PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride karşı 2006 yılında bedenini ateşe vererek protesto eden Veysi Kaya’nın kardeşi Muhittin Kaya, ağabeyinin Öcalan’ın özgürlüğü için verdiği mücadele bayrağının yerde kalmadığını söyledi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dair 2006 yılında “zehirlenme ve hayatı tehlikede” haberleri üzerine 9 Şubat 2006’da Adana’nın Seyhan ilçesinde bedenini ateş veren 23 yaşındaki Veysi Kaya, kaldırıldığı hastanede 28 Şubat’ta yaşamını yitirdi. Kaya’nın yeğeni 16 yaşındaki Abdulkadir Atilla da, dayısı Veysi Kaya gibi 11 Mart 2012 yılında İmralı tecridine karşı bedenini ateşe vererek yaşamını yitirdi.
Komploya karşı eylem
1979 yılında Mardin’in Savur (Stewré) ilçesine bağlı Teffî (İçören) Köyü’nde dünyaya gelen Veysi Kaya, 1982 yılında devlet baskısı nedeniyle ailesiyle birlikte Adana’ya göç etti. Aile, Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi’ne yerleşti. Lise öğrenimini tamamlayan Veysi Kaya, 1999 yılında Öcalan’a dönük komplo süreciyle parti çalışmalarına katıldı. Çalışma yürüttüğü yıllarda defalarca gözaltına alınıp, işkence gören Veysi Kaya, 9 Şubat 2006’da Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için bedenini ateşe verdi. Kaya, 28 Şubat 2006 tarihinde tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
‘Ya canım, ya ruhum’
Veysi Kaya’nın kardeşi Muhittin Kaya, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Hamdullah Yağız Kesen’e konuştu. Hem kardeşi hem de yeğeni ile gurur duyduklarını belirten Kaya, talepleri için mücadele ettiklerini söyledi.
Bir Arap olarak ağabeyinin ve yeğenin Öcalan’a olan bağlılığını anlatan Muhittin Kaya, “Ağabeyim 20 günlük süreçte kesinlikle hiçbir şekilde pişmanlık duymadı. Yaşamını yitirdiği ana kadar Öcalan’ın üzerindeki tecridi protesto ettiğini dile getirdi. Bıraktığı mektupta; ‘Neden herkes sessiz? Neden kimse sesini çıkarmıyor? Neden kimse bir şey yapmıyor? Yaptığım eylemi bir özeleştiri olarak kabul ederseniz sevinirim. Ya canım, ya ruhum’ diyerek, yaptığı eylemin gerekçelerini anlattı” dedi.
Öcalan’ın fiziksel özgürlüğe kavuşmalı
Veysi Kaya’nın Öcalan’ın özgürlüğü için verdiği mücadele bayrağının yerde kalmadığını, ailesi olarak o bayrağı taşıdıklarını söyleyen Kaya, Öcalan’a uygulanan tecridin devam ettiğini ve tecridin yaşamın tüm alanlarına sirayet ettiğini kaydetti. Tecridin derinleşmesiyle direniş sembollerinin de ortaya çıktığını söyleyen Kaya, “Ağabeyim ve yeğenimde; ‘Güneşimizi karartamazsınız’ sembolüdür. Onların bıraktığı mirası bir Arap aile olarak yaşamın bütün alanlarına direniş olarak yaymaya çalışıyoruz. Öcalan’ın bir an önce fiziksel özgürlüğüne kavuşması gerekir. İnsanlarımızın bedenini ateşe vermemesi için tecrit son bulmalı. Öcalan özgürleşmeli. Öcalan özgürleşirse; tüm sorunlar çözülür” diye konuştu.
HABER MERKEZİ