Yaptıkları eylem sonrası gözaltına alınan Migros depo işçisi eylemlerinde kararlı
Esenyurt’ta bulunan Migros Depo işçileri direnişleri tüm saldırı ve engellere rağmen devam ediyor. İşçiler önceki gün Tuncay Özilhan’ın Beykoz’daki villası önünde eylem yaptı. Eylem yapan işçilere saldıran polis işçileri darp ederek gözaltına alırken, ortaya çıkan görüntüler iktidar ve işverenlerin işçilere yönelik tutumunu ortaya koydu.
Migros işçileri sefalet ücretine karşı başlattıkları direnişlerini 11. gününde Migros Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’ın Beykoz’daki evinin önüne taşıdı. “Biz hırsız değiliz, yoksul işçileriz”, “İşçiler açken Tuncay Özilhan’a huzur yok”, “4 TL zam istedik 257 işçi işten atıldık” pankartları açan işçiler, kitlesel bir şekilde Özilhan’a taleplerini haykırdı. Özilhan’ın evini barikatlarla korumaya alan polis, işçileri abluka altına aldı.
İşçilere ters kelepçe
Polis ablukasına tepki gösteren işçiler yasal haklarını kullandıklarını belirterek “Depo işçileri yok yere, sadece 4 lira zam istedikleri için gözaltına alınıyor. Yasalar işçilerin yasaları değil, patronların yasaları olmuş. Adalet bizden yana değil. Yine geleceğiz, hep geleceğiz Özilhan” sözleriyle tepkilerini dile getirdi. “Vur vur inlesin Migros bizi dinlesin”, “İşçiler açken, Özilhan’a huzur yok” sloganlarını atan işçilere polis saldırarak aralarında DGD-Sen Genel Başkanı Neslihan Acar’ın da bulunduğu 100’e yakın Migros işçisini gözaltına alındı. Gözaltına alınan işçilere şiddet uygulayan polis ters kelepçe işkencesi yaptı.
‘Bizi oyaladılar’
Kendisi de gözaltın alınan ve sonrasında serbest bırakılan işçilerden DGD- Sen Örgütlenme Uzmanı Murat Bostancı yaşadıkları süreci gazetemize anlattı. Çarşamba günü eylem yapacaklarını ancak Migros yönetiminin görüşme talebi üzerine o gün eylemlerini ertelediklerini belirten Bostancı, perşembe günü ise oyalandıklarını anlamaları üzerine eylemlerine Özilhan’ın evine taşıdıklarını belirtti. “Ki amaçları zaten bölmekti bizi önce 80 işçi alırız dediler sonra 80 derken biz niyetlerini gördük” diyen Bostancı, bütün güçleri ile depo önündeki eylemlerinde oldukları sırada arkadaşlarının tek tek arandığını ve tazminatlarının ödenmesi önerildiğini belirterek, asıl amacın bu olduğunu anladıklarını vurguladı.
‘Kadınlara saldırdılar’
Bunun ise taşeron firma eliyle yapıldığını belirten Bostancı, asıl muhataplarının ise Migros yönetimi olduğunu belirtti. Sonuç almamaları üzerine eylemi taşıdıklarını vurgulayan Bostancı, polislerin önce “kısmi” izin verdiğini, ancak kendileri kabul etmeyince tavırların değiştiğini belirtti. Bostancı, özellikle bazı polislerin doğrudan işverenden yana tavırları olduğunu ve bu duyguyla saldırdıklarını belirtti. Eylemde Özilhan ile görüşme talebi ilettiklerini ancak karşılık bulmadıklarını belirtti. Sonrasında saldırının olduğunu belirten Bostancı, “Çembere aldılar. Arkadaşlarımızın bir tanesini kalbi sıkıştı. O arkadaşı çemberin dışına çıkardık. Sonrasında gözaltı yapan polisler doğrudan darp ederek aldılar. Özellikle kadın işçileri darp ettiler. Gözaltı aracında gördüğüm kadarıyla özellikle saldırı vardı kadın arkadaşlara” dedi. Daha önce de Özilhan’ın evinin önüne 6 defa geldiklerini belirten Bostancı, ilk defa gözaltı yaşamadıklarını ancak bu kez ters kelepçe olduğunu ve polislerin dahi “yukardan emir geldi” dediklerini ve saldırının bu şekilde şiddetlendiğini belirtti.
Dayanışma çağrısı
Bütün bunlara rağmen eylemlerinde kararlı olduklarını belirten Bostancı, “Bu saatten sonra geri dönüş yok. Migros’un tüm Türkiye’deki mağazalarını, kasalarını kilitleyeceğiz” dedi. Dayanışma çağrısında da bulunan Bostancı, “Boykotu yaygınlaştıracağız ve tüm emek dostlarına, işçi sınıfı dostların da bağlı bulunduğu şehirde, ilde, ilçede en yakın Migros mağazasına gelip geçici bile olsa kasaları kilitlemelerini istiyoruz. ‘Esenyurt işçisi atıldığı için buradan alışveriş yapacağım’ diye paylaşım yapabilirler, sosyal medya hesabından ya da doğrudan sendikaya atıp” diye belirtti. “Geri dönüş yok” diyen Bostancı, sendikaları da daha çok sürece dahil olmaya davet etti.
Bir ekmeği çok gördüler
Gözaltına alınırken, kelepçeli elleri ile gözyaşlarını silen ve eylemin en çarpıcı görüntüsünde yer alan Migros işçisi Gülabi Aksu yaşadıklarını anlattı: “Benim çocuğum yerde döşemenin üzerinde yatıyor. Tuncay Özilhan bizim sırtımızdan kazandığı paralar ile Beykoz’da villalarda kalıyor. Hakkımız savunmak için gittik. Bir ekmek parası için gittik yani bir ekmeği bile bize çok görenler var karşımızda. Sonuna kadar direneceğiz, ne olursa olsun. özilhan gelsin bir evine bir benim evime baksın da görsün.”
İSTANBUL