Adil yargılanma talebiyle Sibel Balaç 65 gündür, Gökhan Yıldırım ise 30 gündür ölüm orucunda. TAYAD’lı aileler duyarlılık çağrısı yaparak ‘Hem Sibel hem de Gökhan artık hareket edemez duruma gelmişler’ dedi
Adil yargılanma hakkı için Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Sibel Balaç, 65 gündür, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Gökhan Yıldırım ise 30 gündür, ölüm orucu eylemini sürdürüyor.
Zihinsel engellilere öğretmenlik yaparken sürgün ve mobbinge uğradığı gerekçesiyle Sibel Balaç, 2018 yılında görevinden istifa etti. Balaç, aynı yıl Kanun Hükmü Kararname’yle (KHK) ihraç edilen memur, öğretmen ve akademisyenlerin, Ankara’daki Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirdikleri “işimi geri istiyorum” eylemlerine katıldı.
Yüksel Caddesi’ndeki eylemcilerle birlikte 10 Aralık 2018’de gözaltına alınan Balaç, 18 Aralık’ta çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Balaç’a yargılama sonucu “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 8 yıl 15 ay hapis cezası verildi. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Balaç, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirterek, 19 Aralık 2021’de ölüm orucuna başladı. “Dijital delillerle, gizli tanık ve itirafçı tanıklarla yürütülen yargılamalara son verilmesi. Keyfi şekilde uygulanan disiplin cezalarına son verilmesi. Hasta tutsakların serbest bırakılması. Hapishanedeki kitap-dergi kısıtlamalarına son verilmesi ve sohbet hakkının eksiksiz uygulanması” gibi 5 temel talepte bulunan Balaç, talepleri karşılanana kadar eyleminden vazgeçmeyeceğini duyurdu.
46 yıl hapis cezasına çarptırıldı
Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği’ne (TAYAD) göre, Gazi Mahallesi’nde uyuşturucuya karşı mücadele verdiği için hedef haline geldiği için tutuklanan Gökhan Yıldırım, gizli tanık ifadeleri sonucu adli suçlamalarla 46 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 2016 yılından beri Tekirdağ 1 Nolu Cezaevi’nde tutuklu bulunan Yıldırım’da adil yargılanmak talebiyle 25 Aralık 2021 tarihinde süresiz dönüşümsüz açlık grevine girdi.
22 Ocak’ta eylemini ölüm orucuna dönüştüren Yıldırım,“Dijital delillerle, gizli tanık ve itirafçı tanıklarla yürütülen yargılamalara son verilmesi. Yozlaştırmalara karşı mücadele edenlere verilen cezalar iptal edilmelidir. Tarafıma bu nedenle verilen 46 yıllık ceza iptal edilmelidir. Halkımızın hak ve özgürlükler, adalet mücadelesi engellenmemelidir. Hasta tutsaklar serbest bırakılmalıdır. Ağırlaştırılmış müebbet infaz yasası tutsaklar lehine değiştirilmelidir. Tutsaklar üzerindeki baskılara, yasaklara son verilmelidir” taleplerinde bulunarak, taleplerinin bir an önce yerine getirilmesi çağrısında bulundu.
Kamuoyuna duyarlılık çağrısı
TAYAD’lı aileler, ölüm orucunda olan çocuklarının taleplerini bir an önce karşılanmasını isteyerek, “Cezaevindeki arkadaşlarının anlattığına göre hem Sibel hem de Gökhan girdikleri ölüm orucu nedeniyle artık hareket edemez duruma gelmişler. Sibel çok fazla kilo vermiş. Gökhan ise artık yataktan kalkamaz duruma gelmiş vaziyette. Talepleri karşılanmazsa durum çok daha kötüye gidebilir. Bunun için kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulunuyoruz. Herkes çocuklarımızın sesi olsun. Ebru Timtik gibi Sibel ve Gökhan da yaşamını yitirmesin” açıklamasında bulundu.
HABER MERKEZİ