Gazi Katliamı’nın yıl dönümünde birçok siyasi parti ve oluşumdan tepkiler geldi.
Devrimci Parti: Katliamlara yanıtımız birleşik mücadele
Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, Gazi ve Ümraniye katliamlarının üzerinden geçen 27 yılda yaşanan yeni katliamlara işaret etti, değişen tek şeyin tetikçiler, siyasi figürler ve hükümetlerin adı olduğunu kaydetti.
Katliamcı güçlerin, devletin kripto odalarında tezgahlandığı katliamlara karşı “adalet” arayışlarına yeni katliamlar, baskılar, tutuklamalar ve işkencelerle yanıt verdiğini belirten Öneren, “Türkiye’de faili devlet olan binlerce kayıp için meydanlara çıkan Cumartesi Anneleri dahi devlet geleneğinin yeni figüranı Süleyman Soylu’nun talimatı ile saldırıların, yasakların hedefi oldu. Bizzat emir verenlerin iktidar olduğu bir devlette, katillerden adalet istemiyoruz. Emri verenleri, organize edenleri, devletin katliam geleneğini sürdürenleri ve katilleri ‘ak’layanları yargılayacağımız bir ülke için mücadele ediyoruz” diye vurguladı.
Mart ayında yaşanan katliamları hatırlatan Öneren, ezilen haklar ve sömürülen işçilerin özgürlük yürüyüşünün durdurulamadığını belirtti, “Gazi’nin bir adı katliam ise diğer adı halk ayaklanmasıdır. Devlet kayıtlarında, Gazi’nin bir adı ezilen halklar arasında çatışma yaratmak için devreye sokulan katliam senaryoları ise ezilenlerin hafızasında diğer adı Türkiye devrimcilerinin, işçilerin, ezilen Kürt halkının, Alevilerin birleşik mücadelesinin ayağa kalktığı yerdir. Gazi’nin ve diğer katliamların hesabının sorulmasını talep etmek, patronların iktidarı olan bu devletle hesaplaşmak demektir. Bu hesaplaşmanın ve adaletin yolu Türkiye işçi ve emekçileri ile ezilen Kürt ve Alevi toplumun birleşik mücadelesiyle gerçekleşecektir” dedi.
Devrimci Parti Genel Başkanı Öneren açıklamada, katliamda yaşamını yitirenleri andı, “Tüm ezilen işçi ve emekçilere, Alevi toplumuna ve ezilen Kürt halkına eşit, adil ve özgürce yaşayacağımız halk iktidarını inşa etmek için yola çıkan partimiz birleşik mücadelede buluşma çağrısı yapıyor” diye kaydetti.
SYKP: Gazi Katliamını unutmadık, hesabını soracağız
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Gazi katliamının 27’inci yılında yaptığı açıklamada katliam sürecinde yaşananları hatırlattı, “12 Mart günü yapılan silahlı saldırının amacı, Alevi halkı terörize ederek sindirmek ve halkın etkin desteğini keserek devrimcileri ezmekti” diye belirtti.
Katliamın devlet tarafından organize edildiği vurgulanan SYKP açıklamasında, Gazi Mahallesi ve 1 Mayıs Mahallesi’ndeki halkın ayaklanması ve direnişi hatırlatıldı, devletin korkutma, sindirme planlarının boşa düştüğü kaydedildi.
Gazi katliamının, Osmanlı’dan bu yana egemen sınıfların Sünni mezhepli devletinin Alevilere yönelik katliamlar tarihinin kara sayfalarında yerini aldığı belirtilen açıklamada, “Aleviler bugün de ağır baskılar ve asimilasyon uygulamalarıyla sindirilmeye ve eritilmeye çalışılıyor. Bugün de Alevilerin evlerine çarpı işaretleri konuyor, Alevi yurttaşlar AKP iktidarının koruması altındaki cihatçı çeteler tarafından tehdit ediliyor, devletin resmi görevlileri Alevi kimliğini ifade eden kamu emekçilerini fişliyor, devlet kurumlarında ve toplumsal yaşamda Aleviler ayrımcılığa uğruyor, Cemevlerinin ibadethane kabul edilmesi ısrarla reddediliyor” denildi.
Alevi halkına yönelik resmi-gayriresmi, açık ve gizli tüm baskı, şiddet, sindirme, asimilasyon politikalarına karşı Alevi halkının yanında olduklarını açıklayan SYKP, “Gazi katliamının sorumlularını açığa çıkarmak ve hesap sormak sosyalist ve demokratik güçlerin boynunun borcudur. Gazi katliamını unutmayacağız ve hesabını soracağız. Gazi Mahallesi, Ümraniye ve diğer semtlerde bu organize katliama karşı canları pahasına mahallelerini ve onurlarını savunan ve saldırıyı püskürten halkımıza selam olsun! Bu direniş sırasında ölen canlarımız onurumuzdur” diye kaydetti.
