Türkiye’nin gerçekleştirdiği hava saldırılarında KDP’nin bizzat yer aldığını söyleyen gazeteci Nihat Kaya, ‘KDP Kürt özgürlük mücadelesini boğmak için Kürt düşmanlarıyla işbirliği yapıyor’ dedi
Türkiye’nin 1 Şubat’ta Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde bulunan Mahmur Mülteci Kampı, Şengal ile Kuzey Doğu Suriye’nin Dêrik ve Şehba’nın köylerini savaş uçaklarıyla bombaladı. Şengal’de 21 noktaya yapılan ve saatlerce süren bombardımanlarda Mahmur’da 2, Şengal’de 3, Dêrik’te 4 kişi yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı. Gazeteci Nihat Kaya, IŞİD’in Hesekê yenilgisinden sonra yapılan Mahmur, Şengal ve Dêrik saldırıları, KDP’nin rolü, Federe Kürdistan Bölgesi Başkanı Nêçirvan Barzani ile AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesine dair değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye’nin uluslararası güçlerin onayıyla saldırılar yaptığını söyledi.
ABD ve Koalisyondan habersiz yapamazlar
Bombardımanların Türkiye’nin kendi başına yapmış olduğu bir saldır olmadığının altını çizen Kaya, 2017’de Qeraçox’a yapılan saldırıdan bu yana yapılan en kapsamlı saldırı olduğunu, ABD’nin ve Uluslararası Koalisyon’un haberi olmadan yapılamayacağını dile getirdi. Dêrik’te saldırı yapılan yerin ABD ve Koalisyona lojistik desteğin geldiği hat olduğunu vurgulayan Kaya, hava sahasının da ABD ve koalisyonun kontrolünde olduğuna dikkat çekti. Şegal ve Mahmur’da da hava sahasının Koalisyonun kontrollünde olduğunu kaydeden Kaya, “Irak, Bağdat ve Hewlêr yönetiminin sessiz kalması da ayrıca şüpheleri doğuruyor. Irak güçsüz ve bitkin, Hewlêr ise bizzat saldırıların içindedir. Hewlêr’in yanı başında Kürtlere saldırı, katliam oluyor ama KDP sessiz, hükümet kör, sağır ve dilsiz” dedi.
Kürde katliam dayatılıyor
Türkiye’nin saldırıları Uluslararası koalisyona kabul ettirmesini sağlayan iki boyut olduğunu söyleyen Kaya, birincisinin Türkiye’nin iç nedenlerden kaynaklı böyle bir saldırı yapma isteği olduğunu ve bunu kabul ettirmek için ABD’nin İdlib’te IŞİD’e dönük operasyonunu kendine gerekeçe yapması olduğunu söyledi. Türkiye’nin koalisyona “siz benim bulunduğum yerde operasyon yaparsanız, bende sizin bulunduğunuz yerde operasyon yaparım” mesajı verdiğini ve bunu pratikte gerçekleşen SİHA saldırılarından anlaşıldığı gibi kabul ettirdiğini ifade eden Kaya, “Mahmur, Şengal ve Dêrik saldırılarından birkaç saat önce 1 Şubat tarihinde PKK, yıllık toplantısını yaptığını ve bittirdiğini açıkladı. PKK’nin yaptığı yıllık toplantıyla AKP-MHP iktidarının ve Soylu’nun söylediği ,’PKK bitti’, ‘PKK’den iki kişi bir araya gelemiyor’ söylemleri de boşa çıktı. Bu durum yaşanırken Türkiye ve Erdoğan, nerede PKK’ye sempati duyan bir Kürt varsa onlara yönelik bir katliam saldırısı yapıyor” diye belirtti.
Savaş şiddetleniyor
İkinci boyutun da daha geniş bir perspektifle bakılarak anlaşılabileceğini dile getiren Kaya, “Dünyada şimdi bir 3’üncü Dünya Savaşı söz konusudur. Ve bu savaşın Ukrayna ayağı gittikçe daha şiddetli olmaya başlıyor. Yıllardır Rusya ile ABD arasında bir denge siyaseti yürüten Türkiye, Rusya’dan yararlanan hem de ABD ve uluslararası koalisyondan yararlanacak bir siyaset kendine yükleyerek, kendini hakim bir güç haline getirdi. Ama Ukrayna sorunu ile birlikte Türkiye belli tutumlar alması ve taraf belirlemesi gerekiyor” dedi. Türkiye’yi Rusya’dan koparmaya çalışan NATO güçleri ve Türkiye ile NATO’nun arasını açmaya çalışan bir Rusya profili olduğunu belirten Kaya, bu saldırılarla Türkiye’nin Ukrayna meselesinde NATO’dan yana tavır alacağını bunun karşılığında Kürtlere saldırısını kabul ettirdiğini vurguladı.
Kürt düşmanlığında ortaklaşıyorlar
Bölgedeki statükocu güçlerin Kürtlere karşı bir fobisi olduğunu ve Kürt düşmanlığı yaptıklarını belirten Kaya, “Hesekê’deki saldırıdan sonra sadece Kürtler değil, Suriye İnsan Hakları Gözlem Evi de açıkladığı raporunda da Hesekê’deki IŞİD saldırısı planının Serêkaniyê’de yapıldığı yer aldı. Hesekê’deki 4-5 bin IŞİD’li kaçtıklarında nereye gideceklerdi?” diye kaydederek, bu kadar IŞİD’linin Türkiye’nin kontrolünde bulunan Serêkaniyê, Girê Spî, Efrîn ve İdlib gibi bölgelere geçeceğini dile getirdi.
