Bakan Dönmez, zeytinlik düzenlemesinin elektrik santrallerini ve maden sahalarını kapsadığını ve sadece zorunluysa taşıyacaklarını belirtirken, zeytinin madenden daha değersiz olduğunu ortaya koydu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, katıldığı bir haber programında, Resmi Gazete’de yayımlanan ve elektrik üretiminde kullanılan kömür sahasının zeytin ağaçları ile aynı yere denk gelmesi halinde, zeytinliklerin şirket tarafından taşınabileceğine ilişkin karar ile ilgili açıklamalarda bulundu. Düzenlemenin tüm maden alanlarını kapsamadığını, sadece elektrik üretim santrallerini kapsadığını söyleyen Dönmez, yönetmeliğin mevcut madenler için geçerli olduğunu ve yeni maden alanları için söz konusu olmadığını belirtirken fıtratlarını gereğini yaptığı görüldü.
Hamaset içeren sözler
Zeytin düşmanı bir bakanlık olmadıklarını iddia eden Dönmez, hükümetin son 20 yılda zeytin varlığını neredeyse 2 kat arttırdığını öne sürürken hangi veriye dayandığını belirtmedi. Son yıllarda zeytin rekoltesinde büyük düşüşler yaşanırken, bu 2 kat zeytinliklerin nerelerde olduğundan bahsetmemesi sadece hamaset içerdiğini gösterdi. Dönmez, ”Burada maden sahasının üstüne zeytinlik alan denk gelirse tarım müdürlükleri o sahada gelip inceleme yapacak. Taşınmasının dışında bir alternatif var mı yok mu diye. Zaruret hali söz konusu ise taşınma yapılacak. Zeytin ağaçlarının kesilmesi kesinlikle yok” derken, zeytinin neden madene tercih edilebileceği noktasında hiçbir vurguda bulunmadı.
Tutmazsa fidan dikeceklermiş!
Açıklamalarının devamında binlerce ağaç diktiklerinden söz eden Dönmez, taşınan zeytin tutmazsa zeytin fidanı dikeceklerini belirtmesi ise dikkat çekiciydi. Ölmez ağaç olarak nitelenen zeytinin binlerce yıl yaşayabildiğini umursamayan bakan Dönmez’in fidandan söz etmesi diğer birçok bölgede yakarak ya da kesilerek katledilen ağaçları akla getirirken, buralarda otellerin ortaya çıkması ve dikildiği iddia edilen ağaçların yüzde 90’nın tutmadığı gerçeğini ‘unutmuş’ görünüyordu.
Köylünün arazisine çökülecek!
Dönmez sözlerinin devamında “Vatandaşlarımız bu konuda kesinlikle endişelenmesinler. Şeffaf bir şekilde yapacağız. Hepsinin kayıtları alınacak. Nereye taşıdığımızı da göstereceğiz. Oradaki faaliyetler bittikten sonra biz oraya yeniden zeytin ağacı dikeceğiz” sözleri bugün terk edilmiş yüzlerce maden sahasının nasıl perişan halde terk edildiği durumunu hatırlatıyor. Bakan, katledilip madenlere sunulacak olan zeytinlik alanlarda tapu sahibi olan köylülere nasıl bir çözüm ürettiklerinden ise bahsetmemiş olması ‘acele kamulaştırma’ ile köylülerin arazilerine çöküleceğini gösteriyor.
Zeytin düşmanları!
Zeytinin anavatanı Türkiye’nin güneydoğusu olan Kürt coğrafyası olduğu araştırmalarda yer almaktadır. Antep, Maraş ve Mardin çevreleri geçmişte zeytin bahçeleriyle doluyken bugün zeytinden neredeyse eser kalmadı. Afrin’de Türkiye’nin desteklediği çeteler 1 milyonun üzerinde zeytin ağacını katlederken iktidar bunu izliyordu. İsrail’in Filistin halkının zeytin bahçelerini keserek katletmesi ile Afrin’de olanlar aynı paralellikte. Dindarlığı kimseye kaptırmayan, İslam’ı Kürtçe dili ile yapmak isteyenlerin derneği olan Diayder üyelerini bölücükle suçlayıp cezaevlerine dolduran iktidar, zeytin ağacının İslam’da kutsal bir ağaç olduğunu ise umursamıyor.
Zeytin İslam’da kutsal ağaçtır
Kuran-ı Kerim’de, Tin Suresi’nin birinci ayetinde, “Tin’e ve zeytun’a andolsun” denilerek incir ve zeytin üzerine yeminler edilirken, benzer yeminler Hıristiyanlarda ve Yahudilerde de kullanılmaktadır. Anayurdundan batıya taşınan zeytin Türkiye’de Ege ve Marmara’da yoğunlaşırken bugün yaklaşık 173 milyon zeytin ağacı yaşıyor ve 147 milyon zeytin ağacı ise meyve vermeye devam ediyor. Bakan Dönmez, enerji ve madencilik faaliyetlerini zeytine tercih edip zorunluluktan bahsetmesi hiçbir ise biçimde kabul edilebilir bulunmuyor.
AKP’nin hoşlanmadığı 20. Madde!
Toplam 7 kez AKP tarafından TBMM’ye getirilen Zeytin Yasası’nda yapmak istedikleri değişiklik girişimleri geri tepmişti. En son 2017 yılında yasa da değişikliğe gitmek isteyen iktidarın varmak istediği noktaya bu yönetmelikle ulaşmaya çalıştığı anlaşılıyor. 2017 yılında meclise gelen 76 maddelik “Üretim Reform Paketi” ile yürürlükteki 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu’un 20’nci maddesinde değişikliğe gidilmek istenmesiyle bugün çıkan yönetmelik paralellik içeriyor. 3573 sayılı yasanın 20’nci maddesi ne göre, “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede, zeytinliklerin bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyasal atık oluşturulacak tesis yapılamaz ve işletilemez” maddesi iktidarın hiç hoşlanmadığı bir madde.
Tanım değişikliğine tepki
AKP’nin hazırladığı tasarıda hoşlanmadığı 20. maddenin “Alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla bakanlıklarca ‘kamu yararı kararı alınmış’ (enerji, maden vb.) yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına izin verebilecek, bu yetkisini gerektiğinde valiliklere devredebilecek” ibaresine ek olarak zeytinlikler için yeni tanım ve ölçekler getirilmek isteniyordu. 2017’de bu girişime tepki gösteren Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi İcra Direktörü Mustafa Tan, “Buradaki en çarpıcı temel madde zeytinlik saha tanımının getirilmek istenmesi ve bunun bir dekarda 15 ağaç kültür çeşidi veya yabani tür olması ifadesi. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir şey yok. Avrupa Birliği’nde zeytin bahçesi 2 buçuk ağaca tekabül ediyor. Bir dekar bir alanınız olursa zeytinlik tanımına giriyor” diye belirtmişti.
EKOLOJİ SERVİSİ