HDP: Gazi Qamişlo katliamları aynı zihniyetin ürünüdür
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) yazılı açıklama yaparak Gazi ve Qamişlo katliamlarının aynı zihniyetin ürünü olduğunu vurguladı. Baas rejimi tarafından 12 Mart 2004’te Kürt halkına karşı gerçekleştirilen Qamişlo katliamının 18’inci, 12 Mart 1995’te gerçekleştirilen Gazi ve Ümraniye katliamlarının 27’nci yıldönümü olduğu belirtilen HDP açıklamasında, “12 Mart 2004’te Qamişlo’da oynanan bir futbol maçı sırasında çıkan olaylarda yaşamını yitiren 8 kişi için düzenlenen cenaze törenine Baas rejiminin düzenlediği saldırıda 52 kişi katledildi, binlerce kişi yaralandı ve iki bin kişi tutuklandı” bilgisi paylaşıldı.
Qamişlo’daki katliamın hedefinin Kürt halkının özgürlük taleplerini bastırmak, Gazi ve Ümraniye katliamlarının hedefinin ise Alevi halkı başta olmak üzere devrimcilerin eşitlik ve özgürlük mücadelesini bastırmak olduğu vurgulanan HDP açıklamasında, “Onlarca insanın katledildiği bu katliamlar aydınlatılmadığı gibi üstü örtülerek ve failleri korunarak yeni katliamların ve daha büyük acıların önü açıldı. Bu tekçi, baskıcı ve otoriter rejimler varlıklarını ve yaşamlarını sadece yaptıkları katliamlarla ve halkları ve onların haklarını hedef alan saldırılarla sağlayabileceklerine inanıyor. Ancak bugüne kadar hiçbir baskıcı rejim ‘zulüm ile abad’ olamadı, olamayacak da” denildi.
HDP açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Coğrafyaların, katliamlara uğrayanların ve katliamı yapanların kimlikleri farklı olsa da katliamlar aynı zihniyetin ürünüdür ve bizim için asla unutulmayacak ortak acılardır. Her iki katliamın acısını da ilk günkü ağırlığıyla hissediyor, yaşamını yitiren bütün canlarımızı minnetle anıyoruz. Yitirdiklerimizin anılarına bağlı kalmanın tek yolu demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadelesini yükseltmektir. Halkların özgür yaşayacağı yarınlar için mücadeleyi yükseltme sözümüzü yineliyoruz.”
İHD’den açıklama
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 22 kişinin yaşamını yitirdiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı Gazi Katliamı’nın yıl dönümü nedeniyle yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, üzerinden 27 yıl geçen katliamın sorumlularının yargılanmadığı ve cezalandırılmadığı belirtildi.
Birçok delile rağmen katliam faillerinin korunduğunun belirtildiği açıklamada, “Katliamın Ergenekon davası sanıkları ile bağlantıları ortaya çıktı, davadaki bir gizli tanık tarafından ‘katliam talimatının JİTEM kurucusu Veli Küçük tarafından verildiği, 10 kişilik bir kontrgerilla timi tarafından gerçekleştirildiği’ açıklandı ama failler korundu, göstermelik cezalarla katliamın üstü örtüldü, gerçek sorumlular yargılanmadı, cezalandırılmadı. Adalet gerçekleşmedi” denildi.
Cezasızlık tutumu
2018 yılında, Yargıtay tarafından bozulan ve 23 yıl sonra yeniden görülmeye başlanan Ümraniye Katliamı Davası’nın hatırlatıldığı açıklamada, “Dava başında da dediğimiz gibi; 23 yıl sonra bırakın delillere ulaşmanın artık mümkün olamayacağını, müştekilerin, tanıkların hatta sanıkların bir kısmına ölüm ve benzeri nedenlerle ulaşılması mümkün olmadığından, davada bu kere de, cezasızlık tutumunun dışında ayrıca maddi imkânsızlıklar nedeniyle zorluklar söz konusu. Nitekim uzun aralıklarla yapılan duruşmalarda kimi sanık ve müştekilerin dinlenmesi dışında halen anlamlı bir yargısal işlem yapılmadı” diye belirtildi.
Gerçek sorumlular yargılanmalı
Katliamın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunun belirtildiği açıklamada, zaman aşımının söz konusu olamayacağı ifade edildi. Katliamla gerçek bir yüzleşmenin ve adaletin sağlanması için gerçek sorumluların yargılanması gerektiğinin vurgulandığı açıklamada, “Devlet gücü kullanılarak işlendiğinden bu suçu işleyenleri açığa çıkartacak etkili yöntemlerle soruşturma ve yargılama yapılmasını gerektirir. Bu nedenle, bir kere daha yargı kurumlarını ve siyasi iktidarı adaleti sağlamak üzere görevlerini yapmaya ve insanlık değerlerine sahip herkesi, yeniden açılan Ümraniye Katliamı Davası’nın 14 Mart 2022 günü saat 10.00 da Anadolu Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmasını izlemeye çağırıyoruz. Gazi ve Ümraniye katliamında yaşamını yitirenlerin ailelerine, bu katliamlarda tehdit edilen Alevilerin ve muhalif kesimin adalet mücadelesine güç vermeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.
İSTANBUL