İşçi ve emekçilerin mücadelesini ortaklaştırarak, büyütmeyi hedefleyen İşçi Emekçi Birliği, kuruluşunu deklere etti
İstanbul’da 20 kurumun bir araya geldiği İşçi Emekçi Birliği, “İşçiler-emekçiler birleşecek, sermayeyi yenecek” şiarıyla Elektrik Mühendisleri Odası’nda düzenlediği basın toplantısıyla kuruluşunu deklare etti. “İşçiler emekçiler birleşecek, sermayeyi yenecek. İşçi Emekçi Birliği yola çıkıyor” pankartının asıldığı toplantıya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu’nun yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Toplantıda açıklamayı yapan Kutay Soybil, kapitalist sistemin içinde bulunduğu çoklu krizin yarattığı tabloya karşı işçiler başta olmak üzere geniş bir toplumsal kesimin itirazlarının yükseldiğini dile getirdi. Yaşananların devrimci ve sosyalistler için sürpriz olmadığını belirten Soybil, kapitalist sömürü düzeninin yarattığı tüm sorunların ancak işçi sınıfının, sermayenin karşısına örgütlü bir güç olarak çıkmasıyla aşılabileceğini söyledi.
Mücadeleyi ortaklaştırmak
“İşçi ve emekçilerin açığa çıkan hoşnutsuzluğu ve eylemlerin sınıf mücadelesini güçlendirecek, bir dinamiğe dönüştürülmesi çabasının tüm devrimci, ilerici güçleri bekleyen temel bir görev olarak görüyoruz” diyen Soybil, şöyle dedi: “Bu doğrultuda attığımız adımları güçlendirmek, daha ileriye taşımak görev ve sorumluluğu bizlerin omuzlarındadır. Mevcut direniş ve grevlerin de işçi sınıfı adına kazanımla sonuçlanması ve tüm direniş odaklarını birleştirici bir eksene dönüşmesi de böylesi bir çabayla mümkündür. Sınıflar mücadelesinin nihai çıkarlarını merkeze alan güçler olarak, işçi ve emekçilerin dağınık, örgütsüz, kendiliğinden eylemini bilinçli ve örgütlü bir zemine kavuşturmak için ortak çabayı bir zorunluluk olarak görüyoruz. Süren ve gelişmesi muhtemel olan işçi direnişlerinin kazanımlarla sonuçlanması için kolektif bir akıl ve çabayı gerekli buluyoruz.”
Soybil, yapılan toplantılarda varılan ortaklaşmayı şöyle sıraladı:
“*İşçi ve emekçilerin tabana dayalı devrimci, siyasal, birleşik inisiyatifini ve mücadele hattını geliştirmeyi,
* İşçi sınıfı ve emekçilerin her türlü eylemine yön verecek öncü kuşağının gelişip serpilmesi için birleşik bir çabayı ortaya koymayı,
* İşçi sınıfını kuşatan milliyetçilik, şovenizm, cinsiyetçilik başta olmak üzere sınıfın birliğini parçalayan her türlü gerici ideolojiye karşı mücadeleyi, sınıf bilinci ve kimliğini geliştirmeyi,
* İşçi sınıfının çok azının sendikalı vb. olduğu, olanların da tabana dayalı inisiyatifinin zayıf ve yetersiz olduğu zeminlerin gelişen sınıf hareketi ve direnişleri taşıyamadığı ortadadır. Bu anlamıyla sınıf mücadelesinin sadece yasal sınırlarla ve mevcut araçlarla sınırlandırılmadığı, fiili-meşru mücadele çizgisini öne çıkaran bir anlayışla hareket etmeyi,
* Sendikalar önemli ölçüde işçi sınıfının öz örgütlülükleri olmaktan uzaklaşmıştır. Birçok sendikaya hakim bürokratik anlayışların misyonu işçi ve emekçileri sermaye adına kontrol altında tutmak ve sömürü çarklarının kusursuz dönmesini sağlamaktır. İşçi sınıfının öz örgütü olan sendikalara hâkim bürokratik anlayışların aşılması ancak taban inisiyatifinin geliştirilmesi ile mümkündür. İşçi sınıfının tüm mücadele örgütleri ve araçlarının gerçek misyonuna kavuşması için işçi örgütlerinde işçilerin temsiliyetini sağlamayı,
* Sınıf mücadelesini merkezine alan tüm örgütlenmeleri destekler ve bu örgütlenmeler arasında dayanışma ve ortak mücadeleyi öne çıkarmayı esas alıyoruz.
* Her ne kadar direnişler ekonomik taleplerle başlasa da egemenler her direnişe siyasal olarak yaklaşmakta, buna göre konum almaktadır. Bu anlamda direnişlerin politikleştirilmesini, kazanımla sonuçlanmasının en önemli noktalarından biri olarak görüyoruz.
* Her direnişi kendi özgünlüğünde değerlendirerek, politikleştirmeye çalışmak, direnişleri tekil direnişler olmaktan çıkarmak ve genelleştirmek ortak hedeftir.
* Direnişlerde işçilerin özne olduğu, söz, yetki, kararın işçilerde olduğu bir tarzı ortaya koymanın, işçilerin kararlılığını, sınıf ve mücadele bilincini, arttırmanın temel noktalarından biri olarak kabul ediyoruz.”
İmzacı kurumların ilkelerini ise Soybil, şu şekilde sıraladı:
“*Direnişler arasında bağ kurar, sınıf dayanışmasını geliştirmek için yollar bulur, direnişlerin koordinasyonunu sağlamaya çalışır.
* Var olan direnişlerin kazanması hedefi ile hareket ederken, sınıf içerisindeki yeni örgütlenmeleri desteklemek ve sınıf çıkarları doğrultusunda yön vermek konusunda ortak hareket eder.
* Burada imzacı olan yapılar arasında dayanışma ve kolektif aklı geliştirme esastır. Örgütlenme ve direnişlerin olduğu fabrikalarda ve iş yerlerinde, etkin olan tüm kurumlar buna uygun hareket eder.
* İmzacı kurumlar sınıf mücadelesinin öne çıkardığı, güncel sorunlara yönelik de müdahale etmeyi, birlikte kampanya, basın açıklaması, etkinlik vb. yapmayı hedefler.”
Soybil, son olarak ilkeler ve hedefler doğrultusunda mücadeleye katkı sunacak, tüm kurum ve yurttaşlara katılım çağrısında bulundu.
İmzacı kurumlar şöyle:
“4. Vardiya İşçi Dayanışması, Birleşik İşçi Hareketi (BİH), Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Birleşik İşçi Kurultayı (BİK), Birleşik İşçi Zemini (BİZ), DEV TEKSTİL, Devrimci İşçiler, Dostluk ve Kültür Derneği (DKDER), Emekçi Hareket Partisi (EMEP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), İstanbul KHK’lılar Platformu, İşçinin Kendi Partisi, İşçi Hareketi Koordinasyonu, Kaldıraç, Komünist İşçi Hareketi (Söz ve Eylem Dergisi), Kırmızı Gazete, Proleter Devrimci Duruş, SODAP, Tüm Otomotiv Metal İşçileri Sendikası, Yeni Dünya İçin Çağrı.”