Egemenler savaşında Ukrayna’nın dananın kuyruğunun kopacağı yer olduğuna işaret eden HDP’li Hişyar Özsoy, bu savaşın kaybedeninin halklar olduğunu vurgulayarak, halklar için çözümün 3’üncü Yol olduğunu söyledi
Yusuf Özdemir
Rusya 21 Şubat’ta Donbass bölgesinin bağımsızlığını tanıyan kararı imzaladı. Bunun ardından 24 Şubat’ta operasyon başlattı. Operasyon öncesi Ukrayna’ya destek olacaklarını ifade eden ABD, AB ve NATO, savaşın başlaması ile birlikte “Rusya’ya yaptırımlar uygulamak ve kınamak” ile yetindi. Ukrayna Başkanı Volodimir Zelinski’nin savaş başlamasında hemen sonra “yalnız bırakıldık” sözleri ise akıllara “Ukrayna’nın egemenler savaşında piyon olarak mı kullanıldı?” sorusunu getirdi. NATO ve Rusya arasındaki bu hegemonya savaşının kurbanları yine halklar oluyor. 3’üncü Dünya savaşının yeni perdesi olarak tanımlanan bu savaşa birçok kesimden ise tepkiler gelmeye devam ediyor. Savaşın başlamasıyla başta Rusya’nın başkenti olmak üzere birçok yerde sokaklara çıkan on binler savaşa hayır diye haykırdı.
Egemenler savaşı
Gazetemize konuşan HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, egemenler savaşında Ukrayna’nın dananın kuyruğunun kopacağı yer olduğuna işaret etti. Bu savaşın Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Batı’nın söz vermesine rağmen NATO’nun Doğu Avrupa’da genişleme çabasının sonuçlarından biri olduğuna dikkati çeken Özsoy, NATO’nun 1990’larda doğu ve batı Berlin’in birleşmesinde verdiği “NATO genişlemeyecek” sözünü her fırsatta deldiğini ve birçok Doğu Avrupa ülkesini kendi bünyesine kattığını söyledi.
Ukrayna yalnız bırakıldı
ABD ve İngiltere’deki silah üreticilerinin bu gerilimin artmasını istediklerini belirten Özsoy, bu güçlerin Ukrayna’yı kışkırttığı ve şimdi de yalnız bıraktığını vurguladı. Daha önce askeri darbe olduğunda da Ukrayna’nın yalnız bırakıldığını ve Rusya’nın Kırım’ı ilhak ettiğini belirten Özsoy, şimdi de benzer durumun Donbass bölgesi için yaşandığını ve Rusya’nın Ukrayna’yı NATO dışında bırakmayana kadar durmayacağını ifade etti.
Zelenski bunu bilmeliydi
Zelenski’nin “yalnız bırakıldık” sözlerini hatırlatan Özsoy, “Bunu bilmesi gerekiyordu. Kırım ilhak edildiğinde kimse sesini çıkarmadı, yaptırımlar ise zayıf kaldı” dedi. Batı’nın Donbass’tan vazgeçtiğini dile getiren Özsoy, Rusya’ya uygulanan yaptırımların orta vadede etkili olacağını ancak Rusya’nın şimdi gözünü kararttığını çünkü Ukrayna’nın Doğu Avrupa’daki son kale olduğunu söyledi.
Türkiye’yi zor günler bekliyor
Bu savaşı en çok İngiltere’nin kışkırttığını sözlerine ekleyen Özsoy, bölgesel çıkarlarını korumak adına ABD ve Avrupa’nın Ukrayna’yı piyon olarak kullandığının altını çizdi. Türkiye’nin ise Ukrayna’ya silah satışı için Rusya ile de değişik alanlarda bir takım iş birlikleri içerisine girdiğini sözlerine ekleyen Özsoy, “Ukrayna NATO’nun da içinde olduğu ve Rusya arasında olan gerilim siyasetinde Türkiye belli bir avantaja sahip çünkü bir denge politikası güdüyor. Ancak gerilimin savaşa dönmesi ile Türkiye bir tercih yapmak zorunda kaldı. Bir tarafta S-400 aldığı Rusya, bir tarafta üyesi olduğu NATO’nun desteklediği bir Ukrayna var. Savaş boyutlanır ve uzun vadeye yayılırsa NATO Türkiye’yi pozisyon almaya zorlayabilir. Türkiye’nin alacağı bu pozisyon NATO ile karşı karşıya getirebilir. Tabi Türkiye bunu istemez, daha önce Türkiye arabulucu olmak istediğini belirtmişti. Ancak Türkiye bir NATO gücü ve NATO’nun beklentileri olacaktır. Türkiye bir şekilde Rusya ile karşı karşıya gelirse hem Kafkaslarda, hem Suriye’de Rusya Türkiye’nin canını yakacaktır. Bunun dışında turizm, tarım ve enerji konularında da Rusya’nın Türkiye’nin canını yakabilme potansiyeli çok yüksek” diye belirtti. 2015’te Rus uçağının düşürüldüğü süreci hatırlatan Özsoy, “Tarım ve turizm konusundaki ambargolar Türkiye’yi önemli oranda etkilemişti. O kadar şiddetli olmuştu ki, Erdoğan çiçekli böcekli özür mektubu yazıp, Putin’den özür dileyerek ilişkileri normalleştirme yoluna gitmişti” vurgusu yaptı.
Çözüm 3’üncü yol
Savaşın NATO ve Rusya arasındaki bir egemenlik savaşı olduğunun altını çizen Özsoy, kendilerinin 3’üncü yol temelinde NATO ve Rusya gibi güçlerin değil orada yaşayan halkaların çıkarlarını esas aldıklarını söyledi. “Suriye’de, Libya’da ve bugün Ukrayna’da yaşayan halkların barış içinde yaşamasının koşullarını tartışmalıyız” diyen Özsoy, bu sorunların çatışmalarla değil orada yaşayan halkların nasıl yaşayacaklarına karar vermesiyle çözülebileceğini kaydetti. Önerdikleri 3’üncü yolun gerçekçi olmamakla eleştirildiğini belirten Özsoy, “Bu gerçekçi değil de, bu savaşların huzur, barış, istikrar getireceğine kimse inanıyor mu? Yani bu savaşlar gerçekçi bir seçenek sunuyor mu bize. Koca bir coğrafya yıkımın eşiğinde, insanlar ölecekler, kentler yıkılacak, dağılacak ne adına. Bunu soruyoruz” dedi. Hegemonya savaşın küresel güçler arasında yaşandığını ancak halkların zarar gördüğünü vurgulayan Özsoy, HDP olarak bu savaşın durdurulması ve müzakerelere dönme çağrısı yaptıklarını söyledi.