Göç İzleme Derneği Eşbaşkanı Kamile Kandal, mültecilere yönelik başlatılan “seyreltme” uygulaması ile binlerce mültecinin iş, eğitim ve sağlığa erişimde sorun yaşayacağını söyledi
Derya Doğan
İçişleri Bakanlığı’nın mültecilere yönelik başlattığı “seyreltme” uygulaması ile yabancı nüfusun yüzde 25’i aştığı 16 kent, yabancıların kayıt başvurularına kapatıldı. Ankara’nın Altındağ ilçesinde pilot uygulama olarak olan başlayan uygulama, şu an için 52 kentteki 800 mahalleyi kapsıyor. İstanbul’da Esenyurt ve Fatih de yabancı sınırı getirilen ilçelerden.
Tüm illerde yaygınlaşacak
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 18 Şubat’ta Ankara’da medya kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldiği “Göç Buluşması Toplantısı”nda yaptığı açıklamada, geçici koruma statüsünde 3 milyon 700 bin Suriyeli bulunduğunu söyleyerek, “Bazı bölgelerde yüzde 25’in üzerinde Suriyeli nüfusu var.
Bu ölçeğe göre bir daha buraya ikamet almama sınırı koyduk. Sadece Suriyeli değil hiçbir yabancı almıyoruz” demişti. Göç İdaresi Başkanlığı ise projenin tüm illerde yaygınlaştırılmasının hedeflendiğini belirtti.
Irkçı saldırıların ardından başladı
Altındağ’da geçen yıl 10 Ağustos’ta 18 yaşındaki Emirhan Yalçın’ın çıkan tartışmada 2 Suriyeli tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin ardından Suriyeli mültecilere yönelik saldırılar başlamış, mültecilere ait dükkanlar ve araçlar yakılırken, evlerine de zarar verilmişti. Yaşanan ırkçı saldırıların ardından İçişleri Bakanlığı, mültecileri, yoğunlaştıkları bölgelerden çıkararak farklı yerlere göndermek için çalışma başlattı. İlk olarak Altındağ’da “seyreltme” projesi kapsamında 4 bin 514 Suriyeli yurttaş, farklı yerlere nakledilirken, kullandıkları 309 metruk bina yıkıldığı, yine Suriyelilere ait 177 iş yerinin de kapatıldığı aktarıldı.
‘10 binden fazla olan illerde’
Göç İdaresi Başkanlığı’ndan konuya dair yapılan açıklamada, şu bilgiler paylaşıldı: “Başta 10 binden fazla yabancının bulunduğu illerde, sosyal tansiyonun ve güncel gelişmelerin hızla takip edilebileceği mekanizmalar kurulmakta, mahalle düzeyinde belirlenen oranların üzerinde yabancı yerleşiminin tespit edilmesi halinde çeşitli araçlarla gerekli teşvikler sağlanarak, rızaya dayalı yer değişikliklerinin gerçekleşmesi sağlanmaktadır. Pilot çalışma Altındağ ilçesinde başlatılmış olup, edinilen saha tecrübesi ve alınan başarılı sonuçlar gözetilerek uygulamanın tüm illerde yaygınlaştırılması hedeflenmektedir.”
İş, eğitim, sağlık sorun olacak
Göç İzleme Derneği Eşbaşkanı Kamile Kandal, İçişleri Bakanlığı’nın “seyreltme” projesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uygulamanın binlerce mültecinin hayatını olumsuz etkileyeceğini belirten Kandal, “Aslında daha önce de konuşuluyordu fakat geçen hafta İçişleri Bakanı’nın açıklamasından sonra bu hafta yoğun uygulama başladı. Mülteci ve göçmenlerin bulunduğu mahallelerde nüfusun yüzde 25’ini aşmaması için bu uygulamaya başladılar. Aslında mülteci ve sığınmacıların yoğun yerleştikleri büyük şehirlerde nüfuslarını azaltmak asıl amaç. Fakat bu karar binlerce mülteci ve sığınmacının hayatını etkileyecek. Çünkü küçük şehirlerde iş olanakları çok kısıtlı, eğitim ve sağlığa erişmede sıkıntı yaşayacaklar. En önemlisi de ırkçılık ve mülteci-göçmen düşmanlığı. Küçük şehirlerde bu risk daha fazla” dedi.
