Artvin coğrafyası baraj ve madenlerle adeta işgal edilmiş durumda. Doğal yapısı ve iklimi hızla değişen Artvin’e gelen devlet bakanları ise bu işgalin hızla büyütüleceğini gösteren açıklamalarda bulundular
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Artvin ili kuşatılmış bir yağma alanı haline getirilirken, bu yağmalamanın daha da büyüyeceğini gösteren gelişmeler yaşanmakta. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile Yusufeli Barajı’nda incelemelerde bulundu. Barajın incelenmesinin ardından Artvin’e geçen Bakan Turhan, Artvin Valiliği’ni ve Artvin Belediyesi’ni ziyaret etti. Ziyaretlerde Vali Ömer Doğanay ve Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe’den projeler hakkında bilgi alan Turhan, gerek Artvin gerekse Türkiye genelinde yürütülen çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini ifade etti. Artvin ili ve çevresi şu an tamamen bir şantiyeye dönüşmüşken, bakanın ‘Çalışmalar hız kesmeden sürecek’ ifadesi Artvin halkını ürkütüyor.
Enerji üssü!
Artvin’in stratejik açıdan önemli bir konuma sahip olduğunu belirten Bakan Turhan, Artvin’in bir enerji üssü olduğunu belirterek, “Artvin madenleriyle, barajlarıyla, su ürünleriyle, hayvancılık, arıcılık, tarım ve orman ürünleri yönünden zengin. Bizler de bu zenginlikleri ekonomiye kazandırmak için ulaşım altyapısı olmak üzere gerekeni yapıyoruz” diye konuştu. Ulaşım alanında gerçekleştirilen çalışmaların bölge turizminin gelişmesinde önemli bir yer tuttuğunu da kaydeden Turhan, yeşil yol projesi, Rize-Artvin havaalanı ve yollardaki iyileştirme çalışmalarının tamamlanmasının ardından daha da üst seviyelere çıkacağını da sözlerine ekledi. Çoruh Nehri üzerine 5 adet baraj inşa edildi. Muratlı, Borçka, Deriner, Artvin ve Yusufeli barajları bölge için çok ciddi tehditler oluşturduğu biliniyor. En büyük tehdit Borçka ilçesi üzerine oluşmuş durumda. Barajlardan dolayı bölgede iklim değişimi yaşandığı izlenirken, buna bağlı yüksek yoğunluklu yağışlar bölgenin kaderi olmuş durumda. Bu yağışların giderek dozunu arttıracağı bilinirken, bu artışların bir gün Borçka Barajı’nı veya diğer barajları yıkmasının muhtemel olduğu belirtiliyor. Maden, baraj, yol vd. inşaatlarla Artvin’in dengesi bozulmuş durumda ve yakın gelecekte bir cehenneme dönüşmesi uzak bir ihtimal olarak görülmüyor.
Yusufeli’ne havadan baktılar
Bakanlar Mehmet Cahit Turhan ile Bekir Pakdemirli, Artvin’de, baraj ve hidroelektrik santral (HES) projesi nedeniyle sular altında kalacak Yusufeli ilçesinin yeni yerleşim yerini helikopterle havadan inceledi. Yusufeli baraj projesinde de havadan incelemelerde bulunan iki bakanı taşıyan helikopter, Yusufeli futbol sahasına indi.İlçe merkezi ile 4 köyün sular altında kalacak olması nedeniyle yaklaşık 5 bin konut, 270 iş yeri ile 9 bin 430 dönüm tarım arazisi de sulara gömülecek. 150 yıllık tarihinde 6 kez ilçe merkezi değiştirilen ve son yerinde 1950 yılında kurulun Yusufeli ilçe merkezinin Yansıtıcılar mevkiinde kurulacak yeni yerleşim yerine taşınması için başlatılan çalışmalarda ise, sona gelindiği belirtiliyor. Yusufeli halkının yeni yerleşim yerine taşınıp taşınmayacağı ise merak konusu.İlçe sakinlerinin büyük çoğunluğu yeni merkeze taşınma olasılığı düşük olduğu ve TOKİ’nin inşa ettiği evlerin ve işyerlerinin farklı amaçla ve demografik yapı değişimi yaratacak bir satış işleminin yapılacağı değerlendiriliyor.
Limak- Cengiz-Kolin!
Yusufeli Barajı’nı inşa eden Limak, Cengiz ve Kolin inşaat firmaları Türkiye’de en çok ihale alan ve özelleştirmeler yoluyla kamu fabrikalarını da portföylerine ekleyen bu üç firma, adeta devlet şirketleri gibi çalışıyor. Cengiz inşaatın Artvin’de özelleştirme yoluyla aldığı Eti Bakır dışında, 25 yıldır Artvinlilerin mücadele yürüttüğü Cerattepe’de altın madeni çıkarmak için devlet şirketi niteliğinden olsa gerek, devlet desteği ile işletmeyi açmayı başardı. Türkiye’deki kamu-özel işbirliği projelerinin büyük bölümünü alan Cengiz, Kalyon, Makyol, Limak ve Kolin’in devletten aldıkları ihalelerin toplamının 150 milyar dolar civarında olduğu biliniyor. Bu şirketler Dünya Bankası’nın tüm dünyada devletten en çok ihale alan şirketler sıralamasında ilk sıralara yerleşti. Dünyada en fazla yatırım yapan Fransa merkezli enerji ve su şirketi SUEZ’in, dünyanın beş farklı kıtasında yaptığı işlerin toplamı 60 milyar dolar iken, Limak İnşaat’ın Türkiye’de yürüttüğü işlerin toplamı ise 50 milyar dolara ulaştı. Cengiz, Kolin, Makyol ve Kalyon’un faaliyet alanı “Avrupa ve Orta Asya kıtası” olarak Dünya Bankası verilerinde yer aldı.