Mide kanseri Abdurrahman Güner, ‘ağız içi aramayı’ reddettiği için tedavisi engellenmişti. Bakanlık uygulamayı inkar etse de Cezaevi Disiplin Kurulu yararı ‘ağız içi aramayı’ doğruladı
Karabük T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan kanser hastası Abdurrahman Güner ve Ramazan Demir’in, “ağız içi arama”yı kabul etmediği için tedavileri engellendi. Cezaevi Disiplin Kurulu, tarafından “aramaya karşı çıkmak” gerekçesiyle bir aylık ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma cezası verildi.
Cezaya ilişkin kararın gerekçesinde, “Hastaneye sevkleri sırasında genel araması yapıldığı, hükümlüler her ne kadar ağızlarının açılarak arama yapılmasının rencide edici bir hareket olduğunu beyan etmiş olsalar da dış güvenlik birimlerinin gerekli gördükleri takdirde şüpheli durum veya suç grubu göz önünde bulundurulduğunda ağızlarının içerisinin kontrol edilmesinin insan onuruna aykırı olmadığı…” ifadeleri yer aldı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na mektup gönderen Abdurrahman Güner, hakkında verilen disiplin cezasını ve yaşananları paylaştı.
Hastaneye gitme şartı
Mide kanseri olduğunu ve 30 yıldır cezaevinde tutulduğunu anlatan Güner, kanser tedavisi için zaman zaman hastaneye gitmesi gerektiğini vurguladı. Pandemi nedeniyle uzun süredir hastaneye gidemediğini söyleyen Güner, son olarak 21 Ocak’ta hastaneden randevu alabildiğini belirtti. Randevuya gideceği gün dış güvenlikten sorumlu askerlerin ağız içi araması yapmak istediğini kaydeden Güner, “O güne kadar yapılan rutin aramanın dışına çıkarak pandemi koşullarını da hiçe sayarak maskemi indirip ağzımı ve boğazımın derinliklerine kadar bakacakları dayatmasında bulundular. Hastaneye götürülme şartı olarak ağza bakma dayatmasında bulundular” dedi.
‘Ölüme terk ediliyorum’
Cezaevi idaresinin mağduriyetini gidermesi yerine, askerlerin hukuki ve insani olmayan dayatmalarına arka çıkarak disiplin kurulu aracılığıyla bir aylık ziyaretçi yasağı cezası verdiğini belirten Güner, “Bu kararla birlikte tedavi olma hakkım resmen engellenmiş oldu. Bu dayatmalarla sadece tedavi olma hakkım elimden alınmadı deyim yerindeyse cezaevinde ölüme terk ediliyorum” ifadelerini kullandı. Cezaevi Disiplin Kurulu’nun kararına itirazda bulunduğunu da dile getiren Güner, “Hasta olduğumu, hastalığımın yüksek risk grubunda yer aldığını bunun için özen gösterilmesi gerektiğini, ayrıca dayatmalarını insanı rencide edici bulduğumu belirttim. Bana yapılan ağız içi arama dayatması o günün kamera kayıtlarında da görülebilir” şeklinde belirti.
‘Tedavim engelleniyor’
Ağız içi aramanın tıpkı çıplak arama gibi genel kural haline getirilip dayattıklarına dikkati çeken Güner, “İnsanı rencide edici bu davranışa karşı çıktığım için tedavim engelleniyor. Acilen hastaneye götürülüp tedavime devam etmem gerekiyor. Şuan hastalığım hangi aşamada onu da bilmiyorum Ama ilerlemiş olabileceğine dair kaygı ve endişelerim vardır” dedi.
Tahliyesi engelleniyor
Aldığı hapis cezasının 7 ay sonra bitmesi gerektiğini de dile getiren Güner, buna rağmen kendisine gönderilen müddetnamede şartla salıverilme tarihinin 17 Ekim 2023 olarak geçtiğini anlattı. Güner, “Bunun nedeni olarak da esas dosyadan yargılamam devam ederken başka bir dosyadan verilen 13 aylık ceza gösteriliyor. Bu ceza Yargıtay’da sonuçlanmış ve yattığım süreden de düşürülmüştür. Ama daha sonra cezadan düşürülmedi. Yargılama süreci haberim olmadan tamamlandığı için bozma talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundum. Bakanlık verdiği yanıtta, dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan istendiğini, gelince inceleneceği yazılıyordu. Ancak dosya bir türlü bakanlığa ulaştırılmıyor. Dosyanın bakanlığa ulaşması durumunda tahliyem erkene alınacak ve tedavimi de dışarıda devam edebileceğim” ifadelerini kullandı.
İnkar ettiler ama…
Cezaevlerinde “ağız içi aramanın” dayatmasını kabul etmedikleri için hasta tutukluların tedavilerinin engellendiğine dair yapılan haber ve açıklamalar üzerine Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü dün bir açıklama yapmıştı. Ağır içi aramayı inkar eden bakanlık, “Ceza infaz kurumlarımızda modern infaz sistemi anlayışı çerçevesinde, hükümlü ve tutukluların sağlığa erişim haklarına son derece saygılı ve titiz uygulamaların karşısında, söz konusu iddialar iyi niyetten uzak, kurumlarımıza yönelik kamuoyunda algı oluşturmaya yönelik olup, gerçek dışıdır” demişti.
Bakanlığın açıklaması da hatırlatan Ömer Faruk Gergerlioğlu, sanal medyadan yaptığı paylaşımda, kendisine gelen mektubu da yayınlayarak, “Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü daha dün hiç utanmadan ‘ağız içi arama yok’ yalan açıklaması yapmıştı” ifadesini kullandı.
ANKARA