İngiliz polisinin Kuzey İrlanda’da paramiliter grupları kullanması resmi raporlara da girdi. Suçların boyutu ve kapsamı konusunda derinden endişe duyulduğu kaydedildi. 15 yaşındaki kardeşi James’i kaybeden Bosco Kennedy “Silahları bu birlik yanlısı katillerin ellerine kimin verdiğini bilmek istiyoruz” dedi.
Kuzey İrlanda’nın özgürlüğü için verilen mücadele sırasında İngiltere’yle birlik yanlısı paramiliter yapılar tarafından 1990-1998 yıllarında işlenen 11 cinayete ilişkin raporda polis “danışıklı eylem”le suçlandı: Polis dosyaların kasıtlı olarak imha edilmesini sağlamış, cinayet dahil ciddi suçlara karışan muhbirleri sürekli kullanmış ve bu tür faaliyetlere göz yummuş.
Kuzey İrlanda Polis Ombudsmanı Marie Anderson, 1990’larda Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ın güneyinde Ulster Savunma Birliği (UDA) tarafından gerçekleştirilen cinayetler ve cinayet girişimleriyle ilgili raporunu yayınladı.
Anderson, polisin “danışıklı eylem”le suçlandığı raporunun ortaya çıkardığı suçların boyutu ve kapsamı konusunda “derinden endişe duyduğunu” söyledi.
Polisin, İngiltere ile birlik isteyen paramiliterin devre dışı bırakılan silahları tekrar çalışır hale getirmeyi bildiklerine dair istihbaratın farkında olmasına rağmen, bu gruplar içindeki bir muhbire silah verdiği kaydedilen raporda, “danışıklı eylem”in neleri kapsadığı şu şekilde sıralandı:
“2 kişiyi hayatlarına yönelik tehditler konusunda uyarmadaki başarısızlık, 5 kişinin öldürüldüğü bir bahisçiye yönelik saldırıyla ilgili kayıtların tutulmaması ve dosyaların kasıtlı olarak imha edilmesi, silahların devre dışı bırakılmasıyla ilgili kayıtların tutulmaması, delilleri kullanmadaki başarısızlık, cinayet masasına istihbaratın iletilmesinde başarısızlık, muhbirlerin işe alınması ve yönetiminde kontrol ve gözetim eksikliği, cinayet dahil ciddi suçlara karışan muhbirlerin sürekli kullanımı ve bu tür faaliyetlere göz yumma.”
Aileler failleri ve onları yönetenlerin yakalanmasını istiyor
1990-1998 yıllarında işlenen ve öldüürlen 11 kişinin tamamının Katolik olduğu cinayetlere ilişkin raporun ardından, aileler basın toplantısı düzenledi. Bu saldırılardan birinde babasını kaybeden Tommy Duffin, raporu mücadelelerindeki yeni bir bölüm olarak niteleyerek, “Bir sonraki bölüm, failleri ve onları yönetenleri yakalamaya başladığımızda başlayacak. Bu olmak zorunda. Sevdiklerimizin huzur içinde yatabilmesi için bu insanları adalete teslim edecek bir mekanizma bulmalıyız” dedi.
15 yaşındaki kardeşi James’i kaybeden Bosco Kennedy ise 30 yılı aşkın bir süredir raporu beklediklerini ifade ederek, “Bu rapordan çıkardığım basit gerçekler, Sean Graham bahisçisi vahşetini gerçekleştiren birlik yanlısı katillerin polis muhbirleri olduğu ve 15 yaşındaki kardeşimi öldürmek için kullanılan silahlardan birinin polis memurları tarafından Ulster Savunma Birliği’ne verildiğidir” diye konuştu. Adalet istediklerini kaydeden Kennedy, “Silahları bu birlik yanlısı katillerin ellerine kimin verdiğini bilmek istiyoruz” dedi.
IRA ve Good Friday Agreement
İngiliz imparatorluğunun ilk sömürgesi İrlanda adasından İngiltere’nin elinde kalan kısmı teşkil eden Kuzey İrlanda, 1960’lı yıllardan 1998’e bağımsızlık mücadelesi verdi. Katoliklerin büyük kısmı ayrılık isterken ile Protestanların bir kısmı İngiltere’yle birlik istedi. İngilzi sömürgeciliği Katolikler ile Protestanlar arası gerilimi körükledi. Birlik isteyen paramiliter güçler İngiliz güçleri tarafından katliamlarda kullanıldı. İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) bağımsızlık için gerillacılık yaparken. Onlarca yıl süren çatışma, saldırı, bombalamalar ve Ordu-polis operasyonlarında tahminen 3 bin 500 kişi hayatını kaybetti.
İngiltere hükümeti IRA ile müzakereye oturunca 1998’de Hayırlı Cuma Anlaşması (Good Friday Agreement, Belfast Anlaşması da deniyor) anlaşması imzalandı. Kuzey İrlanda’da çatışan tarafların ortaklığına dayalı bir bölgesel yönetim kurulması kararlaştı. Ancak zaman zaman Kuzey İrlanda’da tansiyon yeniden yükseliyor.
BELFAST