İdlib için geri sayım başlarken Ortadoğu’nun nabzı iki noktada atacak. Biri Astana üçlüsü olarak bilinen Rusya, İran ve Türkiye’nin Tahran’daki zirvesi. Diğeri ise ABD’nin çağrısı ile yapılacak olan Güvenlik Konseyi toplantısı
Gözlerin çevrildiği bugünkü Tahran zirvesi öncesinde İdlib’den bombardıman haberi geldi. Rusya’dan bir gün sonra bu kez Şam rejimi,İdlib’in güney sınırında bulunan El Nusra ve birçok selefi grubun bulunduğu noktaları topa tuttu. Bu atışlarla hazırlık yapılan İdlib Operasyonunun geleceğini belirleyecek olan toplantılarda iki görüş karşı karşıya. Biri, El Nusra, Ahrar El Şam, IŞİD başta olmak üzere birçok selefi ve paramiliter silahlı grubun merkezine dönüşen İdlib’e doğrudan askeri operasyon yapılması, diğeri ise silahlı grupların ikna edilerek çözümün bulunması. Rusya,İran ve Şam rejimi, kentin yüzde 70’ini elinde tutan adı geçen örgütleri terörist olarak görüyor. Bu yüzden operasyonu savunuyor. ABD, AB, BM, Kimyasal silah kullanılacağı ve kitlesel sivil ölümlerinin yaşanacağını gerekçe göstererek askeri operasyona karşı çıkıyor. Komşu ülkeler ise yoğun göç dalgasına maruz kalmamak için önceliği siyasi çözüm veriyor. Bunların başında Türkiye geliyor. Türkiye, hem Suriye topraklarının bir kısmını askeri yöntemlerle elinde tutuyor hem de İdlib’deki selefi ve Şam rejiminin düşman olarak belirlediği birçok grupla ilişkisi var.
İkili görüşmeye teyit
Tabloda en sıkıntılı konum Türkiye’nin.İdlib’in Esad’ın eline geçmesi, Türkiye’nin Suriye üzerindeki etkisini oldukça azaltacak gibi gözüküyor.İktidara yakın medyada Suriye meselesinde yanlışlıklar yapıldı yönünde yer alan ifadeler bunu gösteriyor. Bu nedenle de bugün Tahran’daki zirvede Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında yapılacak ikili görüşme büyük bir önem taşıyor. Rusya Devlet Başkan Yardımcısı Yuriy Uşakov da bugünkü üçlü zirvede Putin’in Erdoğan’la ikili ekonomik işbirliğini görüşeceğini doğruladı. Ekonomik konuları görüşecek olan liderlerin özellikle ‘İdlib’deki gerilimi azaltma bölgesine ağırlık vermesinin’ beklendiğini kaydeden Uşakov, İdlib’de ‘IŞİD ve özellikle Nusra teröristlerinden geriye kalanların yoğunlaştığına’ dikkat çekti.
Merkel’den yeni formül
Batı ise oldukça tehlikeli olan bu grupların kendi sınırlarına varmasını kesinlikle istemiyor. Bu yüzden en uygun çözümün bulunmasından yana. Almanya Başbakanı Angela Merkel, RTL kanalının geleneksel yaz mülakatı programına yaptığı açıklamada, “İdlib’de çok karmaşık bir durum var. Bir yandan çok zor duruma düşebilecek milyonlarca sivil bulunuyor. O yüzden insani felaketten kaçınmak zorundayız” diyerek şöyle devam etti: “Diğer yandan İslamcı grupların çok radikal savaşçıları var. Elbette bu radikal güçlerle savaşılmalı, ama sivil halkı korumak için de uğraşılmalı. Bu, çok büyük, çok önemli bir görev.” Kimyasal tartışması ise sürüyor. Reuters ajansının aktardığına göre, Fransa Genelkurmay Başkanı Francois Lecointre ise, dlib operasyonunda kimyasal silah kullanılması halinde Suriye’yedeki hedefleri vurmaya hazır olduklarını söyledi. Tüm bunların nasıl bir seyir alacağı, sorunun nasıl çözüleceği ugünkü toplantılarda ortaya çıkacak. Ancak herşeyin bitmesi zor gözüküyor.
10 Eylül tarihi
Bu belirsizlikler içinde BM’nin Suriye Temsilcisi Stefan de Mistura’dan dikkat çekici bir açıklama geldi. Reuters Mistura’nın, Suriye Medyası’na dayanarak, “hükümetin İdlib’e saldırı için 10 Eylül’ü son tarih olarak verdiği” yönündeki açıklamasına yer verdi. “Rusya ve Türkiye arasındaki görüşmeler İdlib’deki sorunu kan dökülmeden çözebilir” sözlerini öne çıkardı.
Tahran sonrası Cenevre…
Astana sonrası iki önemli toplantı daha var. Ancak bu toplantıların Tahran ve BMGK’deki görüşmelerin etkisiyle şekilleneceği belirtiliyor. Bunlardan biri Cenevre’de 10-11 Eylül’de Türkiye, Rusya ve İran heyetleriyle yapılacak olan toplantı.İkincisi de 14 Eylül’de Mısır, Fransa, Almanya, Ürdün, S. Arabistan,İngiltere ve ABD heyetleriyle yapılacak.
Çatışmasızlık bölgeleri
Suriye Gelecek Partisi yöneticilerinden Mustefa El Hengori de İdlib’i “çatışmasızlık” bölgesi olarak belirlediğini hatırlattı. Ancak bölgenin kaynayan bir yer olduğunu ifade etti. El Hengori, çatışmanın azaltıldığı Şam, Humus, Hama ve Deraa gibi alanların daha sonra Şam’ın kontrolüne girdiğine dikkat çekti. Ortadoğu Uzmanı Mustafa Peköz, Rusya’nın İdlib’e yapılacak operasyon için daha önceden hazırladığı planın devreye koymak için bu görüşmeyi yaptığını savundu.
HABER MERKEZİ