‘Mülteci hukukuna aykırı’
Uygulamanın, geri gönderme politikasına temel olacağına dikkat çeken Kandal, “Bu uygulamaya koydukları kota, yüzde 25 politikası, uluslararası mülteci hukukuna aykırı. Amaç aslında gecici statü verdikleri, özelde Suriyeli, genelde tüm göçmen ve mültecileri yıldırma politikası ile geri gönderme politikası. İnsanlar gönüllü geri dönmeli, geri dönmek istemiyorsa da statüsü ve yaşam standartları düzenlenmeli. Bu uygulamalarla, iç siyasette de dış siyasette de mülteciler malzeme yapılmamalı. Mülteci-göçmen hakları insan haklarıdır” diye konuştu.
Ne iktidar ne muhalefet
Uygulamaların bugünlerde yoğunlaştığını belirten Kandal, hem iktidarın mültecilere yönelik politikalarını hem de muhalefetin yaklaşımını eleştirerek şunları söyledi:
“İktidar mültecileri, sığınmacıları, geldikleri zaman ikamet ettikleri yere geri gönderme, sınır dışı etme, 3’üncü bir ülke gösterme gibi uygulamalarla bu meseleyi çözmeye çalışıyor ya da ne yapacağını bilmiyor. Muhalefet ise daha beter. Mülteciliği, zorunlu göçün ne olduğunu anlamaktan uzak, ‘Tüm mültecileri 2 yıl içinde geri göndereceğiz’ diyor. Can güvenliğini sağlayabilecek misin bu insanların? Ya da 10 yıl olmuş geleli, insanlar bakalım gitmek istiyor mu?”
‘Krizin parçası gibi gösteriyorlar’
Mültecilerin seçim tartışmalarına sık sık konu edildiğini belirten Kandal, sözlerini şöyle tamamladı: “Seçimlere giden süreçte mülteci ve geçici statüsündeki sığınmacılar üzerinden, iktidar yaptığı politika ile bu meseleyi çözmek yerine geri gönderme, Avrupa sınırına itme gibi uygulamalarla veya yüzde 25 uygulaması ile iç kamuoyuna ekonomik kriz ve siyasal krizin bir parçasıymış gibi gösterme çabası içinde. Tüm bunlar bu meseleyi, insan hakları temelinde, mülteci hakları temelinde çözer mi? Tabii ki hayır. Ne iktidarın ne de muhalefetin bu meseleyi çözecek bir yol, yöntemi var ne de bir yol haritası. Sayıları milyonlara varan insanlar, onların can güvenliği ve insanca yaşama hakkı; hiçbir siyasi partinin ve de devletin, iç-dış politikasının özellikle bu aralar seçimlerin malzemesi olmamalı.”
Suriyeli Kürt aileleri gönderdiler
“Seyreltme” kapsamında yaşanan örnekleri anlatan Kandal, şu bilgileri paylaştı: “Bir iki ay önce Esenyurt’ta Suriyeli Kürt bir ailenin evine gitmişler. Alıp Tuzla Geri Gönderme Merkezi’ne götürmüşler. Avukat gitti, orada değilmiş, Urfa’ya götürmüşler. İkametgah neredeyse oraya götürüyorlar. Tabii aile Esenyurt’ta oturuyordu, eşi ve çocukları ile. Birkaç gün önce yine Suriyeli Kürt bir ailenin evine gidiyor jandarma. Aile 3 çocuklu. Bir çocuk okuyor, diğerleri küçük. Ailenin ilk geldiklerindeki ikametgahları Kocaeli’de. Önce oradaki adrese gidiyorlar, bulamayınca Başakşehir’deki adrese gidiyorlar. Sonra mesaj geliyor (Göç İdaresi’nden) kendilerine. Aile Kocaeli’ye gitmek istemiyor. Orada iş yok. Çocuklar burada okuyor. Aslında burada da daha güvende hissediyorlar kendilerini. Kocaeli’de güvende hissetmiyorlar.”