HÜSEYİN AYKOL/İÇERİDEN
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan gazeteci arkadaşımız Nedim Türfent’in cezası 29 Kasım 2021 itibariyle bir yılın altına düşmüş bulunuyor. Kendisinin 5 Aralık 2021 günü ve 13 Şubat 2022 günü yazmış olduğu iki mektubunu birden bu hafta aldım. İlk mektupta açık görüşlerin başladığını ‘müjde’leyen Türfent, ikinci mektubunda ise kendisine uygulanan çifte standarda değiniyor: “Üç ay önce cezam bir yılın altına düşmüştü. O nedenle hemen ilçe cezaevine sevk talebinde bulundum. Ancak ilçe cezaevine sevk talebim reddedildi. Ama komik bir şekilde. Bildiğiniz gibi cezasının infazı bir yılın altına inen kişi ilçe cezaevine gidebiliyor. Nitekim yan koğuştaki bir arkadaş eylül ayında böylesi bir sevk talebinde bulundu ve gönderildiği ilçe cezaevinden de iki ay sonra denetimli serbestlik hakkıyla tahliye oldu. Ben de ocak ayında istedim aynı yeri; yani Karakoçan K1 Tipi Cezaevi’ni. Oranın tavrı şöyleymiş: ‘Biz siyasiler için ayrı koğuş açamıyoruz. Adli mahpuslarla kalmayı kabul ederse, bize gönderebilirsiniz. Bizim için mahzuru yok.’
Nitekim oraya gidip, iki ay sonra tahliye olan arkadaş için de böylesi bir dilekçe vermesi istenmiş ve o da kabul etmişti. Ancak benim sevk istemim, karşı tarafın oluruna rağmen, buranın savcılığı tarafından ‘kapasite dolu’ denilerek reddedildi. İtiraz ettim ama savcılık kabul etmedi. Şimdi de sevkler kapandı deniliyor. Eskiden her ay sevk listesi çıkardı. Şimdi pandemi var diye, 4-5 ayda bir sevk listesi yazıyorlar. Bu arada, benim içeride yatmam gereken ceza son 6 aya inecek. Son altı ayda ise kanunlara göre, başka bir yere sevk olamıyorsunuz. Sevk için son 60 gün sürem var. Bir avukat uğrasa da, bu konuda uğraşsak. Bu arada, grip oldum. Alnımda ter, sular seller gibi akıyor. Onun dışında iyiyim.”
Tarsus 3 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Maruf Deniz, 14 Şubat 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Burada siyasi mahpuslar olarak iki ayrı odada kalmaktayız. Odalarımız birbirinden çok uzakta bulunuyor. Aradaki odalara adli mahpuslar yerleştirildi. Yıllar önce büyük bedellerle kazanılmış olan ortak alanda sohbet ve spor gibi haklarımızı kullanamıyoruz. Buraya da getirilen görüntülü ve sesli arama sistemi adli mahpuslar için haftada 30 dakika ve görüşçüsü gelmeyene ekstra 30 dakika olarak gerçekleştirilirken, bizlere görüntülü arama hakkı kullandırılmıyor; dahası pandemi döneminde haftada 20 dakika olan sesli arama hakkı 10 dakikaya düşürülmüş bulunuyor. Revire ancak iki haftada bir çıkartılabiliyoruz.
Hastanede de kelepçeli muayene dayatıldığı için tedavi hakkımız elimizden alınmakta. Kargo ile gelen eşyaların çoğu bize verilmiyor. Kişi başı 8 kitap ile kota uygulanıyor. Kantindeki malzemeler hem çok kısıtlı hem de çok pahalı. Fiyatlar neredeyse her gün değişiyor. Halk TV ve Tele 1’in yanı sıra Meclis TV’yi de seyredemiyoruz. Pandemiye karşı kullanmak zorunda kaldığımız hijyenik malzemeler çok pahalıya satılıyor. Her türlü sevk isteğimiz oralarda kontenjan dolu bahanesiyle reddedilirken; kimi iyi halli arkadaşlarımızın tahliyeleri Gözlem Kurulu kararıyla önleniyor.”
