Van’da yurttaşların üst üste atılarak işkence edildiği 2008 Newrozu’na dikkat çeken dönemin DTP İl Başkanı Abdurrahman Doğar, ‘Newroz kutlandı. Panzer, tank, top bunların hiçbiri halkı durdurmaya yetmedi. Gaz bombalarına rağmen kimse alandan ayrılmadı, halaylar çekildi ve halk özgürlüğü haykırdı’ dedi
Van’da 2008 Newrozu; valilik tarafından yasaklanmasından sonra yapılan müdahalede annelerin yerlerde sürüklenerek dakikalarca coplandıkları bir kutlama olarak kayıtlara geçti. Annelerin üst üste atılarak adeta linç edildikleri o görüntüler, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı, devletin halka yönelik şiddetini gözler önüne serdi.
Vali’nin açıklaması tepki çekti
Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) öncülüğünde kutlanması planlanan Newroz’a ilişkin Van Valiliği, 21 Mart tarihi dışında kutlamaya izin verilmeyeceğini duyurdu. Bu karara uymayacaklarını belirten DTP yönetimi, sonraki günlerde yapılan görüşmelerden de bir sonuç çıkmayınca Newroz’u 22 Mart’ta kent merkezinin en işlek noktası olan Cumhuriyet Caddesi’nde kutlayacaklarını açıkladı. Van Valisi’nin açıklamalarıyla gerginlik artarken, dönemin Van Emniyet Müdürü Salih Kesmez ise kutlamadan bir gün önce, “Toplumsal olaylar için yeni silahlarımız var. Yarın bu silahlarımızı göreceksiniz” şeklinde açıklama yapması tepkilere neden oldu.
İşkenceye karşı kent ayağa kalktı
22 Mart sabahı ise kentin neredeyse tüm mahallelerinden kadın, genç, yaşlı binlerce kişi, Newroz’un kutlanacağı caddeye doğru yola çıktı. İlerleyen saatlerde toplanan kitlenin sayısı onbinleri aşınca valilik ve emniyet yetkilileri, DTP’lilerle tekrar görüşerek, kitlenin dağıtılmasını istedi. Ancak valilik binasında görüşmeler devam ettiği esnada polis, DTP önünde toplanan kitleye müdahale etti. Bu müdahalede sırasında Newroz için rengarenk kıyafetlerini giyinmiş onlarca kadın, polisler tarafından üst üste yığılarak cop ve kalaslarla darp edildi. Kadınlara yapılan bu işkence, kenti adeta ayağa kaldırdı. Müdahalenin ardından kentin neredeyse tüm mahalle ve sokaklarında ateşlerler yakıldı. Daha sonra DTP binası önünde toplanan kitleye dönük devam eden saldırılar sonucu başlayan çatışmalarda Zeki Erinç adlı bir yurttaş yaşamını yitirdi, 130 kişi ise yaralandı. Yaralılardan Ramazan Dağ da bir hafta sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Her türlü yasak uygulanıyor
2008’deki Newroz kutlamasında işkence gören annelerden Mahbup Kurt ve dönemin DTP İl Başkanı Abdurrahman Doğar, o gün yaşananları Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Hakan Yalçın’a anlattı. Dönemin DTP Van İl Başkanı Doğar, devletin köy boşaltma politikalarının ardından Newroz kutlamalarının, daha çok kent merkezlerinde kutlandığını, ancak devletin kutlamaları engellemek için her türlü yasağı uyguladığını söyledi.
Saldırılara rağmen halk ayrılmadı
Kürtlerin onca bedele rağmen Newroz’u kutlamaktan asla vazgeçmediğini ifade eden Doğar, “Mesela, 1992’de Van’da Newroz’a izin verilmemesine rağmen çok büyük ve coşkulu bir şekilde kutlandı. Van’ın kalbi olan Cumhuriyet Caddesinde ve buraya paralel olan bütün caddelerde Newroz kutlandı. Panzer, tank, top bunların hiçbiri halkı durdurmaya yetmedi. Gaz bombalarına rağmen kimse alandan ayrılmadı, gece geç saatlere kadar halaylar çekildi ve halk özgürlüğü haykırdı. Sonraki tüm Newroz’lar da aynı ruhla kutlandı” dedi.
Ne olursa olsun Kürtler Newrozu kutlayacak
Annelerin üst üste atılarak işkence edildiği 2008 Newrozu’nu hatırlatan Doğar, “AKP hükümeti o dönem özellikle Van’da yolsuzluklarla anıldığı, hatta AKP’nin giderek güç kaybettiği bir dönemi yaşıyordu. Bu kötü süreci yaşayan AKP, Newroz’a izin vermeyerek sabote etmeye çalıştı. O dönem yaptığımız programda, Newroz 22 Mart’ta kutlanacaktı ama izin verilmedi. Kentin her tarafının asker ve polis tarafından tutulması, yüzbinlerin kent merkezine gelmesine engel olamadı. Newroz’un yapılması gereken alan tamamen ablukaya alındı. Şehir merkezinde ise insanların Newroz kutlamasına çok ciddi bir şekilde müdahale edildi. Müdahale esnasında birçok arkadaşımız yaralandı, iki arkadaşımız da şehit oldu ve anneler yerlere atılarak işkence edildi. Ama ne olursa olsun Newroz kutlamaları günlerce devam etti. Bundan sonra da ne olursa olsun Kürtler Newroz’u önlerine ne engel çıkarılırsa çıkarılsın, kutlayacaktır” dedi.
Kabul etmedik ve direndik
O gün işkence edilen annelerden biri olan Mahbup Kurt ise Newroz’a izin vermedikleri halde dışarıya çıkarak alana gitmeye çalıştıklarını söyledi. Newroz kutlamaları boyunca özellikle annelere karşı çok ağır bir müdahalenin yapıldığını belirten Kurt, “Müdahale sırasında birçok kadın ayaklar altına alındı. Birçok anneye işkence edildi. Bize tazyikli su sıktılar. Müdahale sırasında dükkanlara girmeye çalışıyorduk ama kimse kapıyı açmıyordu. Müdahale sırasındaki hakaretlere karşılık slogan atıyorduk. Onların isteği bizim evlerimize gitmemizdi ama biz bunu kabul etmedik ve direndik. Biz eski Kürtler değiliz. Biz, daima direniyor ve mücadele ediyoruz. Biz bu yıl da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün coşkusuyla Newroz alanlarında olacağız. Tüm kadınların Newroz’a katılmasını istiyorum” diye konuştu.
HABER MERKEZİ