Kadın örgütleri, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’yle ilgili eylem ve etkinliklerine son hız devam ederken, bir yandan da finalde daha güçlü ses çıkarmak için alanlara çağrıyı yükseltiyor. Diyarbakır’dan İstanbul’a, Ankara’dan Mardin’e örgütlü mücadeleyi büyüten kadınlar savaşa, patriyarkaya, erkek egemen sisteme ‘dur’ diyecek. Bu yıl 20’ncisi düzenlenecek olan Feminist Gece Yürüyüşü’ne hazırlanan kadınlar da bu yıl “Feminist bir dünya kurmadan bitmeyecek bu isyan!” sloganıyla 19.30’da Taksim Meydanı’nda bir araya gelecek.
Savaşa ve yoksulluğa hayır
Feminist Gece Yürüyüşü Komite Örgütlemesi’nde yer alan Rüya Kurtuluş, hazırlıklarına dair bilgi vererek tüm kadınları yürüyüşe davet etti. “Bu yıl da bizi sürekli baskı altına almaya çalışanlara karşı ‘Feminist bir dünya kurmadan isyanımız bitmeyecek’ diyeceğiz” diyen Kurtuluş, “Her yıl yürüyüşümüz engellenmeye çalışılıyor. Ama tüm baskılara rağmen toplanarak önümüze çıkan barikatları aşıyoruz. Devlet her bu meşru mücadeleye bir şekilde saldırarak suçmuş gibi göstermek istiyor. Bizi durdurmayı başaramayacaklar” ifadelerini kullandı.
Tutuklular için de yürüyeceğiz
Erkek devlet şiddetine karşı faillerin cezasızlıkla ödüllendirildiğine işaret eden Kurtuluş, “Nefret cinayetleri ve suçları işleniyor. Trans fobiye karşı, eşitlik, kadın kurumlarına ve kadın örgütlerine dönük saldırılara karşı feminist gece yürüyüşünde olacağız. Bakırköy Cezaevi’nde yapılan ağır işkencelere, hasta tutukluların serbest bırakılmamasına karşı, cezaevlerinde olan kadın dostlarımız için feminist gece yürüyüşünde olacağız. Bizim isyanımız kolay kolay bitmez. Patriarkanın, kapitalizm ve faşizmin olmadığı feminist bir dünya kurmak istiyoruz, bunu kuruncaya kadar da feminist gece yürüyüşü devam edecek” dedi.
Mardin’den İstanbul’a çağrı
Batıda ve bölge kentlerinde de kadınlar erkek-devlet şiddetinden katliamlara, faillere cezasızlıktan özel savaş politikalarına, yoksulluktan emek sömürüsüne karşı isyandalar. Bölgede alanlara çıkarak mücadele veren kadınlar Jinnews’in uzattığı mikrofona kölelik düzenine ‘dur’ demek için “Örgütlenelim, sesimizi yükseltelim, direnelim” mesajı verdi.
‘Adalet istiyoruz’
Mardin Barış Anneleri Meclisi üyesi Süreyya Yılmaz: “Deniz Poyraz ve Garibe Gezer şahsında bu yıl 8 Mart’ı bütün kentlerde renklerimizle kutlayacağız.”
Mardin Barış Anneleri Meclisi üyesi Besna Günay: “8 Mart yüreği yanan bütün kadınlar için kutlu olsun. Artık bu zulüm bitsin istiyoruz. Barış gelsin ve cezaevinde tutulan tutsaklar serbest bırakılsın. Artık ölüm ve savaş olmasın, adalet istiyoruz.”
Diyarbakır Barış Anneleri Meclisi üyesi Münevver Özül: “Kadınlar özgür olsun ve dünyanın her yerinde sesini yükseltisin. Kadınlar ve annelerimiz alana çıksın ve artık bu köleliğe bir dur desin.”
Urfa Barış Anneleri Meclisi üyesi Ayşe Can: “Bu coğrafyada artık kan dökülmesini istemiyoruz. Bu yıl da 8 Mart’ta alanlara çıkıp coşkuyla kutlayacağız. ”
TJA akitivisti Şükran Çelebi: “Türkiye’nin her yerinde kadınlar katlediliyor. Kadınların artık buna ‘yeter’ demesi ve kendisini örgütlemesi gerekiyor. 8 Mart’ta sesimizi yükseltelim.”
Şimdi kadın özgürlük zamanı
İstanbul’da da Mezopotamya Ajansı’ndan Rozerin Gültekin ve Gülistan Dursun’un uzattığı mikrofona konuşan genç kadınlar, mücadele ve direnişe dikkat çekti.
Üniversite öğrencisi Hivda Selen: “Liseli kadınlar cinsiyetçi eğitime, idarenin baskısına maruz kalıyor. Üniversitelerde kadınlar yine erkek egemen yaklaşımla karşı karşıya. Kadın özgürlük mücadelesinin birikimi ile erkek devlet şiddetine karşı mücadelemizi 8 Mart’ta büyütelim.”
Ayrışma değil dayanışma
Öğrenci Ela Yeşilkaya: “Daha özgür yaşayabildiğim söz söyleyebildiğim, kendi kimliğim ile var olabildiğim, kadınların yoksulluk içinde yaşamadığı bir Türkiye’de yaşamak istiyorum. 8 Mart’ta hayatlarımıza yapılan saldırılara karşı bütün kadınları isyanını yükseltmeye çağırıyorum.”
Öğrenci Melisa Akay: “Kadınların haklarını savunmaya yönelik hukukun oluşmasını, daha özgürlükçü ve eşit şartlarda yaşamak istiyorum. Ayrışma değil dayanışma önemli.”
Öğrenci Nazelin Arı: “Kadınların 8 Mart’ta daha cesur olmalarını ve erkeklerden daha güçlü olduklarını göstermelerini istiyorum.”
Songül Erdoğan: “Ekonomi düzeyi de insanlar da eşit değil. Adalet siyaset ile ölçülmemeli. Kadın ile erkeğin ırk ayrımı olmadan eşit bir dünya düzeninde yaşaması gerekiyor.”
KADIN SERVİSİ