emniyet; artık nasıl bir korku ve tedirginlik içine girmişse bu sabah da elinde ne varsa yığmıştı Newroz alanına. Toması, torbası, çeviki meviki, panzeri, hoparlörü, kameraları, dronu, helikopteri vs. ne varsa artık alanda idi. Kendilerine verilen tek bir görev vardı: Amed’de çıkacak görüntüyü engelleyin!
*Aslında her şey heyecanında ve normal başlamıştı. Halkımız sabah heyecanla uyanmış, giyinip kuşanmış, yollara koyulmuştu. Taksiciler ve yeminler içip ‘abla wella ateşin yanına qedar gîdıx, atla sen’ diyen ve yolcuları alana 5 km uzakta mecburi bırakan şehir içi dolmuşçuları full çalışıyordu.
*Alana gitmeden ilk şoku ben yaşamış olabilirim. Sabah bana gelen bir mesaj aynen şöyle: “Nevruz pirzola be.”
Yazan arkadaşa xêrdır dedim, valla iphone otomatik mesaj özelliği böyle atmış, dikkatimden kaçmış. Böylece anladık ki bazı işletim sistemleri hala Newroz diyemiyor. Kınım kınım kınıyorum!
*Her Newroz kendi çapında girişimci yaratıyor. Bu yıl da atlarını alana getirip tur üzerinden kiraya veren bir abê vardı. Kutluyorum kendisini, pizza satan abêden daha orijinal bir girişim diyebiliriz. Halkımız da ata binip adeta Mohaç meydan savaşına hazırlanan süvari birliği gibi poz veriyordu at üzerinde. Akşam İnstagram’a hangi filtre ile yükleyecek artık Allah bilir.
*Her yıl iki milyon insanın ‘ateşin yanınaa gel ateşinnn yanınaaa’ diyerek adres verdiği popüler mekân, bu yıl ‘Toma’nın yanına Toma’nın yanınaa’ diye güncellendi kısmen.
*Neyse, tabana kuvvet vardık alan mıntıkasına. Giriş noktalarında sorun vardı. 2022’nin sorunu giriş noktaları idi. Zaten iyi bir şeyin girişine ne zaman yeltensek gerek sorun çıka! Devlet ve halk arasında bilinen bir sözleşme bu!
*Arama aparatına giren kişi en az bir dakika çıkmıyordu. On binlerce kişinin beklediğini düşünürseniz, izdihamı da tahayyül edebilirsiniz.
*Bir kadın arkadaş bisikleti ile gelmişti. Elinde bisikleti ile oradan da oraya gidiyordu. Saldırıları bisikleti ile göğüsledi, her bijî ona.
*Halk birikiyor ama giriş olmuyordu. Haliyle sloganlar, itirazlar yükselmeye başladı. Öyle şeyler dendi ki, şahsen yazamam ama hepsi alkış alıyordu. Sinir krizi geçiren bir arkadaş; Toma’ya kafa atmakla tehdit etti. Halkımız durdurdu kendisini ama Toma’lara taş atılmasını kimse engelleyemedi.
Düşünün üstümüzü arayıp bizi salmaları için bile mücadele ettik bugün! Gerçekten özetin özeti bu çelişik durumda idi.
*Giriş noktasına bırakılmış bir anons aracı ha bire ön tarafa yığılma olmasın deyip duruyordu. Bizler de doğal olarak soruyorduk: acaba neden yığılma oluyor? Sizlerin yüzünden olmasın? Derken sloganlar ve yuhlamalar eşlik etti. Derken polis de karşılık verdi ve derken olan oldu. Uzun süredir görülmeyen tazyikli su Toma’lardan gürül gürül halkımızın üzerine yağdı. Baharı karşılamak istersen bahar düşmanı Toma’lar şansımıza çıktı. Yetmedi gaz bombası! Tüm bunlara karşılık olarak da taş yağmuru… Sadece bizim bulunduğumuz alanda durum böyle sanarken diğer giriş noktalarında da benzer görüntüler düştü! Evet, planları alana girişi engellemek ve günlerdir doruğa çıkan ve Amed ile finali yapılacak olan bu coşkuya gol atmaktı! Olmadı… Bir ters tepti sormayın! Valla sormayın, alanın fotolarına bakın.
*Engellemeler tam gaz sürerken sanırım halk pes eder ve alana girmekten vazgeçer dediler. Fakat istisnasız herkes “gere gîrax” diyordu. Her saldırı sonrası geri toplandı.
Polislerin bir kısmı saldırırken diğer bir kısmı simit yiyip izliyordu.
*Bu yıl yasaklar listesinde her şey vardı sanki. Ulusal kıyafet bazı yerlerde sorun oldu, çakmak-kitap-tütün tabakası vs. zaten popüler olanlardı. Test kitaplarına el konulanlar, bazı elbiseleri dahi alınanlar ibretle sağa sola bakıyordu. Zaten alana girenler de el konmayan elbiselerini Newroz ateşine attılar. Ateşin üzeri yine her yelden elbise doluydu, gürleştirdiler bir güzel.