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta, 4 Şubat 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Siyasi iktidar sıkıştıkça sanatçılara saldırıyor. Grup Yorum’dan Müjdat Gezen’den başladılar, Sezen Aksu’ya geldiler. Bu saldırıları kınıyoruz. Biz tutsaklara kitap ve dergi yasak. Dışarıdan istediğiniz kitap ve dergiyi alıp okuyamıyoruz. Nedenini anlatmaya gerek var mı? Kitap-dergi yasağının amacını anlatmaya gerek var mı? Kitap yasağının da içinde olduğu bir grup talep çerçevesinde Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım ölüm orucuna başladı. Sibel ve Gökhan’ın dediği açık: Kitap demek, hayat demek. Hür insanlar gibi yaşamak için kitapları hayatımıza ortak etmeliyiz. Hapishanelerde o kadar çok hak gaspı var ki…”
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Yusuf Kenan Dinçer, 8 Şubat 2022 günü gönderilen mektubunda şöyle diyor: “Önceki mektuplarımızda da ifade etmiştik. Kanser hastası Ali Osman Köse’nin tedavisi halen engelleniyor. Çakıcı gibilere uygulanan İnfaz Yasası’nın 16. maddesi onun için uygulanmıyor. Cezasının infazı durdurularak serbest bırakılmıyor. Talimatla düzenlenip, sürekli tekrarlanan ‘hapishanede kalabilir’ raporlarıyla kanser hastalığının metastaz yapması beklenerek katledilmek isteniyor. Bu katliama engel olmak isteyen arkadaşlarımızdan öğretmen Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım, başladıkları Ölüm Orucu’nun 7 Şubat itibariyle 47. günündeler. Taleplerden biri Ali Osman Köse ve diğer hasta tutsakların cezalarının infazının durdurularak serbest bırakılması. Onları duyun, seslerine ses verin ki, yaşasınlar.”
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Ziya Ataman, 14 Şubat 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Son mektubunuzla gönderdiğiniz birkaç pulu bana vermediler. Bunlar gerekli bir şey olmaktan çıkarılmış ve artık hediye olarak sayılıyormuş. Hediye olarak ise ancak kitap ve elbise gönderilebilinirmiş. Ne demeli, bilemiyorum! Buralar son zamanlarda bir değişik oldu zaten. Beş yılı aşkın bir süredir buradayım ama bu tür yaklaşımları yeni görüyoruz. Bize yaklaşımda kullanılan dil değişti. Bunu belki de son infaz yasasındaki değişime bağlamak gerekir. Gazete, radyo yandaşların. Bunlara göz atmak, dinlemek bile istemiyorum. Bazen bize havadis yazarsanız iyi olur. Bir de kitap bekliyoruz.”
Afyonkarahisar 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Yusuf Birkan, gönderdiği 16 Şubat 2022 tarihli kartında şöyle diyor: “Uzun süredir bizden haber alamadığınızı belirtmişsiniz. Lakin yeni yıl vesilesiyle yazmıştık. O mektubumuz bir yerlerde takılıp kalmış olmalı. Burada sıkça görülen bir şey olduğundan şaşırmadık. İnşallah bu kartım kazasız belasız size ulaşır. Bizler genel olarak iyiyiz. Tecrit halimiz sürüyor. Arkadaşlarımızdan uzak tutuluyoruz. Bizim için en büyük sorun bu. Ancak bu durum moralimizi bozamıyor. Her şeye rağmen inadına özgürlük diyoruz. Kendinize güzel bakın. Özgür günlerde görüşmek üzere.”
MEKTUBU GELENLER:
Yusuf Birkan – Afyon 1 nolu T Tipi Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Maruf Deniz – Tarsus 3 nolu T Tipi Cezaevi
Nedim Türfent – Van Yüksek Güvenlikli CİK
Yusuf K. Dinçer – Van Yüksek Güvenlikli CİK
Ziya Ataman – Van Yüksek Güvenlikli CİK