AKP’nin uzun yıllardır göz diktiği zeytinlikleri madenlere kurban etme adımı atıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle zeytinlik alanların madenlere açılmasını, Tüm Köy Sen Başkanı Sadık Turan ve Çiftçisen Yön. Kur. Üyesi Adnan Çobanoğlu’na sorduk
Yusuf Gürsucu / İstanbul
AKP iktidarının doğaya ve tarım alanlarına yönelik yağma saldırıları hız kesmeden devam ederken bu saldırılara Zeytinliklerde eklendi. 21.9.2017 tarihli ve 30187 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Zeytin Yasası Yönetmeliğinin 115 inci maddesine eklenen yeni fıkralara göre, “Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda” diye başlayan yönetmelik zeytin düşmanı bir içerik taşımakta.
İktidarın yağmacı yüzü!
Çıkarılan yönetmeliğin devamında, “Madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi şartıyla Genel Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak” diye süren ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yağmanın önünü açan yönetmelik 1 Mart 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımladılar. Bu durum iktidarın içine düştüğü aczin ve yağmacı yüzünün açık göstergelerinden biri olarak kayda geçti.
Daha önce de denediler
Daha önce 6 kez zeytin düşmanlığını hayata geçirmek isteyen AKP iktidarı, en son 2017 yılında Meclis’e getirdiği kanun tasarısıyla, zeytinlikleri maden ve enerji şirketlerine açma girişiminde bulunmuştu. 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’da değişiklik yapılmasını içeren kanun tasarısı, özellikle çiftçilerin ortaya koyduğu tepkiler sonucu geri çekilmişti. Tasarının özellikle kanunun 20. maddesi değiştirilerek zeytinlik alanlarda ‘kamu yararı’ iddiası ile madencilik, enerji, turizm vb. endüstriyel amaçlı faaliyetlere izin verilerek zeytin alanlarının sanayileşmesinin önü açılmak istenmişti. Bu kez aynı içerikte olan girişim yasayla değil yönetmeliğe eklenen fıkralarla hayata geçirilmek isteniyor.
Zeytin ağacı şahidimiz olsun ki!
Türkiye’de yaşayan 170 milyona ulaşan zeytin ağacının idam fermanı olan bu yönetmeliğin kabul edilmesi bir yana tartışılması bile abes. Daha dinler bile ortaya çıkmadan 4 bin yıl önce yaşama tutunan ve günümüze kadar yaşayan birçok zeytin ağacı insanlık tarihinin önemli bir hafızasıdır. Bu nedenle İncil’de yer aldığı gibi yemin edilirken ‘Zeytin ağacı şahidimiz olsun ki’ vurgusu kullanılır. Ölmez ağaç olarak nitelenen ve insanlar için vazgeçilmez bir besin kaynağı olan zeytin ağaçları enerji, maden veya turizm ve benzeri amaçlı katliamlarla sermayenin ulvi çıkarlarına kurban edilmek isteniyor.
Barışın simgesi
Yunan mitolojisinde Zeus, insanlığa en değerli armağanı veren tanrı ya da tanrıçanın yeni kurulan şehrin hükümdarı olacağını ilan eder. Bunun üzerine deniz tanrısı Poseidon ile barış ve bilgelik tanrıçası Athena mücadeleye girişirler. Poseidon üç dişli çatalını bir kayaya saplar ve insanları uzak yerlere götürecek, savaşlar kazanacak olan ‘atı’ yaratır. Athena ise mızrağını yere saplayarak bir ‘zeytin ağacına’ dönüştürür. Şehir halkı bu zeytin ağacının büyük bir zenginlik ve bereketin kaynağı olduğuna karar verir ve Athena’nın onuruna şehre ‘Atina’ adı verilir.
‘Ölmez Ağacı’
Nuh’un tufanına kadar uzanan zeytin, mitolojiden bu yana barışın ve bereketin simgesi olarak kabul edildi. Zeytin bugün mevcut iktidar tarafından yok edilmenin eşiğine sürüklenmek isteniyor. Çıkarılan yönetmeliklerle atılan her adım zeytini bizden uzaklaştırmakta. Anlatılarda Lokman Hekimin, ölümsüzlüğün sırrını zeytinyağında bulduğu fakat Fırat’ın kenarında gezerken sırrın yazılı olduğu kağıdın nehre uçtuğu rivayet edilir. Zeytinin diğer adı ‘ölmez ağacıdır’. Binlerce yıl yaşayabilen zeytin ağacının bu özelliği nedeniyle ölümsüzlüğü her arayan zeytin ağacından esinlenmeye çalışmıştır.
Kapitalizmin tanrıları!
