Êzidîlerin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle ayağa kalktığını belirten TAJÊ Sözcüsü Sabiha Sebrî, ‘Rêber Apo’nun felsefesine sahip çıkmalı ve fiziki özgürlüğünü sağlamalıyız’ dedi
Êzidî Kadın Özgürlük Hareketi (TAJÊ) Sözcüsü Sabiha Sebrî, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik 15 Şubat uluslararası komplo ve 23 yıldır devam eden tecrit sistemine dair Fırat Haber Ajansı’na (ANF) değerlendirmelerde bulundu. IŞİD’in Şengal’e yönelik 3 Ağustos 2014’te başlayan saldırılarını hatırlatan Sebrî, “2 bine yakın pêşmerge vardı, yine Irak askeri güçleri vardı, fakat DAİŞ’e karşı bizi savunmadılar. Fakat namusumuz dedikleri toprakları bırakarak, Êzidî halkını DAİŞ’in eline bıraktılar. Êzidî halkı olarak o günleri asla unutmayacağız. Binlerce kadın ve çocuk yaşamını yitirdi” dedi.
Fedakarlıkları asla unutmayacağız
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kendilerine umut olduğunu söyleyen Sabiha Sebrî, “DAİŞ saldırılarının ardından özgürlük gerillalarının Şengalê gelmesi bizim için büyük bir umut oldu. Çünkü o ana kadar hiç umudumuz kalmamıştı. DAİŞ saldırdığında başta yerel güçler olmak üzere birçok devlet de bu saldırılara göz yumdu. DAİŞ çetelerine en fazla yardımı ise Türk devleti yaptı. Amaçları Êzidî toplumunu yok etmekti. Özgürlük gerillaları sayı olarak az olmasına rağmen Şengal’de büyük bir direniş sergileyerek bize umut oldular. Êzidî toplumu için canlarını feda ettiler. Rêber Apo’nun felsefesi ile hareket eden gerillaların o dönem bizim için yaptıkları fedakarlıkları asla unutmayacağız” diye konuştu.
Kadınlar fermendan sonra özüne döndü
IŞİD çetelerinin yenilgiye uğramasının ardından Şengal’de özerk sistemin kuruluş sürecinin başladığını dile getiren Sabiha Sebrî, “Biz de o zaman Rêber Apo’nun düşüncelerini ve felsefesini tanıdık. Rêber Apo’nun felsefesi sadece Kürt halkının değil, tüm halkların özgür olması içindir. Rêber Apo’yu fiziksel olarak görmedik ama Êzidî kadınlarının ona bağlılığı çok derindir. Şengal’de 4 duvar arasından çıkamayan, sadece ev işi yapan kadınlar fermandan sonra özüne döndü. Rêber Apo’nun felsefesi ile ayağa kalktı ve kendini tanıdı. Kadın olarak varlığımızın anlamı nedir, neden yaşıyoruz? Bunun arayışına girdik. Rêber Apo, bir toplumu özgürleştireceksen önce kadınları özgürleşmesi gerekir, kadın özgürleşirse toplum da özgürleşir der. Bu gerçeği Şengal’de de görüyoruz. Fermanda en çok acıyı kadınlar çekti, katledildiler, tecavüze uğradılar, pazarlarda satıldılar, çocukları göğsünde açlıktan ve susuzluktan hayatını kaybetti. Bu yüzden bizler de Rêber Apo’nun felsefesini esas alarak direnişe geçtik ve yeni bir yaşam kurduk. Yaklaşık 2-3 yıl gibi kısa bir süre içerisinde Êzidî kadınları silahlandı, topraklarını ve öz savunmasını yapmaya başladı. DAİŞ tarafından pazarlarda satılan Êzidî genç kadınlar silahlanıp DAİŞ’e karşı savaştı” diye vurguladı.
Êzidî kadınları yeniden doğdu
Bu durumun Êzidî kadınlar için büyük bir başarı olduğunu vurgulayan Sabiha Sebrî, “Rêber Apo ve savaşçılarını emeği sayesinde Êzidî kadınları yeniden doğdu. Êzidî toplumu olarak Rêber Apo’ya ve fermanda çığlıklarımıza koşan özgürlük gerillalarına karşı borçluyuz. PKK sadece Êzidî halkını DAİŞ’in elinden kurtarmadı, aynı zamanda Irak devletinin şerefini de korudu. Özgürlük gerillaları DAİŞ çetelerine karşı insanlığı savundu” diye konuştu.
Öcalan’ın düşünceleri Şengal’de hayat buldu
Türkiye’nin Şengal’e yönelik hava saldırılarına dikkat çeken Sabiha Sebrî, “Rêber Apo’nun felsefesini tanıdıktan ve bu temelde mücadele etmeye başladıktan sonra, düşmanın Şengal’e yönelik saldırıları daha da arttı. Özellikle 2014 yılından sonra Rêber Apo’nun ailesi ve avukatları ile görüşmeleri tamamen kesildi. Şengal’e yönelik saldırıları ve Rêber Apo üzerindeki tecridi birbirinden bağımsız ele alamayız. Çünkü bugün Rêber Apo’nun düşünceleri Şengal’de hayat buldu. Artık Êzidî halkı Rêber Apo’nun felsefesini ve düşüncesini esas alarak örgütleniyor. Êzidî halkını DAİŞ çetelerinden kurtaran ve insanlığı savunan gerillalara karşı bugün kimyasal silah dahil her türlü saldırı yapılıyor. Fakat buna karşı devletlerin ve insan haklarını savunduklarını söyleyen sivil toplum kuruluşları sessiz kalıyor. Bu sessizlik saldırıları onaylamak anlamında geliyor. Êzidî halkı olarak gerillaya yönelik bu saldırıları kınıyoruz. DAİŞ çetelerine karşı savaşan gerillalardan bazıları kimyasal silahlarla katledildiler. Katledilen o gerillalar bizim bir parçamızdır, onları Şengal’in çocukları olarak görüyoruz” dedi.
Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için hamleye herkes katılmalı
Sabiha Sebrî, son olarak şu çağrıda bulundu: “Êzidî halkı olarak 2014 yılını asla unutmamalı ve tüm halkların kendisine yaşam bulduğu Rêber Apo’nun felsefesine sahip çıkmalıyız. Rêber Apo fiziki özgürlüğüne kavuştuğunda Ortadoğu’da devam eden bu savaşlar da sona erecektir. Bu yüzden herkes Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğü için başlatılan hamleye katılmalıdır.”
HABER MERKEZİ