Büyüme rakamları ne derse desin, ekonominin kilit alanlarında sıkıntı büyük. Özellikle ithal girdi ve yüksek enerji kullanan kesimlerde çöküntü büyüyor. Herkes beklemede. Kimse kimseye borcunu ödeyemiyor
Döviz krizinin başlangıcından bugüne dek üretim ve finanslan alanında oluşan karanlık tablo, ilk kez geniş çaplı bir rapora yansıdı. Kur çıkışının ve artan durgunluk risklerinin şirket bilançoları üzerinde yarattığı değişimleri izlemek için nemli kaynaklardan biri olan JCR Eurasia Rating’in bulgularında durum bütün çıplaklığıyla görünüyor. Bine yakın kurumsal, 200’e yakın banka ve diğer finansal kuruluşlar ve 10 bini aşkın irili ufaklı KOBİ’ye ait olmak üzere toplam 11 bin 200 civarında işletme ve kurumun sayısal olan olmayan, sistematik ve standardize edilmiş güncel istatistiki veri setine hakim olan JCR Eurasia Rating’in Başkanı Orhan Ökmen, “Kur çıkışından her sektör etkilendi. Ancak, yoğun ithal girdi ve yüksek enerji kullananlar, daha çok iç pazara hitap edenlerle yurtdışı orjinli firmaların distribütörü, bayisi firmalar daha fazla etkilendi” diyor.
Yüzde 20 küçülme
Dünya Gazetesi’nden İbrahim Ekinci’nin haberine göre, Şu ana kadar 30’dan çok firma ya kredi yapılandırmasına gitti, ya da konkordato ilan etti. Fakat manzara bununla sınırlı değil. Orhan Ökmen’in anlatımıyla, ekonomide genel olarak finansman maliyetleri ve işletme riskleri arttı, para akışı ve kârlılık seviyeleri ile piyasa değerleri düştü. Aşırı maliyet farkları nedeniyle ithalata bağımlı imalat sektörlerinde ortalama olarak yüzde 20 civarında üretim ve kapasite daralmaları başladı.
Tahsilatlar zorlaştı
Öte yandan, rapora göre, alacak tahsil süreleri de 2018’in 2. yarısından itibaren uzamaya başladı, ortalama 90 gün civarına ulaştı. Tekstil, kimya, elektronik, makine ve inşaat sektörlerinde bir yıla kadar çıktı. Perakende ile ulaşımda bu süre 40 gün civarında. Bir önceki yıl yüzde 20 daha düşüktü. Bu arada, mali yapıyı sağlamlaştırmak amacıyla ağırlıklı olarak özkaynağa yönelmek ve yatırım politikalarında değişiklikler yaparak, yatırımları ertelemek veya iptal etmek temel eğilim olarak belirginleşiyor. KOBİ’ler bu bakımdan daha iyi durumda görülüyor ama şirketler öyle değil.
Satışlar azalmaya başladı
Genel talep seviyesinin zayıflamaya başlaması, tüketici kredisi maliyetinin artması nedeniyle, firmaların satış seviyeleri özellikle yılın ikinci yarısından itibaren azalmaya başladı. Özellikle yoğun ithal girdi ve yüksek enerji kullananlar, daha çok iç pazara hitap edenler ile yurtdışı orjinli firmalarının distribütörü, bayisi firmalar daha fazla etkilendi. Kriz maliyetlerinde son yüklenicinin her zaman hane halkı olduğu düşünülürse, tüm sektörler bir şekilde zamlarla bunu yansıtmanın yolunu arıyor. Ancak ani fiyat hareketlerin de toplumsal şok ve sosyal huzursuzluğa, kademeli maliyet transferleri ise uzun süreli ekonomik durgunluğa sebep olacağı endişesi şirket yöneticilerinin elini kolunu bağlıyor.
EKONOMİ SERVİSİ