Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan hakkında kendisine ‘terörist’ dediği için dava açan Demirtaş’ın 1 kuruşluk tazminat davasını reddeden mahkeme, gerekçeli kararında çifte standarda imza attı
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Almanya’nın Hamburg kentinde katıldığı G20 zirvesi ardından 8 Temmuz 2017’de düzenlenen basın toplantısında bir soru üzerine, HDP’nin bir önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için “Bu söylediğiniz kişi teröristtir” iddiasında bulunmuştu. Bunun üzerine Demirtaş’ın avukatları Aygül Gökalp Demirtaş ve Sertaç Buluttekin, 10 Ağustos 2017’de Demirtaş’a yönelik sarf ettiği bu sözlerle, kişilik haklarına ve temsil ettiği 6 milyon 58 bin 489 seçmene kişilik haklarına saldırdığı gerekçesiyle, Erdoğan hakkında her bir seçmen için 1 kuruşluk tazminat davası açtı. Davaya bakan Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi geçtiğimiz Temmuz ayında Demirtaş’ın avukatlarının tazminat talebini reddetti. Mahkeme, Demirtaş’a “terörist” diyen Erdoğan hakkında açılan tazminat davasında verdiği ret kararının gerekçesini açıkladı.
Gerekçeli savunma
Gerekçeli kararda, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) siyasetçilerin ifade özgürlüğü konusunda verdiği kararlara atıfta bulunuldu. Kararda, Erdoğan’ın avukatlarının, siyasilerin ifade özgürlüğünün daha geniş anlamda değerlendirmesi gerektiği ve Erdoğan’ın bu görevi gereği “terörü destekleyenlere karşı bu açıklamaları yapmasının lüzumlu olduğu” yönündeki savunmalarına yer verildi. Davaya konu konuşmanın kapalı ve mahrem alanlarda değil siyasi alanda yapıldığını belirten mahkeme, “Davalı (Erdoğan) yaptığı konuşmasında Türkiye’de gerçekleşen toplumsal bir harekete atıf yaparak bu harekette özensiz bulduğu davacıyı eleştirmektedir. Konuşmada ele alınan konunun esasen politik bir konu olduğu ve konuşmanın çerçevesinin baskın bir şekilde politik alanda kaldığı açıktır. Bu çerçevede bir siyasetçi olarak davacının, söz ve davranışlarının siyasi rakiplerinden olan davalının sıkı ve yakın denetimi altında olması tabiidir. Kaldı ki davacı hakkında söz konusu olaylara ilişkin gerçekleştirdiği beyanları sebebi ile derdest bulunan ceza kovuşturması da bulunmaktadır. Ancak bir an için davalının sırf Cumhurbaşkanı sıfatı ile hareket ederek dava konusu konuşmayı yaptığı kabul edilecek olursa davacının bu ihtimalde dahi siyasi bir kişilik olduğu gerçeği değişmediğinden dolayı kendisine yapılan bu ağır eleştiriye katlanmak durumunda olduğu yukarıda izah edilen ilkelerin kaçınılmaz bir sonucudur” denildi. Demirtaş’ın avukatı Sertaç Buluttekkin kararı, Antep Bölge Adliye Mahkemesine taşıyacağını söyledi.
HDP Diyarbakır İl Örgütü, partinin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder’e hapis cezası verilmesine ilişkin basın açıklaması yaptı. Burada konuşan İl Eşbaşkanı Şerif Camçı, barış ve çözüm sürecinde oynadıkları rolden dolayı Demirtaş ve Önder’in cezalandırıldığını belirterek, “Davanın açılması da, bugün açıklanan karar da hukuki değil tamamen siyasidir. Bu karar, hükümetin barış karşıtı, savaşta ısrar eden politikalarının açık bir göstergesidir” dedi. Çözüm sürecinde iktidar partisinin yürüttüğü siyaseti hatırlatan Camcı, “Şimdi sormak istiyoruz; 5 sene önce bütün Türkiye kamuoyunun gözü önünde Kürt sorununun barışçıl çözümü için adımlar atılmadı mı? Bu ülkede analar ağlamasın diye ülkenin dört bir tarafına barış umudu tohumları ekilmedi mi? Akil insanlar heyetleri oluşturulup, Türkiye’nin 7 bölgesinde çalışmalar yürütülmedi mi? İmralı’ya, Sayın Öcalan’ın yanına ve Kandil’e devletin ve güvenlik kaynaklarının isteği ve bilgisi dahilinde gidilmedi mi? Bütün bu süreçlerde üzerine düşen sorumlulukları yerine getiren vekillerimizin, arkadaşlarımızın şimdi cezalandırılması, bir kez daha bu ülkenin barışa olan özlemini dinamitlemiyor mu?” diye sordu.
Kararın hukuka aykırı ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeleri çiğnediğini kaydeden Camcı, “Mahkeme heyeti, yargının taraflı ve iktidara bağımlı olduğunu açıkça bir kez daha teyit etmiştir. Bu mahkeme heyetinin, Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası demokratik sözleşmelerle de, Anayasa’nın 90. maddesi ile de, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM’in içtihatları ile de bir ilgisi yoktur” diye konuştu. Tarihin bu kararı verenleri ve siyasi irade olarak arkasında duranları utançla hatırlayacağını ifade eden Camcı, “Karar, barış, eşitlik ve demokrasi isteyen Türkiye halkının vicdanında mahkum olacaktır” dedi. İmralı’daki çözüm ve müzakere sürecini savunmaktan, barış umudunu büyütmekten geri adım atmayacaklarını söyleyen Camcı, Türkiye halklarını bu iradeye, demokratik siyasete, barış ve demokrasi mücadelesine en güçlü şekilde sahip çıkmaya çağırdı.
Birçok merkezde açıklama
Demirtaş ve Önder’e verilen ceza Adana, Siirt, Batman, Mersin, Van, Hakkari, İzmir, Mardin ve Hatay’daki HDP İl Örgütleri tarafından yapılan basın açıklamaları ile protesto edildi. Açıklamalarda kararın siyasi olduğu belirtilerek, Demirtaş ve Önder’e destek verildi. Ayrıca “Türkiye halklarını bu iradeye, demokratik siyasete, barış ve demokrasi mücadelesine en güçlü şekilde sahip çıkmaya çağırıyoruz” denildi.
Ankara’da engel
HDP’lilerin Ankara’da Sakarya caddesinde yapmak istedikleri açıklamaya polisler izin vermedi. Polis ve HDP’liler arasında çıkan gerginlikten sonra partililer il binasına giderek burada açıklama yaptı.
HABER MERKEZİ