NATO ile Ukrayna üzerinden söz düellosuna giren Rusya’nın 1999’dan bu yana ilk kez katılmadığı 58’inci Münih Güvenlik Konferansı’nda BM Genel Sekreteri konuştu: Küresel güvenliğe yönelik tehdit, çok daha çetrefil ve galiba çok daha tehlikeli.
Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock: Bu kriz bir Ukrayna krizi değildir. Bu bir Rusya krizidir
Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, jeopolitik ayrışmaların derinleşerek büyüdüğünü, dünyanın çok daha tehlikeli bir sürece evrildiğini söyledi.
Ukrayna-Rusya hattında tansiyon iyice yükselmişken gözler kapitalist siyasetin Davos’u denen Münih Güvenlik Konferansı’na çevrildi. Almanya’da Bavyera eyaletinde her yıl düzenlenen 58. Münih Güvenlik Konferansı (MSC) 18 Şubat 2022’de başladı. Yüz yüze konferansa devlet ve hükümet başkanları (35’ten fazla devlet ve hükümet başkanı, 100’den fazla dışişleri bakanı ile savunma bakanı katıldı) ile çok sayıda üst düzey yetkili katıldı.
Konuklar arasında, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de yer aldı. Ana başlıklardan birisi Rusya-Ukrayna krizi. Türkiye’yi Savunma Bakanı Hulusi Akar temsil etti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı açış konuşmasında, jeopolitik ayrışmalarla dünyanın çok daha tehlikeli bir sürece evrildiğini söyledi.
BM Güvenlik Konseyi’ndeki karar alma süreçlerinin tıkanması nedeniyle uluslararası hukuka aykırı eylemlerle ilgili bir tür dokunulmazlık alanı oluştuğunu kaydeden Guterres, “Bana çok sık ‘yeni bir Soğuk Savaş sürecinde miyiz?’ diye soruluyor. Benim yanıtım şu: Küresel güvenliğe yönelik tehdit, çok daha çetrefil ve galiba çok daha tehlikeli. Çünkü Soğuk Savaş döneminde aktörlerin arka planda krizleri önleyebilecekleri mekanizmalar vardı. Günümüzde o mekanizmalar da artık yok” dedi.
‘Felaket’ uyarısı
Ukrayna sınırındaki Rus askeri varlığı ve Avrupa’da askeri ihtilaf spekülasyonlarından çok büyük endişe duyduğunu kaydeden Guterres, olası bir savaşın “felaket” olacağını kaydetti. Guterres, ihtilafların barışçıl yollardan çözümlenmesini, devletlerin birbirlerinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı göstermesi gerektiğini düzenleyen BM antlaşmasının hükümlerini okuyup, “Artık gerilimin ciddi bir şekilde düşürülmesinin vakti geldi. “Diplomasiye alternatif yok” dedi.
“Terör ve radikalleşmenin açlık, yoksulluk, eşitsizliğin olduğu bölgelerde daha güçlü bir şekilde yeşerdiğine” vurgu yapan Guterres, kıtlık, iklim değişikliği krizi ve korona virüsü salgını nedeniyle insanlığın çok ciddi tehditlerle karşı karşıya geldiğini söyledi.
Ayrımcılık ile ekonomik, sosyal ve kültürel eşitsizliğin, şiddet ve askeri ihtilaf riskini arttırdığı konusunda uyarılardan bulunan Guterres, Covid-19 salgınının “kuzey ve güney arasındaki sistemik adaletsizliği arttırdığını” vurguladı. Guterres, iklim değişikliğinin de “kontrolden çıktığını”, yaşanacak göç akınlarının bir çok bölgeyi de istikrarsızlaştırabileceğini söyledi.
Annalena Baerbock: Bu bir Rusya krizidir
Konferans Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın katıldığı oturum ile devam etti. Alman Bakan Baerbock, “Öğrenilmiş çaresizlikten kurtulmak: Küresel sınamalara karşı koymak” başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, Avrupa’nın ortasında yeni bir savaş tehdidiyle karşı karşıya bulunulduğunu söyledi. Rusya’nın Ukrayna sınırında artırdığı askeri varlığı için “kabul edilemez bir tehdit” diyen Baerbock, bu tehdidin sadece Ukrayna’yı değil Avrupa’nın barışçıl güvenlik mimarisini de hedef aldığını söyledi.
Baerbock, “Bu nedenle bu kriz bir Ukrayna krizi değildir. Bu bir Rusya krizidir. Biz Avrupa’da güvenlik ve barış için Moskova ile diyaloga hazırız. Bu hepimizin çıkarına. Birlikte, güven içinde yaşamak isteyenler birbirlerini tehdit etmez” dedi.
Transatlantik İttifakı’nın birlik içinde hareket ediyor olmasının umut verici olduğunu da ifade eden Baerbock, çaresizliğe yer olmadığını vurguladı. Son 48 saatte Ukrayna’da gerilimin ciddi bir şekilde arttığını, gerilimin daha da tırmanabileceği tehlikeli bir süreçte bulunulduğunu söyleyen Alman bakan, “Şunu açıkça söylüyorum: Biz bu oyunda yokuz! Aksine, yapıcı bir şekilde, tüm gücümüzle krizden çıkış için çabalıyoruz” diye konuştu.
Antony Blinken: Tetikte olmalıyız
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken de son 48 saatte yaşanan gelişmelerin, Rusya’nın yanıltıcı provokasyonlar senaryosunu yürürlüğe soktuğunu gözler önüne serdiğini savundu. Antony Blinken, Rusya’nın asker çekmek yerine sınıra ilave askerler gönderdiğini kaydetti. Blinken şunları söyledi: “Tetikte olmalıyız. Bu sınamayla baş etmekteki en büyük gücümüz, ittifakımızdaki güç birliğimiz, dayanışmamız. Ben NATO’daki, AB’deki dayanışma ve birliğin Putin’i biraz da şaşırttığını düşünüyorum. Hem partnerler olarak birlik olduk hem kurumsal olarak. Biz bu birliği koruyabildiğimiz müddetçe, Putin hangi yolu seçerse seçsin, yanıt vermeye hazırız.”
Silah istedi
Oturumda Kiev Belediye Başkanı, eski boksör, Vitally Kliçko söz alarak, “bizim savunma silahlarına ihtiyacımız var” dedi. Dünyanın en güçlü ordularından birine karşı savaşmaya, ülkelerini, ailelerini korumaya hazır olduklarını söyleyen Kliçko, “5 bin miğfer için teşekkürler ama bu yeterli değil, bununla ülkemizi savunamayız” dedi.
Kliçko’nun sitemine yanıt veren Blinken, Rusya’nın olası bir askeri harekat ile sadece Ukrayna’yı değil tüm uluslararası düzeni hedef almış olacağını söyledi, “Partnerlerimizle birlikte sizler için elimizden geleni yapıyoruz” dedi.
Alman Bakan Baerbock ise Kliçko’ya ülkesindeki durumun ciddiyetini dile getirmesinden ötürü teşekkür ederken şunları söyledi: “bizim için silah gönderip göndermeme konusu kolay bir karar değil. Ama Normandiya formatındaki görüşmeleri sekteye uğratacak adımlar atarsak bu da çok ciddi bir güvenlik tehdidi oluşturur… Masaya geri dönmemiz, Minsk hakkında konuşmamız büyük önem taşıyor… Bizden Miğfer istediğinizde, kaç miğfer gönderebileceğimize baktım. Sadece 5 bin gönderebildiğimiz için üzgünüm. Yeni bir liste var ve ne yapabileceğimize bakıyoruz…”
MÜNİH