Hesekê saldırısının doğrudan Türkiyetarafından planlandığını ve bölgede ciddi bir istikrarsızlık yaratarak QSD’ye olan güveni sarsmayı amaçladığını söyleyen Kaya, “Fakat bunlar başarılamadı. QSD, IŞİD’i yenilgiye uğrattı, çeteleri tek tek yakalattı. IŞİD’in yenilmesiyle planlar başarısız kılındı. Tabi bu da Türkiye’yi, Erdoğan’ı hayal kırıklığına uğrattı. IŞİD yenildi yerine başka planlar hazırlandı.”
Şam rejimi de kaos istiyor
Şam Rejimi’nin de bölgede oluşacak bir kaostan medet umduğunu söyleyen Kaya, Türkiye ve Şam rejimini çatışma halinde olduğunu ancak söz konusu Kürtler olunca ortaklaştıklarını söyledi. Hesekê saldırısı sırasında Şam rejimi ve Türkiye’nin açıklamaları arasında fark olmadığını söyleyen Kaya, “Şam, bölgenin teslim olmasını istiyor. Klasik Suriye Arap Cumhuriyeti temelindeki anlayışa dönmek istiyor. Bundan dolayı da realiteyi reddediyor, Kürtlerin varlığını kabul etmek yerine, Türkiye gibi yokluğu üzerinde politika üretiyor. Bölgede her türlü karışıklığı, kaosu da destekliyor. QSD’ye karşı halkı kışkırtıyor. Bölgede kaosun derinleşmesi açısında rol oynuyor” dedi.
KDP’nin Kürt düşmanlığı
Kaya, “KDP ve Barzani ailesi, Şengal’de herkesi ortadan kaldırmak istiyor. Mahmur’u tamamen yok etmek istiyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de ENKS eliyle işbirlikçi bir yönetim oluşturmak istiyor. KDP, Kürt özgürlük mücadelesin boğmak için Kürt düşmanlarıyla işbirliği yapıyor” şeklinde konuştu.
Barzani-Erdoğan görüşmesi tesadüf değil
Saldırılardan hemen sonra Nêçirvan Barzani’nin Ankara’da Erdoğan ile görüşmesinin tesadüf olmadığının altını çizen Kaya, Barzani’nin kendini Kürtlerin temsilcisi olarak gördüğünü ancak Erdoğan ile verdiği pozun bir Kürt olarak utanılacak bir kare olduğunu söyledi. “İki Türk bayrağı arasında sıkışmış bir Nêçirvan Barzani ve bir Erdoğan pozu vardı. Bir lider kendi bayrağı, sembolleri olmadan bir yere gitmez” tespitinde bulunan Kaya, “Erdoğan yanında bir sömürge valisi gibi poz verdi. Bu Kürtler açısından utanç duyulacak bir durumdur. Bu pozla Mahmur, Şengal ve Dêrik saldırılarında ne kadar ortak olduklarını da açıklanmış oldu” şeklinde konuştu.
Kürdistan Bölgesi’nin birçok alanının Türkiye’nin işgali altında olduğunu dile getiren Kaya, “Hem askeri işgal hem de siyasi meşrutiyet kazanmak diğer taraftan ekonomik olarak Türkiye’yi ayakta tutan esas bir güç KDP oldu. KDP, AKP-MHP yönetiminin her zaman koltuk değneği oldu. Bir müttefik değil, bir dost ülke ilişki tarzları yoktur. Fotoğraf karesi de bunu ortaya koydu” vurgusu yaparak, Türkiye’nin saldırıdan hemen sonra Barzani ile poz vererek kendini savunmaya çalıştığına işaret etti.
Bekle-görün sonu geldi
2021 yılının daha çok bekle gör siyasetiyle geçtiğini söyleyen Kaya, “2022’ye kadar ABD ile ilişkilerin nasıl olacağı biraz belirlendi. ABD’nin bölge siyasetinin belirlenmesiyle Türkiye başta olmak üzere bölgede etkili olmak isteyen güçler harekete geçtiler. 2022’nin dünya genelinde hareketli geçeceğini söylemek gerekiyor. Ukrayna’da, Libya, Suriye’de yeni hareketlenmeler, yeni saldırıların olacağını bize gösteriyor. Bu İdlib’de mi patlar yoksa Kuzey ve Doğu Suriye’de mi patlak verir? Bunu önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz” dedi.
İhaneti gizleme saldırıları
Şengal’in hedef alınmasının iki nedeni olduğunun altını çizen Kaya, birinci nedenini Şengal’in Ninova ovasına hakim stratejik bir yer olması olduğunu belirtti. Diğer bir nedeni de KDP’nin kendi ihanetini unutturma çabası olduğunu dile getiren Kaya, “KDP, 2014’teki yenilgiyi, ihaneti unutturmak istiyor. KDP’nin dayatmaları sonucunda ve planlar dahilinde de Türkiye bu saldırıları yapıyor. Sınırdan 100 kilometre uzaktaki bir yerin Türkiye için tehdit oluşturmayacağı herkesin malumudur” şeklinde konuştu.
Kaya son olarak şunları dile getirdi: “Mahmur konusu ise 94’te köylerini terk edip Kürdistan Bölgesi’ne geldi günden beri sürekli KDP ve Türkiye’nin saldırıları ve katliamlarıyla maruz kaldı. En son bir çöle gelip, yaşam inşa ettiler, bir ada gibi yeni bir yaşam kurdular. Böylesi bir yaşamın KDP’nin yanı başında yapılması KDP’nin zoruna gidiyor, kabul etmiyor, reddediyor ve Mahmuru’ tamamen yok etmek, ortadan kaldırmak istiyor.”
Aziz Oruç/MA