Zeytincilik Türkiye’de yaklaşık 500 bin ailenin geçim kaynağıdır. Bir avuç sermaye çıkarına kurban edilmek istenen zeytinlikler bu nedenle bile kabul edilemez. O kadar kirlettiler ki yaşamımızı, her şey her değer akçelerle ölçülür oldu. Zeytinlikleri, diğer tarım alanlarını, sularımızı, meralarımızı ‘Kapitalizmin Tanrılarına’ yani enerjiye, madenlere, aşırı üretim ve tüketime kurban etmek isteyenlere karşı çıkmak insan olmamızın gereğidir.
Zeytinin ölüm fermanı
Görüşüne başvurduğumuz Tüm Köy Sen Başkanı Sadık Turan çıkan yönetmeliğe ilişkin şunları söyledi: “Daha önce zeytinlik alanlarında maden, enerji vd. endüstriyel faaliyetler için AKP iktidarı tarafından defalarca TBMM’yi getirilen yasa ve yönetmelik tasarıları tepkiler nedeniyle geri çekilmek zorunda kalınmıştı. Bugün madencilik yönetmenliğinin 115. maddesinde yapılan bu değişikliğe göre, maden faaliyetlerinin zeytinliklerde yapılması sağlanırken yönetmeliğe eklenen süslemede zeytinliklerin başka alana taşınacağının belirtilmesi aklımızla alay etmek demektir. Bu girişimi tek cümle ile açıklamak gerekirse, bu yönetmelik ZEYTİNİN VE ZEYTİN ÜRETİCİLERİNİN ÖLÜM FERMANIDIR. AKP iktidarı bu yönetmelikle biz üreticileri yine şaşırtmadı. Bu konuda olduğu gibi doğanın ve zeytin alanlarının maden patronlarına peşkeş çekilmesinde sermaye yararına üzerine düşeni yaptı. Bu duruma sessiz kalınamaz! Başta zeytin üreticileri, çevre örgütleri, gıda iş kolunda vd. sendikalar ve TÜM KÖY SEN olarak yönetmeliği geri aldırmak için mücadele etmemiz gerekiyor. Ve bizler zeytin ve tarım düşmanı bu yönetmeliği mutlaka geri çektireceğiz.”
‘Çiftçilerin elinden alınacak’
Çiftçisen Yön. Kurulu Üyesi Adnan Çobanoğlu çıkan yönetmelikle ilgili olarak görüşüne başvurduk. Adnan Çobanoğlu, “Bugün Resmi Gazete’de ‘Maden yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmelik’ yayınlandı. Bu yönetmelikle zeytinliklerin talanının önü açılıyor. Yıllardır kamuoyunda ‘Zeytini Koruma Kanunu’ diye bilinen zeytinliklerle ilgili bir kanun var. AKP hükümeti Maden ve enerji şirketlerinin işini kolaylaştırmak için bu kanunu yıllardır yok saymaya, değiştirmeye çalışmaktaydı. En son 2014 yılında Enerji Bakanlığı’nın hazırladığı bir yasa tasarısı ile bu kanunu değiştirmeye çalışmış, ancak yoğun tepkiler nedeniyle yasayı geri çekmişti. Şimdi de yasayı yönetmelikle yok saymaya çalışıyor. Bu yönetmelik vasıtasıyla zeytinlikler çiftçilerin elinden alınacak ya da yaratılan çevre kirliliği nedeniyle maden alanı olarak açılan yerlerin yarattığı kirlilik nedeniyle maden çevresindeki zeytinliklerden mahsul alınamayacak. Gıdada şirketlere ve dışa bağımlılık artacak, gıda krizi derinleşecek. Çiftçilerin ve tarım arazilerinin lehine olan yasaların yok sayılması kabul edilemez. Doğanın, tarım arazilerinin şirketlere peşkeş çekilmesine hayır! Demek zorundayız. Bu yönetmelik derhal geri çekilmelidir.
Anayasa’ya ve kanuna aykırı
Resmi Gazete’de yayınlanan ve zeytin alanlarının yok olmasının önünü açacak olan yönetmelikle ilgili açıklama yapan CHP Aydın Milletvekili ve Adalet Komisyonu Üyesi Süleyman Bülbül, “Yönetmeliğin, Zeytin Koruma Yasası olarak bilinen Zeytinciliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu’na tamamına aykırı olduğunu bunun yanı sıra Anayasa’nın 2, 7, 11, 15, 35, 45, 47, 56, 63, 104, 124, 168, 169 ve 170’inci maddeleri ihlal edilmektedir” dedi. Bülbül özellikle Aydın, Muğla, Manisa ve Balıkesir başta olmak üzere Ege Bölgesi’nde önemli bir ürün olan zeytinin madencilere altın tepside sunulduğunu belirterek, “Bu yönetmelikle artık maden şirketleri fütursuzca zeytinlikleri yağmalayacak. Bu yönetmelik iktidarın çetelerine yeni bir peşkeş kapısı açacak” diye belirtti.