Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD) ve Kocaeli Dayanışma Akademisi’nin (KODA) ortaklaşa düzenlediği “Irk, Etnik Köken, Din veya İnanç Temelinde Ayrımcılık Üzerine Uluslararası Konferans” gerçekleşti. Karaköy Novotel’de yapılan iki gün sürecek konferansın açılış konuşmasını Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Prof. Dr. Osman Doğru yaptı. Açılış konuşmasının ardından ilk sunumu “Irkçılık ve Ayrımcılığın Güncel Biçimleri” başlığı altında Dr. Doğuş Şimşek yaptı.
Suriyeli mültecilerle yaptığı görüşmeleri paylaşan Şimşek, “Oğlu ırkçı saldırıya uğrayan bir Suriyeli, ırkçılıktan dolayı burada mutlu olmadıklarını söyledi” diye konuştu.
Azınlık tanımı netleşmeli
Birleşmiş Milletler (BM) Irk Ayrımcılığı Önleme Komitesi’nden Anastasia Crikley ise; özellikle çatışma dönemlerinde ırkçılığın arttığına vurgu yaparak, “Irkçılık temelinde yaşanan bir ayrımcılıkla kadın olarak yaşanan ayrımcılıkta bir kesişimsellik gerçekleşiyor. Örneğin, çatışma dönemlerinde ırkçılığın cinselleştirildiğini ve güç farklılıklarının oluştuğunu görüyoruz” dedi.
‘Sorun hiyerarşik toplum’
“Sistemin Meşrulaştırılmasının Aracı Olarak Ayrımcılık” başlığı üzerine konuşan İzmir Dayanışma Akademisi’nden Prof. Dr. Melek Göregenli de ayrımcılığın bir hak ve adalet sorunu olduğunu söyledi. Dünyada ayrımcılıklardan muaf bir ülke olmadığının altını çizen Göregenli, şöyle devame etti: “Ayrımcılık ön yargılardan beslenen bir tahakküm mekanizmasıdır. Ayrımcılık bir hak ve adalet sorunudur, ayrımcılıktan beslenen şiddeti de sistem meşrulaştırmaktadır. Dünyada ayrımcılıktan muaf olan bir coğrafya yok. Henüz hiyerarşik bit toplumsal sistemle üretilmeyen bir ülke yok. Ayrımcılığın temel kaynağı hiyerarşik toplum yapısıdır.”
Göregenli’nin ardından konuşan Prof. Dr. Baskın Oran ise, “Türkiye’de henüz demokratik kavramlar gelişmemiştir. Devleti hangi hükümet temsil ederse etsin, yargı o yönde karar vermektedir” dedi. Gazetemiz baskıya girdiğinde konferans devam ediyordu.
İSTANBUL