Karadeniz’de, tahrip edilen doğal yaşama yeni yerler ekleniyor. Uzungöl’ün betona boğulmasından sonra şimdi de Limni Gölü ve Limni Tabiat Parkı rant alanı haline getirilerek betona gömülecek
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Uzungöl’de geçen yıl özellikle Körfez ülkelerinden gelen turist akını sonrası yaşanan yoğunluk nedeniyle yeni turizm merkezleri arayışına başladığı belirtilmişti. Bakanlık tarafından Trabzon’da 3 yeni Uzungöl benzeri tabiat turizm merkezi oluşturulması için harekete geçildiği açıklandı. Örneklenen yer Uzungöl olunca, daha birçok doğal alanın betona gömüleceği anlaşılmıştı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, belirlenecek alternatif yerler mera, arkeolojik SİT ile ulaşım ve diğer özellikleri bakımından ayrıntılı araştırılacağı ve hazırlanacak rapordan sonra belirlenecek yeni merkezlerde yapay göllerin de yer alacağı tesislerin inşa edileceği belirtilmişti. Ayder Yaylası’nda uygulamaya konan ‘kentsel dönüşüm’ projesinin bölgenin tüm doğal alanlarını içereceği ise, bakanlıkların açıklamalarında açıkça görüldü. Yeni Uzungöl’ün Limni Gölü olacağına dair yeni gelişmeler ortaya çıktı.
Limni yerleşime açıldı
Gümüşhane’nin Torul ilçesine bağlı Zigana köyü sınırlarındaki ve aynı zamanda Trabzon’a sınır olan Limni Gölü 2011 yılında tabiat parkı olarak tescil edildi. Bunun ardından parkın bir işletmeye dönüştürülmesine karar verildi. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 2014 yılında 720 dekardan oluşan Limni Gölü Tabiat Parkı’nı Kır Evleriyle donatacağını açıkladı. Bu kararın alınma nedeni ise, Tabiat Parkı’nın 2013 yılında 10 bin kişi tarafından ziyaret edilmesiydi. Tabiat Parkı’na önce 10 adet kır evi ve 1 adet de idari bina inşa edildi. Bugün ise, evlerin sayısı ellilere ulaşmış durumda.
5 yılda 14 kat artış
Zigana Dağı’nın eteklerinde, sarıçam ve ladin ağaçlarıyla kaplı alandaki krater gölünün bulunduğu Limni Gölü Tabiat Parkı, eşsiz doğası ile Arap turistlerin son birkaç yıldır ilgi odağı olduğu haberleri yayınlanmıştı. Geçtiğimiz 9 günlük bayram tatilinde Limni Gölü’nü ziyaret edenlerin sayısı 52 bin kişi olurken, yaz boyunca tabiat parkındaki ziyaretçi sayısı ise 134 bine ulaştı. Hedefin ise, 250 bin ziyaretçi olduğu belirtilmişti. Ziyaretçi sayısının büyük çoğunluğunun ise, Körfez ülkelerinden gelenlerin oluşturduğu açıklandı. Evler ve işletmeler inşa edilmeden önce yaz boyu en çok 10 bin ziyaretçi alan Limni Gölü Tabiat Parkı’nın, 14 kat artan ziyaretçi sayısıyla yeni bir Uzungöl faciasının yaşanacağı şimdiden açıkça görülmeye başlandı. Göle ulaşımı beton asfaltla sağlayan bakanlığın tüm bu çalışmaları, bölgede ekosistemin Uzungöl gibi yok edileceğine işaret ediyor.
12 ay açık olacak
Limni Gölü Tabiat Parkı’na ulaşımı sağlayan yolda çığ önlemek amacıyla kazıklama yapılmaya başlandı. Tabiat Parkı’nın kış mevsiminde de hizmete açık tutulabilmesi için başlatıldığı belirtilen çalışma, Trabzon Orman Bölge Müdürlüğü tarafından bu yıl ihale edilerek inşaatına yaz başında başlanmıştı. Zigana Dağı’ndan Limni Gölü Tabiat Parkı’na kadar olan yolun 3 kilometrelik kısmında çığ riskine karşı 3,5 metre derinliğinde 2 bin delik delinip direkler monte edilirken, bu delik sayısının yıl sonuna kadar 5 bine ulaşacağı belirtildi. Limni Gölü Tabiat Parkı yolunu kış boyu yolu açık tutmak için kar küreme aracının hazır tutulacağı açıklandı.
Demografi değişiyor mu?
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Körfez Ülkeleri Temsilcisi Mustafa Göksu, AA muhabirine yaptığı bir açıklamada, bölgeye gelen Arap sermayesi için, “Bu insanlar buraya önce turist olarak geldiler, daha sonra evler aldılar, daha sonra da kendi yatırımlarını yaptılar. Halen de bu insanlar yatırım yapmaya devam ediyor” dedi. Mustafa Göksu, bölgeye gelen yabancı iş insanlarının özellikle fındık, bal, balık ve çay üretimi noktasında yatırım yapmak istediklerini aktardı. Göksu’nun, “Biz de bu yönde çalışma yürüterek bu alanlarda yatırım yapmak isteyenleri ve ürünlerimizi dünyaya tanıtabilecek tüccarları buraya getirdik” türünden yaptığı açıklamalar ise, bölge insanının uygulanan fındık ve çay politikaları ile üretimden uzaklaştırılıp bölge dışına göçün sağlanmaya çalışıldığını gösterirken, bu amaçla demografik yapının değişiminin hedeflenebileceğine işaret ediyordu.
EKOLOJİ SERVİSİ