*Bir yıl boyunca alandaki direklere yoğunlaşanlar hızlıca oralara gözlerini dikti. Hatta bir arkadaş var, adını verip rencide etmek istemiyorum, Newroz öncesi bazen Newroz Parkı’na gidip direklere tırmanma alıştırmaları yapıyordu, o ne yaptı işte bilmiyorum! Sevdasını yansıtacağı bir direk buldu mu öğrenemedim. Zaten her yıl Amed alanında insanlar ikiye ayrılır: Direklere çıkanlar ve diğerleri…
*Gençliğin büyük coşku ile alan içinde yaptığı yürüyüşe bu yıl denk gelemedik maalesef. Kaçırmanın hüznü içindeyiz.
*Newroz alanının dışı belki ilk defa Newroz alanından kalabalık idi. Bu yıl kadraj dışında kalanlar yer mesajı verdi bence. 90’ların ruhu adeta geri döndü! Nerden geldiği belli olmayan ve adeta yıllardır bu anı bekleyen dev traktör tekerlekleri yanmaya başladı tarlada. Etrafında hemen ‘berxwedan xweş doze’ sesleri. Ateş atlamaları üzerinden atik, çevik ve hızlı tiktokçular içerik üretiyordu.
*Saldırı, engellemeler vs. derken, Amed’e has bir deyim vatandaşlar tarafından devreye girdi: “Gerçeğe gerçek bunlar eğitilmezdir…” Eynen xalo, eynen!
*Elindeki simidi direksiyon gibi tutup sallayan küçük bir çocuk polislerin üzerine kırmaya çalışırken kardeşi tuttu onu. Sağduyu kazandı!
*Yabancı arkadaşlar da çoktu. Giriş noktalarında farklı diller havada uçuşuyordu.
*Sadece giriş kısmında 4 saat bekleyen şanslı kesimdendik. Fakat yeminler içilmişti, geri dönüş olmayacaktı. O alan ya görülecek ya görülecekti. Nitekim de gördük! Gördük de rahatladık…
*Alan demişken, bu yıl sahne ve saha arasında kurulan bariyerler yerini tellere bırakmıştı. Bu kimin fikri bilmiyorum ama gelecek sefere dikenli teller kurulsun, duvarlar yükselsin!
Hakikaten o neydi öyle? Her şeyi geçtim, görüntü olarak çok kötü idi.
*Saat 11’de başlayan programda ne oldu bitti, hangi çılgın davulcular halkımıza nefes aldırmadı göremedik ama su, gaz yerken durmadan davul çalan genç bir arkadaş; adeta binlerin gönlünde taht kurdu. Bir simitçi arkadaş da ilk saldırı dalgasında doğal öncülük geliştirdi. Bir yandan başındaki simitlerle uğraşan orta yaşlardaki bu abê “Durun, geri getmeyin! Korkudan saldiriler, sakın dağılmayın, ileri ileri” deyip durdu…
*Belli bir saatten sonra erkeklerin girişine izin verildi. Kadınlara ise verilmedi.
Kadınlara karşı dehşet bir konsept uygulandı. Yani totalde olan şey erkek ittifakıydı. Erkekler aramaları geçti ama ya çocukları ya eşleri vs. giremediği için o noktalar önünde bekledi de bekledi.
*Bazı arkadaşlar alana hızlıca gidip geri geliyordu. Geri gelenler ne olup bittiğini anlatıp, hızlı aktarım yapıyordu içeri giremeyenlere, girmeye çalışanlara.
*Yeri değil ama unutmadan belirtmek isterim! Bakın bir yerin Amed Newrozu’na dıss attığını nasıl anlarız? Alana vinç getirmişlerse ‘bak biz de büyük iş yapıyoruz, artık sığmıyoruz brêmin’ demek istiyordur. Bu yıl bunu bariz yapan Silopi idi. Destekliyoruz elbette…
*Bu Newroz’a damgasını vuran Sn. Öcalan oldu. Her yerde her şekilde onun adına sloganlar atıldı. Hatta bir grup vardı, sadece ERNK-ARGK dönemi sloganları attıklarına yemin edebilirim ama ispatlayamam!
*Bu yılın diğer bir gündemi de alandaki bir annenin polislere parmak sallayarak ‘ne yapsanız ne etseniz de gitmeyeceğiz’ deyişindeki gibi; Kürtlerin irade beyanını artık başka bir boyuta taşıması olsa gerek. Statü talebinden tecride, Kürt sorunundan güncel mevzulara karşı açık ve net ifadeler, talepler dillendirildi. Önümüzdeki sürecin ruhu da bu söylemler arasında şekillenecek.
*Bu yıl da halkımıza halay çalınmadı, borç olarak tertip komitesine yazdık, bilinsin…
*2023 Newrozu’na da çok bişi kalmadı, değil mi?